Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000
Zıkkımın kökü mü? Rhodiola kökü mü?
Bitkilerle tedavide her geçen gün müthiş ilerlemeler kaydediliyor.
Hürriyet gazetesinde sağlık köşesinde yer alan bir yazı, işin artık mesleklere göre bitki tavsiye etme aşamasına eriştiğini gösteriyor(1).
Buyurun “Rhodiola güç verir mi?” başlıklı yazıyı aynen okuyalım:
“Adaptojen bitkilerden biri olan rhodiola köklerinin enerji arttırdığı, özellikle strese karşı direnci güçlendirdiğini gösteren bazı çalışmalar var.
Batıda birçok işadamı bu desteği kürler halinde kullanıyor. Rhodiola özellikle işadamları, siyasetçiler, finans sektöründe çalışanlar tarafından çok sevilen bir enerji sağlayıcı ve stres savar.”
***
Habere göre işadamı, siyasetçi ve finans sektöründe çalışanlar yaşadı.
Diğer mesleklerden olanlar kendileri için de böyle özel bir bitki kökü bulunana kadar sabır otuyla veya gene aynı gazeteden kesip sakladığım şu yazıyla idare etsinler(2):
Hepatite lavanta teşhise chakra
Teessür ve teessüflerimiz otla-çöple, uyduruk aletlerle sağlık pazarlayanlara. Mesela,
* Alternatif tıbbı ciddi sağlık sorunlarının tedavi aracı gibi gösterenlere
* Teşhis teknolojisindeki olağanüstü gelişmeleri, psikiyatri bilimindeki muhteşem ilerlemeleri bir kenara bırakıp Chakralarla teşhis koymaya çalışanlara
* Hepatit gibi önemli bir hastalığın tedavisinde lavanta, prostat büyümesi gibi önemli bir sorunun iyileştirilmesinde brokoli suyu önerenlere
* Arınmak gibi ulvi ve etkili bir süreci bağırsakları lavmanla yıkamaya dönüştürenlere
* Horlama probleminin çözümünün elektronik cihazlarda ya da radyo dalgalarında olduğunu söyleyenlere
* Medyaya sızıp mezoterapi vs. gibi etkisiz çözümleri, örneğin saç dökülmesi gibi ciddi sağlık sorunlarına çözüm gibi gösterenlere
* Özetle halkın sağlık sorunlarını bahane edip sömürenlere, kesesini şişirenlere...”
Gelelim neticeye
Ottan-çöpten hoşlanmam. Zıkkımın kökünü yerim de rhodiola kökünü yemem.
KAYNAKLAR1.http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=17429615&tarih=2011-04-01
2.http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/13325082.asp
Bu yazı 3,184 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
31 Ekim 2014
Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
-
14 Mayıs 2013
Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
-
11 Aralık 2012
Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
-
9 Ekim 2012
Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
-
3 Ekim 2012
Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
-
2 Ekim 2012
Kimi kime şikâyet edelim?
-
1 Ekim 2012
Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
-
16 Eylül 2012
Mamografi taramalarına karşıyım
-
10 Eylül 2012
Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
-
8 Eylül 2012
Mamografi kanser riskini arttırıyor
-
7 Eylül 2012
Benzer ilaç nedir?
-
28 Ağustos 2012
Meme taraması saç taramaya benzemez
-
14 Ağustos 2012
Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
-
6 Ağustos 2012
Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
-
30 Temmuz 2012
Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
-
23 Temmuz 2012
Damacana mı musluk suyu mu?
-
10 Temmuz 2012
İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
-
23 Haziran 2012
Bir sağlık haberi skandalı
-
13 Haziran 2012
Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
-
17 Nisan 2012
Sönmez gene döndü
Yorumlar
+ Yorum Ekle