En Sıcak Konular

Uğur Dolgun



Uğur Dolgun
0 0 0000

Türban kavgasını bırakın da inovasyona bakın!



Gündem, tüm hararetiyle laiklik ve anayasa tartışmalarına kilitlenmiş durumda…
Önceki yazımda da belirttiğim gibi, türban üzerinden bir iktidar ve egemenlik kavgası yürütülüyor…
İktidara gelip de iktidar olamayanlar, ikinci dönemlerinde yüzde 48’in verdiği güvenle hareket etmeye başladılar…
Bu, hem içerde ekonomik istikrarın sürekliliği hem de dışarıya karşı Türkiye’nin çizmekte olduğu imaj açısından büyük kayıplara yol açabilecek bir kavga.
Umalım ki taraflar, nerede duracaklarını doğru saptamış olsunlar. Yoksa…
Yoksasını düşünmek bile kötü!

 ***      ***     ***

Gündem türban konusuyla bu kadar yoğunken, ben çok daha ciddi olduğuna inandığım başka bir noktaya takılmış durumdayım…
 Genel seçim öncesinde AKP’nin seçim beyannamesini incelerken, gençleri işadamı yapma vaadiyle ilgili bir madde dikkatimi çekmişti. “Gençler İşadamı Oluyor” başlığıyla ifade edilen bir program dahilinde, gençlerin kendi işlerini kurmaları hususunda özendirilecekleri belirtiliyordu…
Ülkemizin bugün karşı karşıya olduğu sosyo-ekonomik sorunların çözümünde, girişimciliğin ve girişimci bireylerin oynayacağı rolün önemi yadsınamaz.
Girişimciyi, sıradan bir işletmeci ile karıştırmamak gerekiyor…
Onu diğerlerinden ayıran en önemli özellik, inovasyon özelliğine sahip olması…
Kelime anlamı olarak “yaratıcı yenilik” anlamına gelen inovasyon; toplumsal, kültürel ve idari ortamlarda yeni yöntemlerin kullanılmasını ifade ediyor.
Diğer bir deyişle, yeni bir ürün/hizmet ya da üretim yöntemi geliştirerek, bundan ticari gelir elde etmeye yönelik tüm çalışmalara karşılık gelmekte.
Bu anlamda, mahalle arasında bir bakkal veya Altıparmak’ta bir giyim mağazası açan kişiyi girişimci olarak görmek mümkün değil.
İnovasyon ile gençlik arasındaki korelasyonun ne kadar önemli ve ülke ekonomisi için zorunlu olduğunu anlamak için, Google ya da Amazon.com gibi sanal dünyanın ekonomi devlerinin kuruluş öykülerine göz atmak yeterli olacaktır!

 ***      ***     ***

Ancak, tarihsel gelişim sürecine dayalı olarak binlerce yıllık sosyo-politik ve yapısal özellikleri paralelinde kültürümüz, girişimci kişilik tipinin çıkmasına oldukça uzaktır.
Kalkınma ve gelişmişlik düzeyi açısından ciddi handikaplar yaratan bu sorun, 1980’lerde Turgut Özal ile önemli oranda aşılmışsa da, çok girişimci özelliklere sahip bir gençliğimizin olduğunu söylemek yine de pek mümkün değil!
Üniversite gençliği üzerinde yapılan çalışmalar gösteriyor ki, bu gençlerin çoğunluğu okul bittikten sonra sınavlara girerek kapağı devlete -daha doğrusu kamuya- atma peşindeler. Bu kadar sağlamcılar(!) yani… Risk almak veya yeni bir şey üzerinde biraz kafa patlatmak hak getire… Bu gençlerin yabancı dile ve bilgisayar programlarına aşina olan daha kalifiye özelliklere sahip kesimi ise, özel sektörde yöneticilik hayali içinde. Kısacası, kendi işini kurma isteğinde olan neredeyse hiç yok…
Bir yandan, ülkemiz KOBİ olarak nitelenen küçük ve orta ölçekli işletmelerin yoğunlukta olduğu bir karakteristiğe sahip… Diğer yandan, hizmet ve bilişim sektörlerinin ağırlıklarını gittikçe duyurmaya başladığı bir dönemden geçmekteyiz.
Kısacası, girişimci ruha sahip gençler için imkanlar oldukça fazla.

***      ***     ***

Bu noktada gençlerin en temel ihtiyacı, desteklenme ve yüreklendirilme gereksinimleri!
Bunu da pekala, uygulayacakları ortaklaşa programlarla hükümet, üniversiteler, siadlar ve sanayi odaları yapabilirler…
Tabii türban konusunu ortalığı fazla kırıp dökmeden aralarında minimum zararla çözebilirlerse!



Bu yazı 1,625 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Eylül 2008 Asabı bozuk bir adamın portresi…
    • 18 Eylül 2008 Basını bekleyen tehlike?
    • 11 Eylül 2008 Yetenek önemli tabii!
    • 8 Eylül 2008 Başbakan tarihi gerçekleri de göz önüne almalı
    • 2 Eylül 2008 Biri hepimizi gözetliyor…
    • 25 Ağustos 2008 Büyükşehirlerdeki aşiretler ve terör!
    • 16 Ağustos 2008 Kontrolsüz güç!
    • 7 Ağustos 2008 Alın size Ergenekon yazısı…
    • 28 Temmuz 2008 32 kısım tekmili birden…
    • 11 Temmuz 2008 Gündemi tatil sonrasında okumak (ya da okuyamamak…)
    • 23 Haziran 2008 Tatil düşleri…
    • 16 Haziran 2008 Önümüzdeki yerel ve genel seçimlerin sonucu zaten belli…
    • 11 Haziran 2008 Giderek DP’leşen AKP’yi kim kurtaracak?
    • 6 Haziran 2008 Ya istiklal ya…
    • 3 Haziran 2008 Peki, ya sonuç?
    • 27 Mayıs 2008 Aileden Sorumlu Devlet Bakanı nerede?
    • 19 Mayıs 2008 19 Mayıs’ta İngiltere Kraliçe’sinin ziyaretini değerlendirmek
    • 15 Mayıs 2008 Magandalardan lahmacun cinayeti…
    • 10 Mayıs 2008 “Dindar” değil “dinci” olunca…
    • 6 Mayıs 2008 Siyasi istikrar…

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,312 µs