En Sıcak Konular

Hasan Cemal


Hasan Cemal
0 0 0000

Erdoğan-Türk buluşması: Olumlu bir ilk adım...



Başbakan ve AKP lideri Tayyip Erdoğan’la DTP Genel Başkanı Ahmet Türk arasında dün TBMM çatısı altında gerçekleşen buluşma kendi başına önemli bir gelişmedir.
Bu görüşme son genel seçimlerden beri bekleniyordu. İki yıllık gecikme Erdoğan’ın tutumundan kaynaklanmıştı.
Diyalog kapısının Erdoğan tarafından iki yıllık gecikmeyle de olsa açılması, hükümetin ‘Kürt açılımı’na denk geldiği için belki daha hayırlı oldu.
Kısa adı DTP olan Demokratik Toplum Partisi’yle diyalog, Kürt sorununun silah ve şiddetten arındırılıp çözüm rayına sokulabilmesi konusunda büyük önem taşıyor.
Erdoğan-Türk buluşması bu açıdan bir ilk adımdır.
Her iki liderin toplantı sonrası yaptıkları açıklamalar, bu ilk adımın olumlu bir başlangıç olduğuna işaret ediyor.
Erdoğan’ın sözleri şöyle:
“Çok önemli bir toplantı gerçekleştirdik. Geleceğe yönelik umutlarımız arttı. Anneler artık gözyaşı dökmesin istiyor milletimiz; birlik, beraberlik, dayanışma istiyor; kan ve ölüm olmasın istiyor.”
Ahmet Türk:
“Önemli bir gün yaşıyoruz. Diyalog ortamından umutluyuz. Daha güzel, daha mutlu günlere dönük bir süreçten umutluyuz.”
İlginç bir nokta şuydu:
Erdoğan ve Türk kısa konuştular, herhangi bir soru da almadılar. Ve her ikisi de, bu aşamada somut bir projeden çok ‘süreç’e vurgu yaptılar.
Daha doğrusu, çözüme ilişkin proje ve paketlerin aceleye getirilmeyeceğini, zamana yayılacağını, kapalı kapılar arkasında oluşturulacağını belli ettiler.
Bir başka deyişle:
Acul davranmanın, zamansız ayrıntılara girmenin ‘Kürt açılımı’nı zehirleyeceğini düşündükleri için böyle yaptıkları söylenebilir.
Doğru olan da budur.
Öncelikler ile sonralıklar itinayla tespit edilmeli ve paketler kapalı kapılar arkasında örülecek ‘mutabakat’ların ışığında kolayından zoruna doğru hazırlanmalıdır.
Evet, muhalefet sıkıştırıyor.
Özellikle CHP, açılımın içeriği nedir, önce bu açıklansın diye bastırıyor. Olabilir, sorumlu bir tarz olmasa da, muhalefettir yapabilir.
Aslında içerik sır değil.
Yol haritaları belli.
Önemli olan, içeriğin önceliklere göre tasnif edilmesidir. Hangi adımların önce, hangilerinin sonra atılacağının belirlenmesidir. Ve buna göre ‘makul, uygulanabilir senaryolar’ın yazılmasıdır.
Bu bir ‘süreç’tir çünkü.
Değişik duraklardan oluşan bir süreç...
Ve bu süreçte belki de en önemli nokta, dağda ‘silahların susması’dır, tam bir çatışmasızlık halidir.
Böyle bir süreçte ağaçların arasında kaybolmayıp, ormanı görmek önem taşır. Atılan ve atılacak olan adımlar senaryolar halinde bir bütün olarak ne kadar göz önünde tutulabilirse, sıra ‘dağdan inme’ye o kadar kolay gelir.
PKK’nın silahlara veda etmesi kapıyı daha sancısız çalabilir.
Bu yüzden ille de acele etmek gerekmiyor. Süreci iyi yönetmek, süreci tepeden görerek kontrol etmek hayati bir nokta.
Burada DTP’nin rolü önemli...
Burada İmralı önemli...
Eğer Öcalan beklenen açıklamasında, daha çok genel bazı ilkelerden oluşan bir ‘barış çağrısı’yla yetinir ve 1 Eylül’ün de ötesine giden ucu açık, önkoşulsuz bir ateşkes isterse, doğru olanı yapmış olur.
Yoksa, Ankara’nın ‘Kürt açılımı’nı sabote etmek için tam siper bekleyen odakların provokasyon değirmenine su taşıyabilir.
Erdoğan zor bir adım attı.
DTP’yi muhatap aldı.
Başta Ahmet Türk olmak üzere DTP yetkililerinin bu ilk adımı iyi değerlendirmeleri lazım. 2005 yılı Ağustos ayında Başbakan Erdoğan, Diyarbakır’a gelip çok önemli bir konuşma yapmış ama gereken karşılığı görmemişti.
Bu kez dileriz böyle olmaz.
Yoksa yazık olur.
Hükümetin ‘Kürt açılımı’nda gerçek bir diyalog sürecinin başlayabilmesi için DTP’ye büyük sorumluluk düşüyor. Bu çerçevede bundan sonra söylenecek her söze, atılacak her adıma özen gösterilmesi gerekiyor.
Oyun akıllıca oynanırsa, parmaklar tetikten çekilir ve Kürt sorunu çözüm rayına oturabilir.

milliyet



Bu yazı 832 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 16 Eylül 2012 Türkiye AB’nin, AB Türkiye’nin neresinde?
    • 13 Eylül 2012 Ve soruyorum Ak Parti iktidarına...
    • 7 Ağustos 2012 Özkök Paşa demokrasi adına bir şanstı!
    • 12 Mayıs 2012 Ak Parti’yle kadınlar, başörtüsü sorunu ve Kürt sorunu...
    • 18 Nisan 2012 Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!
    • 15 Nisan 2012 Suriye’de akan kan ve evimizin içi!
    • 3 Nisan 2012 Suriye’de ben de tarafım!
    • 27 Mart 2012 Zamanın ruhu ve dış konjonktür PKK’ya karşı!
    • 21 Ocak 2012 İnsanlık ölmedi, karanlık sorgulanacak!
    • 18 Ocak 2012 Sanık Kenan Evren, ayağa kalk!
    • 20 Kasım 2011 ''Dersimli okşanmakla kazanılmaz!''
    • 18 Ekim 2011 Herkes ‘Atatürk milliyetçisi’ olmak zorunda mı?..
    • 5 Ekim 2011 Ak Parti, CHP, BDP uzlaşması...
    • 29 Eylül 2011 Ciğeri yanan Erdoğan’a, Öcalan’a...
    • 27 Eylül 2011 PKK, BDP, Güneydoğu’dan haberler öyle ki...
    • 22 Eylül 2011 Avrupa Birliği Türkiye'ye dürüst davranmıyor mu?
    • 21 Eylül 2011 Düşen helikopterin beynini kim söküp aldı ?
    • 7 Eylül 2011 Başbuğ Paşa da hesap vermek zorunda!
    • 2 Eylül 2011 Erdoğan’ın askeri vesayetle mücadelesi...
    • 6 Ağustos 2011 Kürt sorunu: Bardağın dolu ve boş tarafı!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,451 µs