En Sıcak Konular

Deniz Ülke Arıboğan


Deniz Ülke Arıboğan
0 0 0000

Yeni Kürt sorunu ve biz



Kürt sorunu, yıllarca adını bile telaffuz edemediğimiz, kenarından köşesinden dolaşıp durduğumuz bir problem olsa da siyasal hayatımızın en önemli maddesi hüviyetini yitirmedi. Adı bir gün terör sorunu oldu, öbür gün Güneydoğu, diğer bir günse ayrılıkçı PKK sorunu. Ne sorunu olduğunu ne biz ne de herhangi biri tam anlamıyla keşfedebildi. Üstelik soruna alternatif isimler bulmaya çalışanlar damgalandı. Herkesin tek tip düşünmesi mecburi hale getirildi. 

İçeriği de değişip durdu. Marksist sınıfsal hareket olarak başladı, bir gün devlet karşıtı oldu, öbür gün bölücü-ayrılıkçı fikirleri benimsedi. Bazı iddialara göre Kemalist fikirleri savundu. Kısaca ele avuca sığmaz, şekilsiz bir yapı olarak avuçlarımızın arasından kayıp durdu.

Ortamı da değişti. Yakın dönemin Kürt problemi PKK sorunu anlamında Soğuk Savaş'ın bitiş yıllarında başlayıp, 21.yüzyılın ilk 10 yılında varlığını sürdürdü. Memleketimizin 1980'li yıllardan bu yana devam eden iktisadi ve siyasi liberalleşme süreci boyunca hep eleştirel pozisyonunu korudu. AB'ye katılım hevesi doruklardayken de vardı, artık yüzümüzü Rusya ve Çin'e dönelimcilerin aktif olduğu dönemlerde de; 1 Mart tezkeresi öncesi de vardı, tezkereye hayır deyip ABD ile sorunlar yaşamaya başladığımızda da; askerlerin siyaseten aktif olduğu dönemlerde de vardı, demokratikleşme çabalarının zirve yaptığı noktada da. Kısaca hiçbir ortamı beğenmedi, hepsinden beslenecek bir damar buldu.

Uluslararası çevre de farklılaştı. Sovyetler Birliği'nin çöküşünü de gördü, ABD'nin kazandığı savaşları, kaybettiği barışları da. Suriye'nin de, Irak'ın da, İran'ın da renkten renge girdiği tüm dönemlerin şahidi bir sorun elimizdeki. Son 20 yılın tüm enerji savaşlarının ortasında hep vardı. 
İsmi, içeriği, iç ve dış ortamı değiştiği gibi, kahramanları da değişti. Abdullah Öcalan epeyce bir zamandır İmralı'da. Yeni lider adayları adlarını ezberleyemeyecek kadar çok. Bir zamanlar Leyla Zana vardı, şimdi yeni kadın figürler yüksek sesle konuşmakta.

Olayın mücadele tarafı da her dönem değişti. Şehitlerimiz kalbimizde. Lakin PKK ile mücadele edenlerin bir kısmı toprak oldu, bir kısmı zengin. Bir kısmı emekli oldu, bir kısmı mahpus. Çeteleri de gördü bu millet, romanlara konu olabilecek kahramanlık hikayelerini de. 

Sosyal düzeni de değişti, Kürt sorununun. Feodal yapıya başkaldırı gibi başlayan hareket o yapıyla bütünleşti. Güneydoğu bölgesinde doğdu, tüm Türkiye'yi kapsar hale geldi. Doğu ile Batı kaderde hiç bu kadar bütünleşmemişti. Kırsaldan kentlere taşınan hareket, bir şehir ideolojisine dönüştü. Kendi entelektüellerini yarattı ve eli silah tutanlar kadar, kalem tutanlar da etkin hale geldi.

Bazen kötü süreçler, iyi şeylere vesile olabilir. Nereden başlamıştık hesabıyla yola çıkmak yanlış sonuçlara varmamıza yol açabilir. 'Kürt meselesini nasıl çözeceğiz' değil, 'Türkiye'yi ne yapacağız' sorusunu sormamız gerek. Bu meselenin devamı, Kafkaslar'da, Balkanlar'da ne yapacağız sorularıyla tamamlanacak. Türkiye Cumhuriyeti'ni eskisinden daha iyi, daha güçlü, daha etkin ve daha adil kılmak ortak vazifemiz. Bu bir tarihi fırsattır...

akşam



Bu yazı 1,096 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 21 Eylül 2012 Düşünce ve ifade özgürlüğünden nefret söylemine
    • 17 Eylül 2012 Ciddi bir temizlik harekatı yapılıyor
    • 31 Ağustos 2012 Terörle mücadele meselesi!
    • 29 Ağustos 2012 Neymiş bu sıfır sorun?
    • 27 Ağustos 2012 Suriyeli mülteciler ve tampon bölge
    • 17 Ağustos 2012 Hüseyin Aygün'ün kaçırılması konusu
    • 13 Ağustos 2012 Türkiye'de iç siyasetin dönüşümü
    • 3 Ağustos 2012 Dünya nereye gidiyor?
    • 4 Temmuz 2012 Kürt sorunu mu?
    • 8 Haziran 2012 Kılıçdaroğlu-Erdoğan görüşmesi
    • 6 Haziran 2012 Suriye'de son tango!
    • 2 Mayıs 2012 Yeni Ortadoğu'nun İsrail'i
    • 20 Nisan 2012 Dış politikada ilkeler
    • 28 Mart 2012 Nükleer Güvenlik Zirvesi ve Suriye
    • 23 Mart 2012 Ekonomik kriz milliyetçiliği besleyecek mi?
    • 21 Mart 2012 Afganistan ne için?
    • 7 Mart 2012 Putin'in üçüncü dönemi
    • 22 Şubat 2012 Xi Jinping Türkiye'de!
    • 10 Şubat 2012 Devlet devletin kurdu mu?
    • 8 Şubat 2012 Suriye sadece iç meselemiz mi?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,791 µs