0 0 0000

Başbakan Erdoğan'ın planı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kırgızistan seyahatinde sorularımıza verdiği yanıtlar, bir süredir siyaset gündemini belirleyen temel tartışmaların, seçim döneminde de süreceğini net olarak ortaya koydu.
Haziranda çıkacak tabloya göre seçim sonrasında başkanlık sistemi, cumhurbaşkanlığının yetkileri ve Gül'ün görev süresi gibi konular konuşulacak.
Yeni anayasa hazırlama vaadi zaten kampanyanın ana motivasyonu olacak.
Her şey sandıktan çıkacak sonuçlara göre şekillenecek. Kritik konularda belirsizlik olduğu ortada. Başbakan güç terazisini sürekli tartarak kronik meseleleri hep istim üzerinde tutma çabasında. Gündemi de kendisi tayin etmek peşinde.
Erdoğan'ın, partisi için yüzde 50 hedefi koyması 2012 politik gündeminin dizaynıyla yakından ilgili.
Erdoğan'la, uçağa göre daha medeni şartlarda konuşalım düşüncesiyle Türkiye'ye doğru yola çıkmadan önce Bişkek Büyükelçiliğimizin yeni yapılan binasında görüştük. Hayli çarpıcı mesajlarını dün haberleştirdik. Satır aralarında, örtük mesaj olarak kalan detaylar önümüzdeki sürecin yol haritası niteliğinde. Bazı sorulara verdiği yanıtlar, bizlerin sözlerinden sonraki kimi müdahaleleri Başbakan Erdoğan'ın stratejileri hakkında esaslı ipuçları veriyordu.

BAŞKANLIĞI ZİHNİNDE OLGUNLAŞTIRIYOR
İlk dikkatimi çeken konulardan bir tanesi, Erdoğan'ın zihnen başkanlık sistemine ciddi hazırlık içinde olduğu. Konuyu kafasında olgunlaştırıyor. Yeni anayasada yer alıp almayacağı belli değil. 'Bu konuda verilmiş vaadimiz yok' şeklindeki yaklaşımını, 'hele bir seçimi görelim' şeklinde yorumluyorum.
'Nasıl bir başkanlık sistemi, ABD modeli mi?' sorusunu yanıtlarken, kendisinin 'Rusya da var, Fransa da' diye araya girmesi çeşitli alternatifler üzerinde muhakeme yaptığını düşündürtüyor.

VEKİLLİĞE 'ARA' FORMÜLÜ
İlginç bir detay daha vardı. Kendisinden ilk kez duyduğum...
'Biz zaten tüzüğümüze koyduk, milletvekilliğini üç dönemle sınırlandırdık' sözleriyle tek adam hevesi suçlamalarını yanıtlıyordu. O arada,
'Tabii arka arkaya' diye ekleyerek. Bir dönem ara verildikten sonra yeniden milletvekili olunabileceğini söyledi. 2011'de son kez aday olacağını açıklamıştı. Üç dönemi dolduruyor. Elbette Köşk'e çıkmak niyetinde. Hesapların ne ölçüde tutacağını kestirmek çok güç. Vekilliğe ara formülü şaşırtıcı geldi bana.
Bu, ileride çeşitli ihtimaller doğrultusunda yeniden gündeme gelebilecek bir yaklaşımdır, şimdilik burada keselim.
 

TUNUS VE MISIR'DA TÜRKİYE'NİN ROLÜ...
Erdoğan'ın, aslında Ortadoğu denklemleri ve hükümetin dış politikasıyla yakından ilgili olan ama iç siyasetten asla ayrı düşünemeyeceğimiz bir değerlendirmesi daha oldu. Mısır'ı konuşuyorduk. Hafif tebessüm etti, gururlu bir yüz ifadesiyle 'Gayet tabii biz de bölgeye model oluyoruz' dedi. Türkiye'nin demokratik sistemi, hükümetin aktif dış politikası ve Başbakan'ın Filistin duyarlılığı, İsrail'le gerginlik gibi konularda Arap sokaklarındaki etkinliğini vurguluyordu. Tunus ve Mısır'daki eylemlerin arka planında halkların 'Türkiye modeli'ne olan ilgisinin de etkili olduğunu düşünüyor Başbakan.

BAŞBAKAN'IN KAFASINDAKİ DIŞ POLİTİKA EKSENİ
Sohbet boyunca Erdoğan'ın nasıl bir dış politika yörüngesi tahayyül ettiğini de daha iyi anlama imkanı bulduk. Büyük Ortadoğu projesine çok inanmış olduğu belli. Eleştirileri haksız buluyor. Obama ile de sandığımızdan çok daha yakın. Mısır konusundaki paralel açıklamalarının arka planında da bu yatıyor.

SABAHA KARŞI ERDOĞAN'I KİM KARŞILADI?
Sabaha karşı 02.00'ye doğru Kırgızistan'dan 5.5 saatlik yolculuğunu tamamlayan Ana uçağı Ankara'ya inmişti. Esenboğa'da Başbakan'ı kimlerin karşılamaya geldiğine dikkat kesildim. Ankara Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı her zamanki gibi uçağın kapısındaydı. Onlardan önce, ilk sırada bir isim daha vardı, merak ettim, yaklaştım Bülent Arınç'tı. Buz gibi bir havada uçağın kapısında bir başbakan yardımcısı. Zaman zaman bu iktidarın kendi içinde kavga ve bölünme yaşayacağını bekleyenlerin neden yanıldığını gösteren çok çarpıcı bir görüntüydü. Arınç, başbakan vekilliği yapıyor da olabilir. Ne olursa olsun Arınç'ın Esenboğa fotoğrafı çok şey anlatıyordu.

akşam

Bu yazı 1,138 defa okundu.