Fehmi Koru
0 0 0000
Yanlış hesap
İsrail bunu hep yapıyor...
Filistinli gerillalar 19 yaşındaki bir İsrail askerini kaçırıp sakladılar diye Gazze ve Batı Şeria'yı hedef alan füze atışlarına izin veriyor İsrail. Hedef seçilen binaların 'düşman' bellediği Hamas'a ait olması da gerekmiyor. Dün Gazze'yi döven füzelerin hedefi olan bina 'El Aksa Şehitler Tugayı' merkeziydi sözgelimi; oysa o örgütün Hamas'la bir ilgisi yok, İsrail'le barışı kabul etmiş El-Fetih'in yan kuruluşlarından biri o... İsrail Başbakanı Ehud Olmert, İsrail ordusunun Gilad Shalit adlı asker için 'her şeyi yapma' iznine sahip olduğunu da açıkladı.
Bir asker kaçırıldı diye girişilen askerî operasyonlarda çok sayıda Filistinli öldürüldü. "Teröristle pazarlık yapılmaz" ilkesine sâdık kalacağını açıklayan İsrail, Hamas Hükümeti bakanlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda Filistinli siyaset adamını 'koz' olarak gözaltına aldı. Filistin bölgesine su gitmiyor, elektrik kesik, kanalizasyon sistemi de çalışmıyor...
En son durum şu: Shalit'i kaçıran grup İsrail cezaevlerindeki 1500 kadar Filistinli tutsağın salıverilmesini istedi ve İsrail Hükümeti'ne 24 saat süre tanıdı. Şu satırları okuduğunuz sırada sona erecek sürenin akabinde olacakları, gelişmeleri yakından izleyen hiç kimse tahmine yanaşmıyor.
Şu anda yaşananlar, Filistin'de meydana gelen siyasî gelişmeleri İsrail'in yanlış değerlendirmesinin doğrudan sonucudur. Hamas'ın seçimden muzaffer çıkacağını beklemiyordu İsrail; Filistin'de hükümeti Hamas'ın kurması kaçınılmaz olduğunda bunu kendisine 'tehdit' olarak ilân etti. Sürekli vurmaktan, asmaktan, kesmekten söz açtı siyasîleri; işgal altındaki topraklarda yaşayan Hamas bakanlarının işlerini zorlaştırdılar. Hamas'ın siyasî lideri Halid Meşal'le görüştü diye Türkiye'ye dönük sert eleştiriler yapmaktan da geri durmadı İsrail sözcüleri...
Bölgeye barışın egemen olmasını arzulayan, güvenlikli sınırlar içerisinde varlığını sürdürmesi karşılığı Filistin Devleti kurulmasına geçit vereceği iddiasındaki bir devletten beklenecek bir davranış biçimi değil bu tavır. Bugün, Filistin'de halk oyuyla seçilmiş bir hükümet yerine, o hükümeti kuran partinin yumuşamasını içine sindirememiş bir hiziple muhatap oluyorsa İsrail, bunun sebebini kendi tavrında aramalı. Sorunun çözümü için şiddet kullanmayı tek yöntem olarak benimsediğinin belirginleşmesi, İsrail'in yeni hükümetini dünya kamuoyunun da farklı bir gözle görmesine yol açacaktır.
İsrail'in her zaman yaptığı, bugün yapmaması gerekendir. Kendi vatandaşının canını başkasının 100 canından değerli gördüğünü, bir askeri için bütün Filistin'i ateşe verebileceğini belli eden bir anlayış nasıl olur da barış istediğini ileri sürebilir? Filistinli siyasîleri derdest etmesi, bakanları 'rehine' alması İsrail'i farklı bir konuma oturtmuş olmuyor mu? Asker kaçıran örgütün eylemiyle göstermek istediği de İsrail'in bu yüzü olmasın?
Türkiye ihtilâfın başından itibaren konuya kendisini taraf haline getirdi; Ehud Olmert hükümetinin Türkiye'den bunu talep ettiği biliniyor. Oysa, Olmert'in bir danışmanı, Hamas siyasî lideri Türkiye'ye geldi diye, Erdoğan Hükümeti için ağzına geleni söylemişti. Türkiye'nin, radikalizmi daha da besleyecek tavırlardan uzak durması yolundaki ısrarlı telkinlerini de işitmezden geliyordu İsrail. Ankara'nın uyarılarına kulak verilseydi, bugünkü tabloyla karşılaşılmayacağı çok açık.
Şu noktada yapılması gereken belli: Eğer Türkiye köklü sorunların da görüşüleceği bir sürecin parçası olacaksa, asker kaçırılmasıyla başlayan yeni durumun çözümü için diplomatik görev üstlenebilir; ancak kendisinin 'dürüst arabulucu' kabul edilmediği bir ortamın içine, sadece kaçırılan asker sorununun çözümü için balıklama dalması yanlıştır. Türkiye meydana gelmesini önlemek için çırpındığı bir durumun parçası konumuna kendisini niye getirsin ki?
Klasik söylemi ve o söyleme bağlı eylemleriyle sorunu içinden çıkılmaz hale getiren İsrail'dir; bu yüzden de önce Ehud Olmert'in "Bu defa farklı davranacağım" noktasına gelmesi şart.
Bu yazı 691 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Eylül 2012
Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
-
28 Eylül 2012
Yalan dünya, hem de ne yalan
-
23 Eylül 2012
Tartışma sağlık alametidir
-
20 Eylül 2012
Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
-
18 Eylül 2012
CHP’nin özrünün anlamı
-
16 Eylül 2012
Hayasızca saldırının düşündürdükleri
-
11 Eylül 2012
O da bir gün bitecek...
-
9 Eylül 2012
Ne olur, ne olamaz...
-
6 Eylül 2012
Suriye politikasına yeniden bakmak
-
29 Ağustos 2012
Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
-
26 Ağustos 2012
Hayatları oyun
-
19 Ağustos 2012
Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
-
14 Ağustos 2012
Milletvekili neden kaçırılır?
-
12 Ağustos 2012
‘Yeni gazetecilik’ denen şey
-
9 Ağustos 2012
Tuzak varsa tedbir nerede?
-
3 Ağustos 2012
Komutan tanıklık yaptı
-
31 Temmuz 2012
Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
-
24 Temmuz 2012
Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
-
18 Temmuz 2012
CHP’nin Ak Parti açmazı
-
17 Temmuz 2012
CHP makas değiştirirken...
Yorumlar
+ Yorum Ekle