En Sıcak Konular

Deniz Ülke Arıboğan


Deniz Ülke Arıboğan
0 0 0000

Yeni soğuk savaş  



Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Münih güvenlik konferansında yaptığı ve Genelkurmay başkanlığımızın resmi sitesinde de yayınlanan son konuşmasını okuyunca “hele şükür” dedim. Ben ki, Mülkiye sıralarında iki kutuplu dünya sistemini en ince ayrıntısına kadar öğrenmiş, Nato’yu, Varşova Paktı’nı, Berlin duvarını, Küba füze krizini, Bağlantısızlar hareketini falan son satırına kadar hatmetmiştim; bu benim için müjde sayılırdı. Zira dünyanın son yirmi yıldaki hızı başımı döndürmüştü. Daha diplomamı çerçeveletmeye fırsat kalmadan soğuk savaş bitivermişti. “Gorbaçov’un kastı bana mı?” diye düşünürken, ardından gelenlerin de onu aratmayacağı görüldü ve “ulu-yüce! Sovyetler Birliği’nin” dağılacağı tuttu. Şaşkınlıklar içinde yeni ülkelerin adlarını, başkentlerini ezberlemeye çalışırken, Çekoslovakya sıraya girdi, Yugoslavya parçalara ayrılarak yok oldu. Eski sosyalist ülkeler birer birer NATO ve AB üyesi olmaya başladılar. Ardından da 11 Eylül hadisesi gerçekleşti ve ABD, dünyanın kurtarıcısı rolünden dünyanın kurtulması gereken bela pozisyonuna geçiverdi. Dinlere referansla tanımlanan uygarlıklar ön plana çıktı ve Ortaçağ yeniden başladı.

Bütün diplomalarımı antika eserler müzesine bağışlamaya karar vermiştim ki, aslanım Putin’in ABD’yi hedef alan şu önemli beyanatı internetten akmaya başladı;. “Dünyanın tek efendisi siz değilsiniz. Bu yöndeki ısrarınız gezegenimizi daha güvenli kılmayacağı gibi faturayı da size ödetir. Son yıllarda ABD politikalarındaki tek kutuplu bir dünya yaratma çabalarını tedirginlikle izliyorum. Bir ülke kendi kurallarını dünyanın geride kalanına, sanki kendi iç düzeniymiş gibi, kabul ettirmeye çalışırsa huzur ve istikrar değil, sorun bekleyin. Çağdaş dünyada tek efendi fikri mümkün olmadığı gibi, kabul edilmez de. ABD, tehlikeli biçimde güç kullanıyor.Avrupa’ya füze kalkanı kurarsanız gereken cevabı veririz.”

Sonunda diye düşündüm, sonunda öğrendiğimiz, bildiğimiz dünya, kilitlendiği dolaptan çıkıyor. Rusya’ya bayıldığımdan değil yanılmayın, en azından kurallarını bildiğimiz bir oyunun başlıyor olmasından bir ferahlık duydum, ne yalan söyleyeyim. Uluslararası ilişkiler tahsil etmiş olmam dolayısıyla, yıllardır duyduğum ezikliğin ardından! sırtımı dikleştirdim. Ve hemen yeni durumun kıssadan hisselerini yazdım;

1- Yeni bir soğuk savaş modelinde Rusya, Çin, Hindistan ve hatta İran bloklaşmasının, AB’yi ABD’nin doğal müttefiki haline getirmesi beklenir. Ancak Almanya’nın halen Rusya’ya yakın bir politika izlemesinin, AB içerisinde çatlak yaratması mümkündür. Denge 1945’lerdeki gibi değildir. ABD’nin kendisine eskisi kadar bağlı müttefikler bulması oldukça zor olacaktır. Özellikle Avrupa ülkelerinin Rusya ile enerji konusundaki işbirlikleri (tek taraflı bağımlılık da diyebiliriz) düşünüldüğünde, ABD’nin dış politikada ne kadar dezavantajlı olduğu görülür. ABD’nin Irak müdahalesinin gerçek boyutunu buradan anlamak mümkündür. Irak savaşı, yani Ortadoğu’ya yerleşme girişimi onlar açısından bir lüks değil, mecburiyettir. Aksi halde ABD’nin enerji alanlarını kontrol eden diğer büyük güce, yani Rusya’ya dünyayı terk edip, kendi koca adasına çekilmesi gerekir.

2- Soğuk savaş modeli güvenlik kaygılarını ön plana çıkaracağından, küresel ekonomik yayılma süreci sekteye uğrar. Devlet dışı aktörlerin yani şirketlerin, bankaların, sivil toplumun etkinliği zayıflar, merkez devlet güçlerinin etkinliği artar. Özellikle güvenlikle ilgili aktörler- yani silahlı kuvvetler- güç kazanır, özgürlükçü hareketlere yönelik baskılar artar.

3- ABD’nin dünyanın tek kutbu olduğu yolundaki iddia, belki Amerikalılara hoşça vakit geçirtmiştir. Ancak oluşan bu zafer psikolojisi, ABD egemenliğinin tüm dünyada sorgulanmasına yol açmış ve onlara mevzi kaybettirmiştir. Rusya ise, hiç bir maliyet ödemeden, küçülen rakibine karşı büyümenin keyfini çıkartmaktadır.

4- Rusya’nın güçlenmesi ve politikalarını netleştirmesi her zaman Türkiye’nin pazarlık gücünü artırır, ancak öte yandan ciddi risk altına da sokar. Biri diğerinden daha iyi değildir.!

5- Bu söylediklerimin hükmü kaç gün sürer bilemem. Uluslararası ilişkiler bu, hiç güven olmaz!
 
akşam



Bu yazı 1,065 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 21 Eylül 2012 Düşünce ve ifade özgürlüğünden nefret söylemine
    • 17 Eylül 2012 Ciddi bir temizlik harekatı yapılıyor
    • 31 Ağustos 2012 Terörle mücadele meselesi!
    • 29 Ağustos 2012 Neymiş bu sıfır sorun?
    • 27 Ağustos 2012 Suriyeli mülteciler ve tampon bölge
    • 17 Ağustos 2012 Hüseyin Aygün'ün kaçırılması konusu
    • 13 Ağustos 2012 Türkiye'de iç siyasetin dönüşümü
    • 3 Ağustos 2012 Dünya nereye gidiyor?
    • 4 Temmuz 2012 Kürt sorunu mu?
    • 8 Haziran 2012 Kılıçdaroğlu-Erdoğan görüşmesi
    • 6 Haziran 2012 Suriye'de son tango!
    • 2 Mayıs 2012 Yeni Ortadoğu'nun İsrail'i
    • 20 Nisan 2012 Dış politikada ilkeler
    • 28 Mart 2012 Nükleer Güvenlik Zirvesi ve Suriye
    • 23 Mart 2012 Ekonomik kriz milliyetçiliği besleyecek mi?
    • 21 Mart 2012 Afganistan ne için?
    • 7 Mart 2012 Putin'in üçüncü dönemi
    • 22 Şubat 2012 Xi Jinping Türkiye'de!
    • 10 Şubat 2012 Devlet devletin kurdu mu?
    • 8 Şubat 2012 Suriye sadece iç meselemiz mi?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    34,389 µs