Gülay Göktürk
0 0 0000
Silah Kürtler'in sigortası mı?
Leyla Zana açık konuşmuş.
Bu devletin ne yapacağı belli olmaz. Silahlar ortadan kalktığı anda yeniden tepemize binebilir. O yüzden biz silah tehdidini sürdürerek pazarlığa devam etmeliyiz diyor.
Biz de açık konuşalım:
Bu görüş etkili olduğu sürece, PKK-BDP çizgisi silahları sigorta olarak görmeye devam ettiği sürece barış çok zor olacak. Zira onların "sigorta" dediği şey, şimdiye kadar Kürt halkının gerçek sigortasının önündeki en büyük engel oldu.
Terör, sadece Kürtler'e değil hepimize kaybettirdi. Sadece Kürt meselesinde değil, genel olarak demokrasinin yerleşmesinde en önemli barikat oldu.
Bu savaş, askerin siyaset üzerindeki etkisinin ve kontrolünün sürmesinin en temel gerekçelerinden biri oldu.
Bu savaş yüzünden, birçok tabu sorgulanamaz, birçok reform yapılamaz hale geldi; Türk milliyetçiliği ürkütücü boyutlara ulaştı.
Bu savaş yüzünden devlet kirlendi, çeteleşti, Susurluklar, Şemdinliler, Ergenekonlar hep bu savaş ortamında palazlandı.
Kısacası bu savaş hem Türkler'e hem Kürtler'e çok şey kaybettirdi.
Bu savaşta kazanan sadece ve sadece derin devlet oldu.
Demokratik mücadele yolu seçilseydi
Tabii ki "geçmiş öyle değil de böyle yaşansaydı, bugün nasıl olurdu" sorusu, cevabını hiçbir zaman tam olarak bilemeyeceğimiz bir sorudur.
Ama akıl yürütmeleriyle tahminlerde bulunabiliriz.
Eğer PKK ve 30 yıllık şiddet ortamı olmasaydı; Kürt halkı demokratik reformlar açısından bugünden daha ileri bir noktada olabilirdi.
Öncelikle PKK şiddetinin alternatifinin Kürtler'in hiçbir şey yapmadan susup oturması olmadığının altını çizelim. Kürtler'in, on yıllardır süregelen inkâr politikasına karşı mücadele etmeleri elbette gerekliydi. Ama bu mücadele şiddet yoluyla olmak zorunda değildi. Eğer demokratik biçimlerde ısrar edilseydi, siyaset bir çözüm aracı olarak devreye sokulabilseydi, ben inanıyorum ki bugün hem bir bütün olarak Türkiye hem de Kürtler daha iyi bir noktada olurdu.
Asıl sigorta demokratik ittifaklar
Hadi 12 Eylül yıllarını bir yana bırakalım. 12 Eylülcüler'in vahşi politikaları Kürtler'e şiddetten başka yol bırakmadı diyelim, son on yıla bakalım.
2000'li yılların başından bu yana Kürtler'e ilk defa demokrasi içinde meşru siyasi zeminde mücadele imkânı doğdu. Ama silahlar bunu hep sabote etti.
Eğer silahlar aradan çıkabilseydi, 2002'de başlayan açılım şu anda çok daha ileri bir seviyeye gelmiş olabilirdi. Açılımın devamı için silahların aradan çekilmesi, şiddetin ortadan kalkması gerekiyordu. Silahlar -kullanılmasa bile- bir tehdit unsuru olarak yedekte tutulduğu sürece siyaset sukut etmek zorunda kaldı, siyasetçinin eli kolu bağlandı, sorun çözemez hale geldi.
Oysa PKK, 2000'lerin başında, Türkiye'nin artık 80'li ve 90'lı yılların Türkiye'si olmadığını görebilseydi; kendini yeni koşullara adapte edip mücadeleyi demokratik zeminde sürdürme yolunu seçebilseydi her şey çok farklı olabilirdi.
Aslında bugün hâlâ geç değil. Ama Zana ve arkadaşları hâlâ aynı yanılgıyı sürdürüyor. Kürt hareketinin asıl sigortasının diğer demokratik güçlerle yapılacak ittifaklar olduğunu; haklı zeminde verilen siyasi mücadele ile kamuoyunu kazanmak olduğunu hâlâ görmüyor. Silahları hâlâ belirleyici güç zannediyor.
Bu kavrayışı ile de Kürt toplumunun ortalama kavrayış, algı ve beklentilerinin çok gerisinde kalıyor.
bugün
Bu yazı 1,396 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
28 Eylül 2012
Susmak için artık çok geç
-
24 Eylül 2012
Darbecilik mahkûm oldu
-
21 Eylül 2012
7 adımda çözüm planı
-
14 Eylül 2012
Libya
-
25 Ağustos 2012
Kürtler'i PKK'dan korumak
-
8 Ağustos 2012
Tehditle canlı kalkan olunur mu?
-
30 Temmuz 2012
Suriye Kürdistanı
-
2 Temmuz 2012
Zana kimi, neyi temsil ediyor?
-
18 Haziran 2012
Kılıçdaroğlu Bahçeli'nin arkasına saklanıyor
-
15 Haziran 2012
Olmayacak duaya amin
-
11 Haziran 2012
Oslo süreci yeniden mi?
-
8 Haziran 2012
Erdoğan-Kılıçdaroğlu görüşmesi
-
4 Haziran 2012
Ses kayıtları
-
30 Mayıs 2012
Parti kongreleri neden yapılır?
-
21 Mayıs 2012
Sivil bayramlar dönemi
-
11 Mayıs 2012
Yine mi?
-
9 Mayıs 2012
Solun resmi tarihi
-
25 Nisan 2012
Keşke CHP bölünse
-
11 Nisan 2012
Kafası karışık bir Demirtaş
-
9 Nisan 2012
Nizam-ı alem
Yorumlar
+ Yorum Ekle