En Sıcak Konular

Ferai Tınç


Ferai Tınç
0 0 0000

Neo-con’ların yeni hedefi



DICK Cheney, İran’a askeri müdahalenin masadaki seçenekler arasında olduğunu ilan etti.

Cheney’in İran’a ilgisi yeni değil. Bill Clinton döneminde, 1995’te İran ile iş yapan şirketlere özellikle de petrol şirketlerine ambargo kararı alındığında, petrol devi Halliburton’un CEO’su olarak az mı karşı lobi yapmıştı?

Başkan yardımcılığı görevine geldikten sonra Halliburton’dan ayrıldı. Ama neo-con’ların birçoğu gibi bu iş çevresinden tamamen kopuş anlamına gelmiyordu.

Halliburton, hem petrol şirketi olarak hem de kendisine bağlı inşaat ve diğer alanlarda savaş sektörüne hizmet veren yan şirketleriyle Irak savaşından en kárlı çıkan kuruluş oldu.

Şimdi size İran’daki ilişkilerinden de bazı haberler vereyim.

***

CLINTON’dan sonra George Bush da 13 Mart 2003’te İran’a yatırım ve ticaret yasağının devam kararı aldı.

Hem de "İran hükümetinin attığı adımlar ve politikaları ABD’nin ulusa güvenliğini, dış politikasını ve ekonomisini tehdit etmektedir" gerekçesiyle.

26 Temmuz 2005’te bu karara bir ek geldi ve özellikle Amerikan petrol şirketlerinin İran petrol sektörüne yatırım yapmamaları istendi.

23 Aralık 2006’da kabul edilen BM Güvenlik Konseyi kararı ile ise İran uranyum zenginleştirmesine son verene kadar yaptırımla yürürlüğe girdi.

Bütün bunlara rağmen Halliburton, İran’ın en büyük petrol şirketlerinden olan Oil Kish ile illegal ilişkisini sürdürdü.

Bu şirketin Başkan Yardımcısı Nasseri, Uluslararası Atom Enerji Ajansı’ndaki İran delegasyonunun başkanı. Halliburton’un da danışmanlarından.

İran şirketinin sahipleri arasında İran’ın eski devlet başkanı Rafsancani de bulunuyor.

Halliburton’a bağlı bir servis şirketinin Tahran’da ofisinin olduğu ve 2009’a kadar en azından orada kalacağı biliniyor.

Halliburton ilginç bir şirket. Pentagon’un Irak savaşından en fazla kár sağlayanlar listesinin ilk yirmisi arasında.

İnşaat şirketleri Irak’ta sadece savaştan zarar gören değil, görmeyen petrol kuyu ve tesislerinin yanı sıra bundan sonraki tesislerin de inşaatını garantilemiş durumda.

Ve raporlarında "savaş gelişme fırsatları sağlar" diye görüş bildiriyor.

***

ORTADOĞU’da savaşın, siyasi çatışmalar sonucu çıktığını söyleyen bir tek kişi bile kalmamıştır yeryüzünde.

Ne de bunun terörizme karşı savaş olduğuna inanan kaldı artık.

Küreselleşmiş dünyada savaş sektörü de küresel. Bugün Irak’ta yönetime yakın birçok şirket cezaevlerinin kontrolünden tutun da yol yapımına kadar çeşitli işleri yapıp para kazanıyor. Tehlikeli işleri ise onlar da daha gözü kara taşeronlara veriyor ve bu durum denetlenebilirliği ortadan kaldırıyor.

Bu kadar büyük kayıp vermesine rağmen Amerika’nın bir ikinci savaşı planlıyor olması sürpriz değil.

İran rejiminin, haklı bir konumdan haksız bir zemine kaymak için bu kadar ısrar etmesi de şaşırtmamalı aslında.

Halkı, biraz terör soslu, bağımsızlık, milliyetçilik kışkırtmalarıyla harekete getirip savaşa sürme bu kadar kolay olduktan sonra hiç beklemediğimiz, ihtimal vermediğimiz savaşı çıkartmak çok kolay.

İran’a yönelik baskının sadece nükleer programı nedeniyle değil, Irak’ın geleceğinin biçimlenmesiyle de yakından ilgili olduğunu dikkate alınca, savaş taciri neo-con’ların hálá işbaşında olduklarını görmek zor değil.


hürriyet
 



Bu yazı 867 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Kasım 2010 Talabani'nin resti
    • 2 Ağustos 2010 Ortadoğu’da gerilim yüksek
    • 21 Mayıs 2010 Acem oyunu
    • 14 Eylül 2009 12 Eylül ne zamana kadar?
    • 7 Ağustos 2009 Mahmur Kampı neden önemli
    • 10 Mayıs 2009 Anneler en çok barış istiyor
    • 2 Ocak 2009 Geçen yılın iki olayını birinci seçtim
    • 13 Ekim 2008 İlerleme raporunun pazarlama stratejisi belli oldu
    • 11 Ağustos 2008 Gürcü lideri kim itti?
    • 10 Ağustos 2008 Kafkasya’da süper güç rekabeti
    • 4 Ağustos 2008 Kerkük krizi tırmanıyor
    • 26 Mayıs 2008 Fransa’nın eski başbakanı, Sarkozy’ye aldırmayın diyor
    • 25 Nisan 2008 Ortadoğu barışı ve Golan
    • 7 Nisan 2008 Zirvelerin ardından
    • 17 Mart 2008 Dış politikada baskı dönemi başlarken
    • 14 Mart 2008 Açlığın yeni yüzü ve füze kalkanı
    • 25 Şubat 2008 Kıbrıs’ta nerede kalmıştık?
    • 18 Şubat 2008 Kontrollü bağımsızlık
    • 25 Ocak 2008 Ege’de yeni sayfanın manşeti ’cesaret’
    • 21 Ocak 2008 Soğuk savaş üslubu geri dönerken

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,527 µs