Vatan gazetesi manşetten vermiş…
Dünya gıda fiyatlarındaki hızlı artışın gelir düzeyi düşük ülkelerde ciddi kaoslara yol açmasından dolayı; birçok ülkede halk, fiyat artışlarını protesto etmek için sokaklara dökülmüş durumda ve polisle çatışıyor…
Yaşanan toplumsal ayaklanmalardan kendine pay çıkarması gereken grupların başında gelen Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick ile IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn ise; mevcut koşulların, hem Afrika başta olmak üzere birçok ülkede yüz binlerce insanın açlıktan ölmesine neden olacağı hem de gelişmemiş ülkelerde “gıda savaşları” şeklinde başlayan kargaşanın uzun dönemde tüm dünya ekonomilerine etki edeceği uyarısında bulunmaktalar…
Ayaklanma ve gıda savaşlarının henüz şu an için kendini gösterdiği ülkelerin başında Mısır, Pakistan, Yemen, Endonezya, Tayland ve Haiti geliyor.
Ancak tehlike, sadece adı geçen ülkelerle sınırlı değil…
Bu durum, gelişmemiş ülkeler yanında, yakın dönemde -Türkiye gibi- gelişmekte olan ülkelerdeki çoğunluğu oluşturan alt gelir grupları üzerinde de ciddi baskılar oluşturacak…
Tüm dünya ülkelerinin ekonomik açıdan birbirine eklemlenmiş olduğu ve deyim yerindeyse kuzey yarımkürede kanatlarını çırpan kelebeğin yarattığı rüzgarın güney yarımküreyi de etkilediği küresel pazarlarda bunun aksini düşünmek de zaten mümkün değil…
***
Haber, yaşayan en büyük sosyal bilimcilerden biri olarak kabul edilen Manuel Castells ile beş yıl önce yapılmış olan bir söyleşiyi hatırlamama neden oldu…
Castells, küreselleşen dünyada “yerellik” ile “etnik yapılara” vurgu yaparak; ekonomik dengesizliklerin arttığı bir ortamda yoksullukla karakterize olan alt gelir grupları ile etnik kimliklerin oluşturduğu yerel cemaatlerin, nihai süreçte “savunmacı gruplar” haline dönüşeceğini iddia etmekteydi…
Söyleşi, yaşanan iç ve dış göçler sonrasında giderek büyük şehirlerde hayata dahil olan ve örgütlenme biçimi olarak da “bölgesel siperler” oluşturan bu grupların, toplumsal sınıflar arasında başgösteren hayat standardındaki farklılıklar ile gelir dağılımındaki uçurumları çok daha derin bir şekilde fark edecekleri üzerine odaklanmaktaydı. Bunun sonucunda da, bu kesimlerin “keskinlikleri” ile “bilinç düzeylerinin” daha da netleşeceği belirtiliyordu...
***
Şimdi gelelim Türkiye boyutuna…
Bir yandan; başta İstanbul olmak üzere, birçok büyük şehirde yaşayan ve asgari gelir standardının altında ayakta kalma kavgası veren çok sayıda “bağımlı grup” söz konusu… “Çöküntü bölgesi” olarak kabul edilen yerlerde yaşamını sürdürmeye uğraşan ve her türlü sosyal imkandan uzak olan bu kesimler, -AKP’li- belediyeler ile yerel idarelerin erzak yardımlarıyla hayatlarını devam ettirmekteler.
Diğer yandan; aşiret mensuplarının korunması, iş temini ve gençlerin eğitimi gibi nedenlerle, Güneydoğu ve Doğu Bölgelerinden şehirlere akın devam etmekte… Önceden gelen aşiret mensuplarının kırsaldaki akraba ve hemşerileri için “cazibe merkezi” haline dönüştürdüğü çöküntü bölgeleri, hem etnik kimlik üzerinde yükselen siyasi yapı için alt yapı oluşturmakta hem de terör örgütü açısından “yedek ve potansiyel militan deposu” görevi görmekte.
Sistem ise, “laik cumhuriyet” ve “üniter devlet yapısı”na yönelik tehdit oluşturdukları gerekçesiyle, kendini söz konusu grupların temsilcisi olarak kabul eden iki partiyi -yani AKP ile DTP’yi- kapatma peşinde…
Böyle bir durumda, dünya üzerinde yaşanan gelişmeleri de göz önüne alarak, varın artık işin gidişatını siz düşünün…
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle