En Sıcak Konular

Mümtaz'er Türköne


Mümtaz'er Türköne
0 0 0000

Kimliğe saygı



Bülent Arınç'ın Meclis'te Kürtler için söylediği, "O kimliğe saygı duyacağız. O kimliğin bütün kültürel haklarını, anayasal haklarını tanıyacağız, vereceğiz." sözlerinin toplumda karşılığı var mı?


Kürt sorunu ekseninde, Ufuk Yayınları için bir kitap hazırlıyorum. Kitap, Kürt kökenli olmayan milliyetçi-muhafazakâr kanaat önderlerinin Kürt sorununa bakışlarındaki değişimi konu alıyor. Bunun için temsil kabiliyeti olan Türk milliyetçileri ve hayatlarının bir döneminde 'İslâmcı' olarak nitelendirilmiş, bugün hâlâ sözü dinlenen isimlerle konuşuyorum. İlk elden vardığım sonuç şu: Ezberler bozulmuş. Çevremizde hazır bulduğumuz, sağa-sola uyarladığımız kavramların, ideolojik-siyasî kalıpların artık işe yaramadığı konusunda hemen herkes hemfikir.

Kürt sorununu getirip içine yerleştirdiğimiz, ulus-devlet, üniter devlet, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü, bölücülük, ayrılıkçılık, resmî dil, vatandaşlık, etnik kimlik gibi kavramlar beş-on yıl öncesinden farklı anlaşılıyor; hatta geçmişin tantanalı kelimelerinden bazıları artık hiç kullanılmıyor. Bu kavramların ve kalıpların ötesine geçen daha esaslı bir bakış açısı yükseliyor. Artık Kürt sorunu doktriner kavramların, resmî-hukukî kalıpları içinde debelenen bir siyasî sorun olmaktan çıkıyor ve bir kavramı değil bildiğimiz kanlı-canlı, yaşayan insanı merkez alıyor. Kürt sorunu siyasî bir sorun olmanın üzerine çıkıyor; insanî bir soruna dönüşüyor. Bir sorunun insanileşmesi, çözüm için mümkün olan en geniş açının, en sağlam zeminin oluşması demektir. Bir sorunun insanileşmesi hepimizin en genel ortak paydası olan 'insan olmak' paydasının aramızdaki duvarları yıkması anlamına gelir.

Bu yüzden Bülent Arınç'ın kullandığı en kritik kelime 'saygı' kelimesi. Siyasî-ideolojik çözümler pazarlık, rekabet, kavga hatta savaş şartlarında aranıyor. Ama bir meselenin çözümü için 'saygı'dan yola çıktığınız zaman, yapıcı ortak dili ve herkesin ruhuna sinecek çözümü buluyorsunuz. 'Saygı', duygularımızın değil aklımızın birlikte yaşamayı mümkün kılmak için bulduğu bir çözüm. Kendiliğinden empatiyi harekete geçiriyor. Saygı gösterirseniz saygı görürsünüz. Saygıyı muhafaza ederseniz her şeyi konuşur ve sonunda çözümü bulursunuz. Küçük bir çocuğa bile saygıyla yaklaşırsanız olumlu tepkiler alırsınız.

'Farklı kimliklere saygı göstereceğiz' dediğimiz zaman bireysel ilişkilerden devlet katına kadar her düzeyde bir sorumluluğu ifade ediyoruz. Bu sorumluluk duygusu, bugüne kadar bize öğretilen kalıpların hepsini kırmak için yeterli. "Haklarını verirsek devamını isterler ve ülke bölünür" sözüne 'Saygı göstermediğiniz insandan bütünlüğünüze saygı göstermesini nasıl beklersiniz?' karşılığını artık verebiliyoruz. Dün ülkenin güya bütünlüğünü savunmak adına söylenmiş sözlerin, dile getirilen endişelerin kendisinin aslında bu ülkeyi bölünmenin eşiğine getirdiğini tecrübe ederek öğrenmedik mi? Kürtleri Türkleştirerek bu ülkenin bütünlüğünü sağlamaya kalkanlar bugünkü tablonun sorumluları değil mi? 'Birlik ve beraberlik' nutukları eşliğinde tek resmî dili dayatanlar ve Kürtçeyi yasaklayanlar Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirmediler mi?

Paradigma değişti. Çünkü devlet el değiştirdi. Dünyaya bütün hayatı boyunca, erken yaşlarda giydiği üniforma içinden bakanların, her vatandaşın kişiliğine, ruhuna, beynine tek millet-tek dil-tek ideoloji diye giydirmeye çalıştığı üniformanın bir deli gömleği olduğunu, onlar da anladı. Çünkü bir ülkenin gücünün herkesi aynı yapmaktan değil, farklılıkları bir arada yaşatma yeteneğinden geldiğini onlar da son tecrübelerle anladı. Anlamadılarsa üniformanın kalınlığındandır. Bu ülkeye egemen olan siyasetin üniformasını çıkardığı zaman memleketi kanatlandırdığı ortada değil mi?

Kürt sorununda çözüme böyle yaklaştık. Bu yüzden Bülent Arınç'ın sözü, yaşadığımız dönüşümün özeti. Farklı olana saygı göstermek, bu çerçevede Kürtlerin kimlik haklarına, anayasal haklarına saygı ile yaklaşmak, bugün birlik ve bütünlüğümüzün yegâne mesnedi.

Ödenen onca bedelden, çekilen acıdan sonra insan ister istemez soruyor: Saygı göstermek o kadar zor muydu?

zaman





Bu yazı 1,136 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Bu sefer çözülecek mi?
    • 16 Eylül 2012 Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
    • 14 Eylül 2012 Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
    • 13 Eylül 2012 CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
    • 9 Eylül 2012 Merkez Sağ'ın son noktası
    • 7 Eylül 2012 Başbakan sertleşmekte haklı mı?
    • 28 Ağustos 2012 Hükümet haklı çıktı
    • 26 Ağustos 2012 Kawa ve Ergenekon
    • 24 Ağustos 2012 Terör sorunu ayrışıyor
    • 17 Ağustos 2012 Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
    • 16 Ağustos 2012 'Paralel devlet'in iflası
    • 12 Ağustos 2012 Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
    • 10 Ağustos 2012 Yangını kim söndürecek?
    • 5 Ağustos 2012 Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
    • 22 Temmuz 2012 Davutoğlu haklı çıkarsa?
    • 17 Temmuz 2012 'Hücre yenilenmesi'
    • 29 Haziran 2012 ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
    • 24 Haziran 2012 Türkiye savaşa girer mi?
    • 21 Haziran 2012 Teröre teslim olmak
    • 19 Haziran 2012 Çözüme yakın mıyız?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,721 µs