Türk siyasetinin Haziran 2011 seçimindeki 'en çetin sınavı ve en keskin dönüşümü' Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşanıyor.
Kamuoyu henüz fark etmiyor ancak, bu yeni süreç o kadar temelden değişiklikler içeriyor ki; 'izleri erken Cumhuriyet dönemine' kadar gidiyor. Hatta Osmanlı'nın son günlerine...
Dünün meselesi 'imparatorluğu kurtarmak'tı. Arayışlar farklıydı, Türkçülük mü, Osmanlıcılık mı, Batıcılık mı tartışması yapılıyordu.
Bugünkü konumuz ise, 'üniter yapıyı korumak'.
Türkiye'yi yekpare halde büyütmek...
Paradigmaların, devlet-hükümet-vatandaş ekseninde nasıl değiştiğini 'büyük fotoğrafı' derinlemesine analiz ederek görmeye çalışalım.
Önce genel bir 'son 20 yıl' tespiti:
Dünya değişti, Ortadoğu da...
Türkiye buna uyum sağlamaya çalışıyor.
Çerçevesi çizildi: Kendi halkıyla barışık, komşu ülkelerdeki Kürt nüfusla sıcak bir ilişki yaklaşımı...
Çoğu eski genelkurmay başkanları olmak üzere birçok yetkili Doğu ve Güneydoğu meselesinde geçmiş dönemin hatalarını gündeme getirip, özeleştiri yaptılar. Fikret Bila'nın kitabı dönüm noktasıdır.
Ardından devletin zirvesi sorunun adını cesurca koydu: 'Kürt Sorunu'.
Özal'ın başlattığı 'açılım' yıllar sonra Demirel tarafından sürdürüldü, Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'da 2005 tarihinde 'evet Kürt sorunu vardır' sözüyle de tescillendi. Bu kabulleniş, bir milat oldu. O günden sonra 'şark cephesinde çok şey değişti.'
Hükümet, doğru tercihlerle Doğu ve Güneydoğu'ya gerçekten büyük yatırımlar yapıyor. Kimse Ankara'da, İstanbul'da oturup, bunu söyleyenlere kızmasın. Bölgeye gidip gelen herkes farkı görüyor. Bunun partilerle ilgisi yok. İktidarların biri gider, biri gelir. Çıplak gerçek şu: Bugün Diyarbakır'dan Şanlıurfa'ya, Tunceli'den Mardin'e kadar gerçekten muazzam projeler hayata geçirildi. Yollar, hastaneler, barajlar, üniversiteler kuruldu. Ve yenileri de yolda.
Bölge fiziken ve zihnen sanki yeniden inşa ediliyor.
Eksik parçayı tamamlayalım: Büyük politika Kuzey Irak'la ilişki kurmaktan geçiyor. O da 'devlet politikası' olarak dikkat çekiyor. Önemli bir detay: Ergenekon'dan sonra bölge halkının devlete bakışı değişti. Özellikle faili meçhulleri çözmeye yönelik çabalar olumlu karşılık buluyor. Toplum devlete yaklaşıyor.
DEĞİŞİMİN İZİ ADAY LİSTELERİNDE...
Erdoğan, partisinin aday listelerinin genelinde 'dengeci' göründü. Üçüncü döneme giderken, anayasa değişikliği öncesinde riske girmek istemedi. Tek istisnası Doğu illeriydi. Bölgenin bütün milletvekillerini değiştirdi. Cumhuriyet tarihi boyunca hiç kimsenin yapmadığını yaparak tarikat, cemaat, ağa, şeyh, aşiret kökenli isimler yerine kariyerden gelenleri vekil listesine koydu. Bu bir meydan okumadır... Ben bu kez seçim sonuçlarını en fazla işte bu pencereden okumaya çalışacağım.
12 Haziran akşamı önce İstanbul'a bakacağım, CHP ile AKP'nin kıran kırana mücadelesinin sonucu ne olmuş... Çünkü o rakamlar siyasetin önümüzdeki döneminin işaret fişeğidir. Hemen ardından Doğu-Güneydoğu'ya bakacağım. O da memleketimizin geleceğinin yol haritasıdır.
ÇÖZÜM ÜRETMEK İÇİN EN DOĞRU ZAMAN
Karşı karşıya kaldığımız tehdit, bize aynı zamanda bulunmaz fırsatlar sunuyor. Kabul edelim: Türkiye'nin bir numaralı konusu Kürt sorunudur. Ülkemizin daha da büyümesi, bu meseleyi nasıl çözeceğine bağlıdır. Batılılar geçen yüzyılın başında 'Doğu Sorunu' demişlerdi. Ben, küresel ve bölgesel dengeleri iyi okuyarak bulacağımız akılcı ve sürdürülebilir formüller ışığında 'Doğu Çözümü' üreteceğimize inanıyorum. Kendisine çok güvendiğim arkadaşımız Şenay Yıldız, son 10 gündür foto muhabirimiz Cem Türkel'le birlikte bölgedeydi. Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Tunceli, Siirt... Karış karış dolaştılar, insanlarla görüştüler. İddia ediyorum, ödüllük bir çalışma ortaya çıktı. Doğu sorununu ve çözümünü anlamak isteyen herkes mutlaka okumalı. Bu görevi Şenay'a verdik çünkü son 2.5 yıl içinde Graham Fuller, Stephan Kinzer, George Friedman ve Henri Barkey gibi dünya çapındaki isimlerle bu konuları görüştü. Ayrıca Kürt açılımının ilk günlerinde Kuzey İrlanda barış sürecinin mimarı Lord John Alderdice ile mülakat yapmıştı. Geçenlerde de Kuzey Irak Başbakanı Barham Salih'le röportajını yayımladık. Konunun teorik altyapısını ve uluslararası boyutuna çok vakıf olan Şenay, şimdi yerinde incelemeler ve gözlemlerle döndü. İnanılmaz haberleri de beraberinde getirdi.
Sorularımız var, cevapları da...
Gezilerin bir bölümüne ben de katıldım, ilginç tesadüfler ve çarpıcı anekdotlarla devam edeceğiz. Doğu siyasetinin yeni kodlarını çözeceğiz.
NOT: Güneydoğu sorununa yönelik yeni yaklaşımda devletin ciddiyetine ve hükümetin samimiyetine inanıyorum. Ama dün 'Doğu'dan gelen İnsanlık Anıtı yıkılıyor fotoğrafları o derinliğe yakışmaz.
akşam
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle