En Sıcak Konular

Gülay Göktürk


Gülay Göktürk
0 0 0000

Güven sıralamasındaki altüst oluş



MetroPoll'ün referandum sonuçları ile ilgili heyecan uyandıran kamuoyu araştırmasında, sorulan bir soru daha var.
Araştırma şirketi eskiden çok popüler olan ama son zamanlardaki araştırmalarda pek yer almayan şu malum "en güvenilen kurum" sorusunu sormuş.

Ne çıksa beğenirsiniz: Bu soru sorulmayalı beri, toplumun güven sıralaması tepetaklak olmuş. Güvenilen kurumlar sıralamasında başta polis yer alıyor. Ardından Cumhurbaşkanı ve Meclis geliyor. Sonra da Başbakanlık ve hükümet... En altta ise üç kurum yer almış: Genelkurmay, Anayasa Mahkemesi ve yargı.

Gördüğünüz gibi, halkımız, geçirdiği üç darbe döneminde bile "en çok güveniler kurum" tahtından indirmediği ordusunu artık gönlündeki tahttan indirmiş. Tabii onun yanı sıra, hukuku bir yana itip vesayet rejimini korumayı misyon edinen Anayasa Mahkemesi de sıralamada hakettiği yeri almış. Yıllardır haksız yere güven sıralamasının en altlarına koyduğu siyaset ise güven ve itibar kazanmış.

Bence bu sıralamada hâlâ hakkı yenenler yok değil. Mesela basının fena halde hakkı yeniyor. Halkımız son yıllarda yaşanan büyük glasnostun kahramanı olan basına karşı anlaşılmaz bir kadir bilmezlik içinde. Şimdiye kadar bu ülke hakkında ne öğrendiyse basın sayesinde öğrendiğini unutuyor. "Basına güven olmaz" klişesi hâlâ büyük ölçüde geçerli.

 Ama neyse, şimdi konumuz bu değil. Konumuz ordunun uğradığı güven erozyonu ve elbette ki olan biten bunca şeyden sonra bu bir sürpriz değil.

Tabii, bu sonuçların Genelkurmay ya da vesayetçi çevreler tarafından nasıl okunacağını biliyoruz. Vatan hainlerinin, bölücülerin, ordu düşmanlarının orduya karşı giriştikleri psikolojik yıpratma harekatının (Ya da ne diyorlardı; asimetrik savaş mı) amacına ulaştığını, orduyu halkın gözünden düşürmeyi başardıklarını söyleyecekler.

Ama bu açıklama ne sıralamayı yapanlar için ne de ordu içinde olup da yaşanan güven erozyonundan fena halde rahatsız olan kesim için hiçbir şey ifade etmeyecek...

Çünkü şimdi daha iyi anlaşılıyor ki geçmişte duyulan güven, suçların, kabahatlerin ve zaafların bilinmemesi "sayesinde" duyulan kör bir güvendi. Son dönemde olan şey yalnızca bilinmeyenlerin üzerindeki örtünün kaldırılması oldu. Psikolojik savaş denilen bu; "hainlik" denilen bu...

Eğer Genelkurmay, örtü aralanmaya başlar başlamaz farklı bir tutum alabilseydi, değişmesi gerektiğini fark edip halkına karşı açık ve dürüst davranabilseydi, bu kadar travmatik bir güven erozyonu yaşanmayabilirdi.

Ama tam tersini yaptı. Kazanılmış mevzilerine sıkı sıkı sarılıp gözü kara bir iktidar savaşına girişti. Ve hâlâ da aynı şeyi yapıyor.

Nitekim, Heronlar hakkında hâlâ bir açıklama yok.

Nitekim, kimse bize hâlâ Balyoz Planı gibi hain bir planın nasıl olup da hazırlanabildiğini anlatmadı. Çukurca'da Dağlıca'da olup bitenleri hâlâ açıklamadı. Genelkurmay hâlâ darbe zanlılarını terfi ettirmek için uğraşıyor.

Kahredici sessizlik sürüyor. Ve bu sessizlik sürdükçe milyonların yüreğindeki şüphe yerini hayal kırıklığı ve kızgınlığa bırakıyor.

 X x x

Aslına bakarsanız, şu "en çok güvenilen kurum" sorusu her zaman problemli bir soru oldu.

Hangi anlamda güvenden bahsediyorduk? Yurt savunması görevini hakkıyla yapmaktan mı; yoksa rejimi koruma ve kollama görevini hakkıyla yapmaktan mı?

Soranların maksadı ne olursa olsun, cevaplayıcılar bunu "rejim için en büyük güvence" anlamında cevapladılar. Yani geniş kesimler orduya, ordunun üstüne vazife olmayan bir görev konusunda güven duyuyorlardı ki bu da onların yanlış bilincinin dışa vurumuydu.

Şimdi görüyoruz ki, yaşanan süreç iki şeyi birden değiştiriyor. Kitleler bir yandan ordunun "koruma ve kollama" görevini nasıl istismar ettiğine tanık olurken, bir yandan da aslında ona yanlış bir konuda güvendiklerini, orduya böyle bir görev atfetmenin hata olduğunu anlıyorlar.

Bugün verilen güvensizlik oyunu, aynı zamanda halkın cumhuriyeti ve demokrasiyi koruma ve kollama görevinin kendisine ait olduğunu ve kimselere emanet etmemesi gerektiğini anlama süreci olarak da değerlendirebiliriz.

bugün



Bu yazı 1,185 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Eylül 2012 Susmak için artık çok geç
    • 24 Eylül 2012 Darbecilik mahkûm oldu
    • 21 Eylül 2012 7 adımda çözüm planı
    • 14 Eylül 2012 Libya
    • 25 Ağustos 2012 Kürtler'i PKK'dan korumak
    • 8 Ağustos 2012 Tehditle canlı kalkan olunur mu?
    • 30 Temmuz 2012 Suriye Kürdistanı
    • 2 Temmuz 2012 Zana kimi, neyi temsil ediyor?
    • 18 Haziran 2012 Kılıçdaroğlu Bahçeli'nin arkasına saklanıyor
    • 15 Haziran 2012 Olmayacak duaya amin
    • 11 Haziran 2012 Oslo süreci yeniden mi?
    • 8 Haziran 2012 Erdoğan-Kılıçdaroğlu görüşmesi
    • 4 Haziran 2012 Ses kayıtları
    • 30 Mayıs 2012 Parti kongreleri neden yapılır?
    • 21 Mayıs 2012 Sivil bayramlar dönemi
    • 11 Mayıs 2012 Yine mi?
    • 9 Mayıs 2012 Solun resmi tarihi
    • 25 Nisan 2012 Keşke CHP bölünse
    • 11 Nisan 2012 Kafası karışık bir Demirtaş
    • 9 Nisan 2012 Nizam-ı alem

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,222 µs