0 0 0000

Kıyamet

Mayaların 2012 için öngördüğü ‘kıyamet’ ekolojik nedenlere dayanıyor olsa da küresel piyasaları sarsan finansal krizlerin kapitalist dünyayı temelden salladığı bir gerçek. Son olarak küçük çaplı bir kıyamet Dubai’de koptu. Çölde bir balıkçı köyünden yaratılan şirket devlet (Dubai World) 59 milyar dolar borçla batıyor!

Şeyh El Maktum’un Dubai’si, 21. yüzyılın emlak ve tüketim cennetiydi.

Dünyada bir milyar insan açlık sınırının altında günde bir dolarla yaşamaya çalışıyor, 2008 ekonomik krizinde ABD’de 150-200 bin dolarlık konut kredilerini ödeyemeyen insanların evsiz barksız kaldıkları, sokağa düştükleri gözlendi. Bankalar bu yüzden battı; şirket değerleri üzerinden sağlanan büyümenin sürdürülebilir olmadığı ortaya çıktı. Balon patlayıp, ‘saadet zinciri’ kopunca üretim çarkları durdu. Kitlesel işsizlikler başladı.

2009 sonunda, iyimser bir hava oluşmuşken, Dubai’den gelen haberler borsaları vurdu.

Moralleri bozdu!

Aslında moralleri bozmaya hiç gerek yok; Dubai’nin 59 milyar borçla batışı insanlığı ‘kıyamet’ tezleri üzerinde yeniden düşündürmeli.

Son krizde İngiltere ve Batı Avrupa’da yaşayan orta sınıfların bankalardaki tasarrufları ve emeklilik fonları eridi. Amerikalılar, aylık ödemesi bin doları geçmeyen konut kredilerini ödeyemediler. Refah toplumlarının en önemli göstergesi olan sağlık sigortaları karşılanamaz duruma geldi. Orta alt sınıflar bu sefaleti yaşarken, varlıklı kesimler, senede birkaç ay bile oturmayacakları lüks konutlar için Dubai’ye koştular.

Çöldeki gökdelenlere yatırım yaptılar. Palmiye Adası’nda Angelina Jolie’lere, David Beckham’lara komşu oldular. Dubai Şeyhi El Maktum şimdi çarkı döndüremiyor. 59 milyar dolarlık borcunu erteletmeye çalışıyor. Parti bitti; ‘çölde çay’a dönülüyor. Küresel iktisatçılar şimdi ‘Marx haklı çıkmasın’ diye kapitalizmi ‘Dubai krizi’nden korumaya çalışıyorlar.

El Maktum’un batırdığı milyarlarca doları Körfez’deki petrodolarlarla kapatırız diye düşünüyorlar.

Ancak bu hesapsız gidişin sonu yok.

Mayaların ‘kıyamet’ takviminin gerçekleşmesi için 2012 belki erken ama ‘ikiz krizler’ diye adlandırılan küresel ısınma, iklim değişikliği ile kaynakları tükenen bir dünyada finansal krizlerin yol açtığı sosyal çöküşler, açlık, susuzluk, yoksulluk gibi sorunlar karşısında 2050-2100’lü yıllarda olacakları düşünmek için Nostradamus olmak gerekmiyor.

İki derecelik ısı artışı dünyadaki gıda üretimini yüzde 40 düşürecek.

Dubai gibi ‘yapay cennetler’deki krizler, sadece ekonominin değil, küresel eşitsizliğin dünyayı nereye götürdüğü konusunda da düşünmemizi sağladığı için hayırlara vesile oluyor!

Milyar dolarlık rantlarla, bir dolara yaşayanlar arasındaki ‘uçurum’un sürdürülemez olduğunu görüyoruz.

Kıyamet, asıl bu insanlık sorunu yüzünden kopacak.

Bu yazı 1,324 defa okundu.