En Sıcak Konular

Gülay Göktürk


Gülay Göktürk
0 0 0000

İmkânsız misyon



Ergenekon sanıklarından Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın adlarını vererek,
onların CHP'den milletvekili yapılmasını istediğini, bu fikrini Parti Meclisi'nde de savunacağını söyleyen Süheyl Batum, bu jestin simgesel bir değeri olduğunu vurguluyordu. İşte bu son noktada kendisine tamamen katılıyorum.
Mustafa Balbay ya da Tuncay Özkan'ın kim olduklarının ya da dava içindeki konumlarının bir önemi yok. Onların yerine herhangi bir iki kişi ya da Haberal da olabilirdi. (Ki CHP'nin gönlünde yatan asıl aslanın Haberal olduğunu söyleyenler de az değil.) Önemli olan, Batum'un da söylediği gibi alınan politik tutumun simgesel önemidir.
Peki neyin simgesi bu?
Apaçık bir şekilde, Ergenekon'u aklama iradesinin simgesi...
Batum bu teklifiyle, CHP'yi Ergenekon'un şemsiye örgütü yapalım, onları kanatlarımızın altına alalım, koruyalım, kollayalım ve ne yapıp edip, bu davaların ilerlemesinin yolunu tıkayalım demiş oluyor.
İyi de, "eski" CHP'nin temel misyonu da bu değil miydi? Vesayete tam destek, darbecilerle ittifak; darbenin sivil kadrolarının yetiştiği bir fidanlık olmak, vesayetin ilelebet sürmesi gerektiği ve darbelerin vazgeçilmezliği fikrinin sivil toplum içinde yayılması için çalışmak... Ergenekon sanıklarının milletvekili yapılarak yargıdan kaçırılması projesi bu politikanın daha da agresif tarzda devam ettirilmesinden başka nedir? Ve bu durumda "Yeni CHP"den nasıl söz edilebilir?
Eğer Batum'un teklifi kabul görür de CHP Ergenekon sanıklarından bazılarını aday gösterme gibi çılgınca bir karar verirse, Ergenekon sanıklarına yataklık eden bir parti hüviyetiyle "Yeni CHP" sloganını bağdaştırmak gibi imkânsız bir işi nasıl başarabileceklerini de hep birlikte izleyeceğiz...
Ben kendi payıma yeni CHP kadrosunun içine düştüğü bu ölümcül çelişkinin bir çözümü olduğunu sanmıyorum. Onların şanssızlığı imkânsız bir misyon üstlenmiş olmalarından kaynaklanıyor. Zira, Baykal'ın düşürülmesiyle birlikte start alan bu projenin asıl sahipleri, yeni liderlerden imkânsızı başarmalarını bekliyor: Hem değişmiş gibi görünmek hem de hiçbir şekilde değişmemek... Kürt sorununun demokrasinin genişletilmesiyle çözüleceğine inanmış gibi görünmek ama daha Kürt lafını ağzına alamamak... Daha yumuşatılmış bir laiklik anlayışına taraftarmış gibi görünmek ama katı laikçi anlayıştan milim sapmamak; askeri vesayete ve darbelere karşıymış gibi görünmek ama aynı zamanda askeri darbelerden hesap sorulmasını engellemek, Ergenekon'a kol kanat germek...
Kılıçdaroğlu-Batum ekibine biçilen görev bu...
Ne var ki, aradan geçen aylar, bu misyonun mümkün olmadığını gösterdikçe, "yeni" imajının pulları hızla döküldükçe, "değişim" sloganıyla oyları artırma umudu da sönüyor ve doğal olarak yeniden eski usullere dönülüyor. AK Parti'yle demokratlık ve özgürlükçülük yarışına girme yolu yerine, Ergenekon'a daha da kuvvetle sahip çıkılarak, AK Parti-Hizbullah ittibakı gibi abes suçlamalar ortaya atılarak malum kamplaşma körüklenmeye ve oylar bu yolla yükseltilmeye çalışılıyor.
Seçilmiş görünen bu yolun kısa vadede ihtiyaç duyulan yüzde 10'luk artışı sağlamaya yarayıp yaramadığını haziranda göreceğiz. Bana kalırsa bu ancak AK Parti'nin bazı hatalarıyla birleşirse; AK Parti yaşam tarzını tehdit ettiği yönündeki endişeleri artırıcı hatalar yapmaya devam ederse mümkün olabilir. Aksi takdirde bu çizginin CHP'yi götüreceği yer marjinal bir parti olmaktır.
Bakın, Türkiye'de şeriat devleti taraftarı yüzde 5'lik bir kesim çıkıyor anketlerde. Bir o kadar da ırkçı-kafatasçı oy çıkar diyelim. Benim tahminim, askeri diktatörlük savunucusu bir yüzde 5 de ancak vardır.
Eğer CHP, değişim vs. sloganlarını bir yana bırakıp aslına rücu etmeye karar verirse, şu anda donmuş görünen yüzde 20 oyunun yüzde 15'ini de kaybedip önümüzdeki birkaç seçimde yüzde
5'e kadar düşer. Ondan sonra da -hiç oy kaybetmeden!- böyle antika bir parti olarak ilelebet yaşamaya devam edebilir.
Ama buna razı değilse, kendine karşı insafsız olmayı, geçmişten bugüne bütün temel politikalarını didik didik etmeyi ve topyekûn bir değişimi göze almak zorundadır.
Ama öyle, makyaj kabilinden bir değişiklik değil; gerçekten ve kökten...
Ve öyle, parti dışında, başkaları tarafından tasarlanmış projelerin aktörü olmayı kabul ederek değil; toplumdan gelen değişim taleplerine kulak vererek...
 
bugün


Bu yazı 1,156 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Eylül 2012 Susmak için artık çok geç
    • 24 Eylül 2012 Darbecilik mahkûm oldu
    • 21 Eylül 2012 7 adımda çözüm planı
    • 14 Eylül 2012 Libya
    • 25 Ağustos 2012 Kürtler'i PKK'dan korumak
    • 8 Ağustos 2012 Tehditle canlı kalkan olunur mu?
    • 30 Temmuz 2012 Suriye Kürdistanı
    • 2 Temmuz 2012 Zana kimi, neyi temsil ediyor?
    • 18 Haziran 2012 Kılıçdaroğlu Bahçeli'nin arkasına saklanıyor
    • 15 Haziran 2012 Olmayacak duaya amin
    • 11 Haziran 2012 Oslo süreci yeniden mi?
    • 8 Haziran 2012 Erdoğan-Kılıçdaroğlu görüşmesi
    • 4 Haziran 2012 Ses kayıtları
    • 30 Mayıs 2012 Parti kongreleri neden yapılır?
    • 21 Mayıs 2012 Sivil bayramlar dönemi
    • 11 Mayıs 2012 Yine mi?
    • 9 Mayıs 2012 Solun resmi tarihi
    • 25 Nisan 2012 Keşke CHP bölünse
    • 11 Nisan 2012 Kafası karışık bir Demirtaş
    • 9 Nisan 2012 Nizam-ı alem

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,443 µs