Mümtaz'er Türköne
0 0 0000
'PKK'yı bitirmek'
Kirli ve tüketici bir iklimde, sonu gelmeyecek gibi görünen bir monolog bu.
Sonu gelmez, çünkü mantık yerine şiddet yüklü duygular bu tek taraflı diyaloga egemen. Kürt ulusal hareketinin silahlı kanadı sivil kanadına dönüp diyor ki: 'Her şeyi silahla elde ettik. Bizler yıllarca dağda öldük ve öldürdük. TC'nin verdiği tavizler silahlı mücadelemizin sonucu.' PKK'lılar, BDP'liler başta olmak üzere Kürtlere dönüp tekrarladıkları bu 'silahlı iddia'dan iki tarafı kesen bir Acem kılıcı çıkıyor. Bir: Silah bir yerlerde durmalı ve silahlı mücadele devam etmeli. İki: Silahı tutanlar Kürt siyasî hareketini yönetmeli.
Bu 'silahlı iddia' Kürt siyasî hareketinin bir çıkmaz sokağa girmesinin bugün için temel sebebi. BDP'lilerin eli-kolu bu iddia yüzünden bağlı. Politika üretemiyorlar, çünkü silaha boyun eğiyorlar. Osman Baydemir'in 'silahla varılacak yer kalmadı' sözü yüzünden çarmıha gerilmesi ve PKK şeflerinin 'bu sözü ancak biz söyleriz' diye attıkları fırça, bugünün inisiyatifsizliğin gerekçesi olmak için ikna edici bir örnek olarak hatırlanmalı. Çünkü Öcalan başta olmak üzere Murat Karayılan ve Cemil Bayık gibi isimler Baydemir'in sözlerini daha keskin hatlarla zaten söylemişlerdi. Demek ki 'silah bir yerde durmalı ve silahlı mücadele devam etmeli' iddiasının, örgütsel gereklilikler dışında gerçek dünyada siyasal hiçbir karşılığı yok.
PKK bugün, bu 'silahlı iddia' ile Kürtler nezdinde kendisine 'haklı bir varoluş gerekçesi' arıyor; ama bulamıyor. Geriye 'iddia' değil, sadece 'silah' kalıyor. Benim 'PKK bitiyor' derken söylediğim, PKK'nın bu iddiasının arkasında duran 'silah'ın bitmesi. Başka türlü PKK'nın sürdürdüğü savaşı sona erdirmenin imkânı yok. İran Kandil'e yönelik askerî operasyona devam ederken PJAK ateşkes önerdi. Gerilla taktikleri ile yürütülen bir savaşta bu duruma 'teslim olmak' denir. Silahla yürüttüğünüz savaşta elde edeceğiniz bir sonuç kalmazsa, devam etmenin bir anlamı kalmaz. 'PKK'nın bitmesi' Tunceli'de halı sahada top oynayan polisleri öldürmesinin, cinayet dışında hiçbir anlamının kalmaması demek. Siyasal amacı olmayan bir savaşı yürütmek, hele silahı propaganda aracı olarak kullanan bir örgüt için aptallıktan başka bir şey olamaz.
AK Parti Hükümeti, yürüttüğü askerî operasyonlarla PKK'nın 'silahlı iddiası'nı, silahı çekip alarak çökertiyor. Kandil'de Türkiye, İran ve Kürdistan Özerk Yönetimi'nin (dolayısıyla ABD'nin) birlikte yürüttüğü operasyonun, diplomatik bir ufkun ve çabanın eseri olduğu ortada. Yine Hükümet'in askerî operasyona paralel olarak -PKK-BDP cephesinin beklediği gibi- siyasî bir operasyona girişmemesi ve 'demokrasi ve hukuktan şaşmayacağız' ısrarı bambaşka bir pencere açıyor. İlk defa Türkiye Cumhuriyeti Devleti, etnik sorununu, askerî gücü siyasî amaçlara raptederek çözmeye çalışıyor. Halkın desteğine ve siyasal amaçlara bağlanmış bir savaşı Türkiye ilk defa yürütüyor. Ve PKK başta olmak üzere, eski kalıplara göre düşünenler bu yeniliğe intibak edemiyor.
Cengiz Çandar'ın Kürt sorunu ve bölge üzerine otoritesi müsellem. Ama oturup, İran'ın Kandil'e yönelik operasyonunu "Suriye'ye Kuzey Irak üzerinden kara koridorunu açık tutma çabası" olarak yorumlaması bir fantezi değil mi? Peki o zaman İran 16 Temmuz'da operasyon yapıp, arkasından PJAK'ı teslim aldıktan sonra, bir buçuk ay sonra 'posta kutusu'na aynı mesajı neden bir kere daha bırakıyor?
Oral Çalışlar'ın 'PKK'nın bitmesi'ni bir fantezi olarak görmesine gelince. Bugün durum bir tek istisna ile 90'lardan farklı. Dünya farklı, Devlet farklı, Kürtler farklı; ama PKK aynı. Kürt sorunu ile terör sorununu birbirinden ayıracak akıl, PKK dışında herkeste mevcut. 90'larda köy yakan ve yargısız infaz yapan Devlet'in aklı, bugün sadece PKK'da yaşıyor. 'PKK'nın bitmesi', silahın, taşıyanlar için sadece ağır bir yüke dönüşmesi ve bir anlamının kalmaması demek. Kandil çevresinde yürütülen üçlü operasyon fazladan lojistik imkânları da yok ediyor.
zaman
Bu yazı 1,524 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Eylül 2012
Bu sefer çözülecek mi?
-
16 Eylül 2012
Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
-
14 Eylül 2012
Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
-
13 Eylül 2012
CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
-
9 Eylül 2012
Merkez Sağ'ın son noktası
-
7 Eylül 2012
Başbakan sertleşmekte haklı mı?
-
28 Ağustos 2012
Hükümet haklı çıktı
-
26 Ağustos 2012
Kawa ve Ergenekon
-
24 Ağustos 2012
Terör sorunu ayrışıyor
-
17 Ağustos 2012
Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
-
16 Ağustos 2012
'Paralel devlet'in iflası
-
12 Ağustos 2012
Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
-
10 Ağustos 2012
Yangını kim söndürecek?
-
5 Ağustos 2012
Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
-
22 Temmuz 2012
Davutoğlu haklı çıkarsa?
-
17 Temmuz 2012
'Hücre yenilenmesi'
-
29 Haziran 2012
ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
-
24 Haziran 2012
Türkiye savaşa girer mi?
-
21 Haziran 2012
Teröre teslim olmak
-
19 Haziran 2012
Çözüme yakın mıyız?
Yorumlar
+ Yorum Ekle