En Sıcak Konular

Uğur Dolgun



Uğur Dolgun
0 0 0000

Dün “Enderun Aydınları”, bugün “Beyaz Türkler”…



Türkiye’yi terk etmeyi düşündüğünü söyleyen piyanist Fazıl Say, “karanlık tehlikesini ilk sanatçı hisseder” şeklinde veciz bir açıklamada bulunmayı da ihmal etmemiş…

Bu tepki, tipik olarak Osmanlı’daki “Enderun Aydını”nın günümüzdeki karşılığı olarak kabul edebileceğimiz “Beyaz Türkler”e özgü nitelikte…
Vatan, millet, bayrak ve din gibi temel değerlere yabancı olan; tümüyle kendisinin ve ait olduğu sınıfın çıkarları doğrultusunda düşünüp hareket eden, hem toplumuna hem de kültürüne soyutlanmış aydın(!) tipi…

***

Enderun aydını kavramını tarih derslerinden hatırlarsınız…
Savaşlarda esir düşen kölelerin 9-14 yaşları arasındaki çocuklarından en zeki ve yetenekli olanlar seçilir ve saraydaki Enderun Mektebi’nde özel olarak yetiştirilirlerdi. İlk zamanlarda bürokrasinin ve sonraki dönemlerde de yönetim kademelerinin en tepe noktalarında yer almışlardır.

Bu devşirmeler, aynı soydan gelmedikleri sultana ruhen ve bedenen bağlanan, ancak bunun dışındaki tüm değerlerden soyutlanmış olan kesimlerdi.

Ancak tarihsel süreç içinde -özellikle de Osmanlı’nın son dönemlerinde- devşirmeler; soy, köken ve akrabalık bağları yoluyla daha da güçlenmenin yollarını aramışlar, bir yandan kilit noktalara söz konusu niteliklere sahip olan yandaşlarını getirirken diğer yandan da aynı kökeni paylaştıkları valide-sultanlarla işbirliği içine girerek, yönetimi tümüyle ele geçirmişlerdir…

Bunun en karakteristik örneği, ikisi de aynı kökenlere sahip devşirmeler olan Hürrem Sultan ile Sadr-ı Azam Rüstem Paşa’nın gizlice anlaşarak, Bursa’ya yollanan ve Türk anneden doğan I. Mustafa’yı boğdurmak yoluyla yerine II. Selim’i tahta geçirmeleriydi…

Devşirmelik sisteminin sonuçları, elit kadroların milli kökler ile dini değerlere yabancı kalması ve devletin halkıyla bütünleşememesi olmuştur…

***

Bu durum, Osmanlı’da böyle iken Türkiye Cumhuriyeti’nde de çok farklı olmamıştır…
Cumhuriyet; kendi insanının Osmanlı döneminde “reaya” olarak köylülüğe ve cehalete mahkum edilmesi nedeniyle,
kadrolarını büyük oranda Osmanlı’nın elitlerinden devşirmek zorunda kalmıştır…

Yeni kurulan cumhuriyetin, özellikle memur ve bürokrat kademeleri için okumuş-yazmış kesimlere olan ihtiyacı; Ankara garajında hazır bekleyen devlet görevlilerinin, gelen araçlardan inen ve giyim kuşamı düzgün olan kişileri yaka paça tutup ilgili makamlara yerleştirmeleriyle oluşmuştu. Buna bir de -Atatürk’ün ölümünden sonra- İnönü döneminin kültür politikaları içinde yer alanları eklediniz mi, kadro tamamlandı demektir…

Bu aynı zamanda, Osmanlı İmparatorluğu tasfiye edildiğinde binlerce elit-devşirmenin ne olduğu sorusunun da cevabıdır!

***

Bu nedenle; bugün Fazıl Say, Orhan Pamuk, Elif Şafak ve medyada “kamuoyu önderi” sıfatıyla boy gösterenlerin yaptıkları, biraz tarih bilgisi olanlara şaşırtıcı gelmemelidir….

Dört beş kuşak geriye gidildiğinde, dünün Enderun Aydınları ile bugünün Beyaz Türkleri aynı şablon üzerinde milim oynamadan üst üste gelip çakışacaklardır…

İşin bu noktasıyla da artık Yalçın Küçük ilgilensin…



Bu yazı 1,701 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Eylül 2008 Asabı bozuk bir adamın portresi…
    • 18 Eylül 2008 Basını bekleyen tehlike?
    • 11 Eylül 2008 Yetenek önemli tabii!
    • 8 Eylül 2008 Başbakan tarihi gerçekleri de göz önüne almalı
    • 2 Eylül 2008 Biri hepimizi gözetliyor…
    • 25 Ağustos 2008 Büyükşehirlerdeki aşiretler ve terör!
    • 16 Ağustos 2008 Kontrolsüz güç!
    • 7 Ağustos 2008 Alın size Ergenekon yazısı…
    • 28 Temmuz 2008 32 kısım tekmili birden…
    • 11 Temmuz 2008 Gündemi tatil sonrasında okumak (ya da okuyamamak…)
    • 23 Haziran 2008 Tatil düşleri…
    • 16 Haziran 2008 Önümüzdeki yerel ve genel seçimlerin sonucu zaten belli…
    • 11 Haziran 2008 Giderek DP’leşen AKP’yi kim kurtaracak?
    • 6 Haziran 2008 Ya istiklal ya…
    • 3 Haziran 2008 Peki, ya sonuç?
    • 27 Mayıs 2008 Aileden Sorumlu Devlet Bakanı nerede?
    • 19 Mayıs 2008 19 Mayıs’ta İngiltere Kraliçe’sinin ziyaretini değerlendirmek
    • 15 Mayıs 2008 Magandalardan lahmacun cinayeti…
    • 10 Mayıs 2008 “Dindar” değil “dinci” olunca…
    • 6 Mayıs 2008 Siyasi istikrar…

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,502 µs