0 0 0000

Örtmek demişken…

Ayrılıkçı terör örgütü PKK’nın uyuşturucu kaçakçılığından elde ettiği inanılmaz gelir, Osman Sınav’ın imzasını taşıyan ve bu konuyu işleyen Pars Narkoterör gibi hem Kurtlar Vadisi’nin tahtına hem de yeni bir fenomen olmaya aday diziden sonra, artık herkesin malumu…
Eh, terör örgütünün akaryakıt ve -yine Kurtlar Vadisi sağ olsun- organ mafyasıyla olan dolaylı ilişkileri de az çok biliniyordu…
Şimdi de gündeme, sigara kaçakçılığıyla olan bağlantıları geldi. Konuya hakimiyeti su götürmez olan Eski Sağlık Bakanı Bülent Akarcalı, AB raporlarından elde edilen bilgiler ışığında, PKK’nın sigara kaçakçılığından elde ettiği kazancın asgari olarak 300 milyon Euro olduğunu açıklamış…

***

Hafta içinde, Denizli-İzmir seferini yapan ve 20 bin litre motorin taşıyan yük treni Aydın’da raydan çıkmış. Büyük bir facianın ucundan dönülen kazanın meydana geldiği bu hat 150 yıllık…
Yahu, birçok aile önceki hafta tren kazasında ölenlerin yasını halen tutuyor.
Son beş yılda tren kazalarında kaç vatandaşımızı kaybettik ne çabuk unutuldu.
Hangi gelişmiş ülkede böyle bir trajedi söz konusu, bilen varsa söylesin.
Bu kazaların nedeni de hep aynı, ömrünü on yıllar önce tüketmiş asırlık raylar ve hız sınırını ciddiye almayan görevliler…

***

Siyasi arenanın çözümsüzlüklerle örülmüş suni meseleleriyle uğraşırken göz ardı ettiğimiz bir diğer ciddi sorun da fuhuş sektörü…
Ankara’da, “Şov Grubu” adı altında turist vizesiyle Türkiye’ye soktukları -adet olduğu üzere- çoğu Slav kökenli genç kızlara zorla fuhuş yaptıran bir çete çökertilmiş.
Şanlıurfa’nın Birecik İlçesi’nde ise, bir ay önce evinin önünden kaçırılan 14 yaşındaki kız, fuhuş mafyasının eline düşmek üzereyken son anda kurtarılmış. Ancak, ailesinin töreler gereği hakkında “ölüm kararı” almış olması nedeniyle, adı açıklanmayan bir kız yurduna yerleştirilmiş.
Bu aralar gündemde öne çıkan her ne kadar uyuşturucu, akaryakıt ve silah kaçakçığıysa da, ülkenin üstü örtülü başlıca sorunlarından biri de -örgütlü veya örgütsüz olarak gerçekleştirilen- fuhuş sektöründeki patlama.

***

Ülkenin içler acısı halini ve insanlarının sürüklendiği dramı anlatan bir diğer durum da, artık neredeyse her gün gazetelerde görmeye alıştığımız çöp kutusunda bulunan veya kış günü sokağa terk edilen yeni doğmuş bebekler…
Bunun nedenleri; fuhuş sektöründe yaşanan iş kazalarından(!) gençler arasındaki özgürlük rüzgarlarının istenmeyen sonuçlarına ya da aile içi cinsel istismardan hayırsız babaların ve artık dünyasından bıkmış kadınların vurdumduymazlıklarına kadar uzanmakta.
Bir zamanlar ilgili ilgisiz her sözü bir şekilde Türk aile yapısına getirir ve kendimizle öğünürdük.
Peki ne oldu da bugünlere geldik dersiniz?

***

Dört ay önce işsiz kalınca bunalıma girerek bir süre psikolojik tedavi gören beş çocuk sahibi vatandaş, cinnet geçirerek tartıştığı eşinin boğazını çocuklarının önünde kesmiş…
Artık arşiv taraması için, bu işi istemeyerek yaptığı her halinden belli olan ve gazete arşivlerine ulaşma talebiniz karşısında önünüze her türlü zorluğu çıkartan kütüphane görevlileriyle cebelleşmeye lüzum kalmadı çok şükür. Giriyorsunuz internete, tüm gazeteleri günü gününe tarayabiliyorsunuz.
Şayet bu konuya biraz zaman ayırır da böyle bir meşakkate katlanırsanız, buna benzer sayısız haberle karşılaşırsınız.
Ekonomi adına atılan parlak nutuklara karşın, istihdam ve ekonomik büyüme konularındaki hedeflerini bir türlü tutturamamış olan bir hükümetin başarısızlıklarının bedelini ödeyen o kadar çok insan var ki…

***

Şimdi söyleyin bakalım, böylesine sorunlar yumağı içinde kördüğüm olmuş bir ülkede biz neyle uğraşıyoruz?
Sanki, hali hazırdaki tüm sorunlarımız halloldu ve çözüm bekleyen tek bir gündem maddemiz kaldı!
Beyler, tepeden tırnağa böylesine sorunlara boğulmuş bir ülkenin tüm çıkmazlarını örtecek bir örtü bulursanız söyleyin biz de rahatlayalım…

Bu yazı 4,723 defa okundu.