En Sıcak Konular

Mümtaz'er Türköne


Mümtaz'er Türköne
0 0 0000

Dikkat! Bir darbe önleniyor...



Türkiye, Baasçı bir darbe organizasyonunu tasfiye ediyor. Ergenekon soruşturması, Baas modelinde silahlı bir kalkışma ve hükümet darbesi teşebbüsünü deşifre edip, akamete uğratıyor.
Tehdit bizim AK Partililiğimize, CHP'liliğimize, MHP'liliğimize yönelik değil. Tehdit hepimizin varlığını, ülkenin sahip olduğu her şeyi hedef alıyor. Hedef bizim laik yaşam biçimimiz veya muhafazakâr değerlerimiz değil, devletin ve milletin varlığı.

Ergenekon soruşturmasını, AK Parti iddianamesinin rövanşı olarak görenlerin ve soruşturma sürecine siyasî tepkilerini koyanların bir değil bin kere daha düşünmesi şart. Karşı karşıya gelenler siyasî kamplar değil; tersine birileri iktidar projelerini yürütürken siyasî kırgınlıkları ve karşıtlıkları da malzeme olarak kullanıyor.

Hafızalarımızı tazeleyelim.

Baasçılık, ortak paydası seçkincilik ve öncülük olan aydın-subay ittifakının iktidarıdır. Cuntalaşma ile sağlanan biraz silah, biraz sosyalist ideoloji, biraz anti emperyalizm ve bol miktarda seçkincilik ile harmanlanan dikta yönetimi Baasçılığın sığ ve basit dünyasını anlatır. Türkiye'de 27 Mayıs darbesi bu modele uygun olarak yapılmış ve Mısır baasçılığı örnek alınmıştır. Akamete uğrayan ve tarihe "9 Mart Cuntası" olarak geçen darbe teşebbüsü de Baasçı bir deneme idi. 37 yıl öncesine ait bu darbe teşebbüsünün en faal ismi, önceki gün gözaltına alınan İlhan Selçuk'tu.

Baasçılık bir azınlık diktasını savunmaktır. Gerçekte sosyalizmle değil faşizmle akrabadır. Türkiye'de 1960'lı yılların sonunda başlayan ve 70'li yılları da kapsayan öğrenci hareketlerini başlatan, bu Baasçı iktidar arayışıdır. Yön Dergisi etrafında temsil edilen Millî Demokratik Devrim stratejisi, yani "ilerici asker-sivil ittifakı"nın öncü sosyalizmi ile gerçekleşecek "sosyalist askerî devrim" Baasçılığın özetidir. 9 Mart darbe teşebbüsünün hemen öncesine tesadüf eden ve aniden tırmanan şiddet olayları (banka soygunları, Amerikan askerlerinin kaçırılması, ODTÜ olayları gibi silahlı kitlesel şiddet) bu darbenin ön hazırlığı idi. 12 Martçıların, sol ideolojiye uyguladığı şiddet, Baasçılığın yenik düşmesi yüzündendir.

Bazı ayrıntılara dikkate edelim. Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması ve Danıştay saldırısının, darbe zemini oluşturmak için girişilen eylemler olduğu artık ortada. Doğu Perinçek'in sorgusu sürerken avukatı aracılığıyla verdiği yazılı beyanatta "Özel Kuvvetler"i savunmaya girişmesi, organizasyonun çapı hakkında bir fikir veriyor. Hazırlıkların, tıpkı 9 Mart Cuntası gibi rejim değiştirmeye yönelik bir teşebbüs olduğu şüphesi ağırlık kazanıyor.

Karşı karşıya olduğumuz tehlikenin ne kadar büyük olduğunu, bu darbe teşebbüsünün tarih dışılığı gösteriyor. Soğuk Savaş'ın bitmesi, dünyanın farklı bir kisveye bürünmesi ile bu ve benzeri darbelerin şartları, artık ilkel kabile toplumlarında bile kalmadı. Bizde ise, özel şartlar yüzünden devlet içinde bazı gayri meşru iktidar alanları yaşamaya devam etti. Şimdi, bu güçler son bir hamle ile tasfiye edilmelerini engellemek üzere bir intihar eylemine girişiyorlar. Bütün şartlar karşılarında olduğu için, akıl ve mantık dışı bir cinnet halinde bulunuyorlar. Kısaca kan dökmeye hazırlanıyorlar.

Suriye'de Hafız Esad'ın Baasçılığı, nüfusun % 15'ini teşkil eden mezhep azınlığına dayanıyordu. Türk Baasçılığının mezhep renginin, sadece kitlesel destek arayışından ibaret olduğunu, bu mezhebe mensup olanların da unutmaması lâzım.

Teşebbüs tarih dışı. Gözünü iktidar hırsı bürümüş delilerin marifeti. Tehlike bu yüzden büyük. Ve bu yüzden demokrasinin şeffaflığına ve hukuka daha fazla ihtiyacımız var. Hepimiz Ergenekon soruşturmasını yürütenlere destek olmakla mükellefiz.

zaman



Bu yazı 1,254 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Bu sefer çözülecek mi?
    • 16 Eylül 2012 Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
    • 14 Eylül 2012 Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
    • 13 Eylül 2012 CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
    • 9 Eylül 2012 Merkez Sağ'ın son noktası
    • 7 Eylül 2012 Başbakan sertleşmekte haklı mı?
    • 28 Ağustos 2012 Hükümet haklı çıktı
    • 26 Ağustos 2012 Kawa ve Ergenekon
    • 24 Ağustos 2012 Terör sorunu ayrışıyor
    • 17 Ağustos 2012 Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
    • 16 Ağustos 2012 'Paralel devlet'in iflası
    • 12 Ağustos 2012 Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
    • 10 Ağustos 2012 Yangını kim söndürecek?
    • 5 Ağustos 2012 Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
    • 22 Temmuz 2012 Davutoğlu haklı çıkarsa?
    • 17 Temmuz 2012 'Hücre yenilenmesi'
    • 29 Haziran 2012 ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
    • 24 Haziran 2012 Türkiye savaşa girer mi?
    • 21 Haziran 2012 Teröre teslim olmak
    • 19 Haziran 2012 Çözüme yakın mıyız?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,496 µs