En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

TÜSİAD toplantısından birkaç 'yanlış' izlenim



Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), yeni Anayasa hazırlanırken izlenmesini önerdiği beş temel ilkeyi (boyutu) dün tartışmaya açtı.
Haberi gazetede okursunuz. Ben doğrudan izlenimlere gireyim...
 Başkan Ümit Boyner, Ergenekon dostu Kemalist Solcuların yumurta atma eylemini, "Gençler muhaliftir" diye desteklemişti.
Benim bakış açımdan, 'Büyük Sermaye' ile 'Ordunun Solu' arasındaki örtülü koalisyonun tezahürüydü o cümle: 35 öğrenciyi, 3.5 milyon üniversite öğrencisine yeğliyordu Boyner.
Bu nedenle dünkü toplantıya yakama kırmızı bir Lenin rozeti takarak gittim.
Selamlaşma esnasında Ümit Boyner'e "Bu rozeti sizin için taktım, Leninistleri destekliyorsunuz ya..." dedim.
Espriyi hemen anlayıp "Ben de yumurtaları getireyim" dedi.
Eğer yumurtalara hedef olmam şartsa, Ümit Hanımınkileri, cırtlak sesli, kara kuru bir bacının atacaklarına tercih ederim.


***

 Kimse Ergenekon Soruşturması ve Davası'nın "önemine" değinmedi toplantıda. Ne başkan, ne üyeler, ne davetliler...
Buna karşılık "Silivri" göndermeleri yapanlar oldu. Boyner de basın özgürlüğünde gerileme olduğunu belirtti.
Derken Ümit Hanım'la tekrar karşılaştık. Toplantıyı nasıl bulduğumu sordu.
"Ergenekon'dan söz etmeden, basın özgürlüğü sorunlarından nasıl bahsederseniz" dedim.
Tavrının açık olduğunu söyledi.
Bunu sanki "Ergenekon Davasını elbette destekliyorum" gibi bir havada söyledi.
Halbuki benim belleğimde böyle bir kayıt yoktu. Arşive bakacağımı belirttim.
Ümit Boyner'in, Ergenekon/Balyoz davasından söz eden demeçlerine baktım. Malzeme fazla değil...
Olanları alt alta koyduğumda, "karışık" mesajlarla karşılaştım.
"Türkiye'nin darbe ve militarist tehditlerden arındırılmasını ve sivil-asker ilişkisinin Kopenhag Siyasi Kriterleri düzeyine ulaştırılmasını talep ediyoruz" diyor mesela...
İkinci cümlede ne bekliyorsunuz?
Faraza, "Bu nedenle Ergenekon/ Balyoz davası fevkalade önemli" demesini...
Hayır, öyle demiyor. Şöyle devam ediyor:
"Türkiye görülmekte olan bir davanın içeriğinin veya bir mahkemenin bağımsızlığının ve tarafsızlığının sorgulanmadığı bir ortama ulaşabilmeli." (Milliyet, 18 Şubat 2011)
Dikkatinizi çekerim. Bunlar güzel ve doğru sözler. Elbette aklı başında ve vicdan sahibi her vatandaş bunu ister.
Ancak böyle "kitabi sözler" etmek başka şey... Ergenekon davası konusunda "net tavır" almak başka şey...
Eğer, "Ergenekon davasının, demokratikleşmemizde çok önemli bir rolü var" demeden... "Tutukluluk süresi uzun" derseniz... Bunun pratikteki anlamı, Ergenekon dostluğudur.
Herkes bunu böyle anlar.

***

 TÜSİAD'ın üye kompozisyonu ilginç. "Girişimcilere üniversite diploması şart olsun" desem... "Saçma! Vehbi Koç lise mezunu bile değildi ama Türkiye'nin en büyük işadamı oldu" diye ayağa kalkar hepsi.
Ama aynı üyeler, "Demokrasi için eğitim şart" diyebiliyor gönül rahatlığıyla...
 Referandum'un üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen... Üyeler arasında değişen Anayasa maddelerini bilmeyenler var. Ama bilirmiş gibi konuşmakta bir beis görmüyorlar!
 Laikçi baskının ne olduğuna bir kez daha şahit oldum: Prof. Ergun Özbudun, tartışmaya açılan önerilerin, çalışma grubu tarafından, "oybirliği" ile değil "oy çokluğu" ile belirlendiğini söylemişti.
Yine de çalışmalara katılan Prof. Sibel İnceoğlu,"sahneye" çıkarak, 'değiştirilemez maddelerin değiştirilmesi' konusundaki kaygılarını dile getirdi. "Laikliğe bağlıyım. Sakın aksini düşüp beni dışlamayın" diye özetleyebilirim söylediklerini...
Ama yok, galiba ben her şeyi yanlış anlıyorum.

sabah



Bu yazı 1,495 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,927 µs