En Sıcak Konular

Yasin Doğan


Yasin Doğan
0 0 0000

Muhalefet çok sevindi!



İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın MİT görevlilerini 'şüpheli' sıfatıyla ifadeye çağırması önümüzdeki günlerde bütün boyutlarıyla tartışılacaktır. Gelişmelerin nasıl şekilleneceğini hep birlikte izleyecek ve yorumlayacağız...Konunun hukuki ve siyasi değerlendirmeleri etraflıca yapılacaktır ve bu konuda bir çok şey söylenecektir.

Şimdilik temas etmek istediğim konu, ifadeye çağrılma haberinin siyasi partiler üzerinde nasıl etki yaptığı, ne tür söylemlere kapı açtığıdır.

MHP, CHP ve BDP'nin bu durumdan büyük mutluluk duyduğu görülüyor. Muhalefet neredeyse keyiften dörtköşe...

CHP Bolu Milletvekili, 'Sadece Fidan, Taner ve Güneş'in soruşturulması yetmez. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın konuyla ilgili, şüpheli sıfatıyla Sayın Başbakan'ı da soruşturmaya davet etmesi gerekir' dedi.

MHP Grup Başkanvekili Vural, meseleyi siyasi iradenin bölücülükle birlikte siyasi yapıyı değiştirmeye çalıştığını vurguladı.

BDP'li Gülten Kışanak, 'MİT de KCK'lıoldu' derken, Altan Tan, Başbakan Erdoğan'ı 'KCK'nın bir numaralı sanığı' ilan etti.

Terörle mücadelede büyük bir kararlılık ortaya koyan hükümetin KCK'lı gibi takdim edilmesi elbette komik... Bu tür değerlendirmelerin ve gelişmelerin terörle mücadeleye nasıl etki yapacağı daha önemli bir konu... Herkesin bildiği gibi PKK çevreleri Uludere olayını terörle mücadeleyi akamete uğratmak için fırsata dönüştürmeye çalışıyor. KCK operasyonlarını sulandırmaya yönelik çabalar da hiç az değil...

Muhalefet sözcülerinin devlet ve hükümet yetkililerini KCK'lı gibi göstermeye çalışması ise bu amaca hizmet etmekten başka bir anlam taşımaz.

Hükümet kanadından ilk yorum, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'ndan geldi. Davutoğlu, "Bu ekibe destek vermemiz önemli çünkü küresel rol oynayan, küresel iddia taşıyan, bölgesel anlamda bu kadar çetin mücadele sathından geçtiğimiz bir süreçte, bizim çok kuvvetli ve donanımlı istihbarat teşkilatımızın faaliyetinin yürütülmesi devletimizin bekası açısından büyük önem taşıyor" şeklinde bir değerlendirme yaptı. Davutoğlu, Türkiye'nin kaderini etkileyecek bölgesel gelişmelerin yaşandığı bir zaman diliminde MİT'in fonksiyonlarının zarar görmemesi gerektiğini vurguluyor.

Daha önce Başbakan Erdoğan'ın da güven duygularını ifade ettiği Fidan hakkında Davutoğlu benzer bir sahiplenme ortaya koydu: "Sayın Müsteşarımız Hakan Fidan ve ekibi gerçekten dış istihbarat bağlamında da, günbegün beraber çalıştığım için, içerdeki çalışmaları da takip etiğim için, görevlerinin hakkını yapan, verilen talimatlar doğrultusunda son derece etkin, başarılı bir şekilde bu görevlerin yerine getiren bir ekiptir."

Değerli bir insan ve başarılı bir müsteşar olarak Hakan Fidan'ın muhalefet tarafından topa tutulmasına ilave olarak böyle bir durumla karşı karşıya kalması ayrıca değerlendirilmelidir. Meseleye kişiler değil kurumlar üzerinden bakarsak, bu kurumların zarar görmemesinin, görev ve sorumluluklarının zedelenmemesinin önem taşıdığını söylemek durumundayız.

Belli suçlar isnat edilen askerlerin tutuklanmasından sonra TSK için vurguladığımız husus, yargılamaların adil şekilde sürmesi ama kurumların faaliyet ve motivasyon kaybına uğramaması gerektiğiydi. Bu olay sonrasında da tekrar etmekte fayda görüyorum: Tüm güvenlik ve istihbarat kurumlarının içinden geçtiğimiz sancılı süreçte maksimum düzeyde hassasiyet ve uyum içinde görevlerini bihakkın yerine getirmesi büyük önem taşıyor.MİT de, Emniyet İstihbarat da, polis, asker ve jandarma da ortak amaç ve hedefler çerçevesinde ülkenin selameti için görev yapmaktadırlar ve daha büyük bir uyum ve dayanışma içinde yol yürümek durumundadırlar.Kurumlara yönelik eleştiri ve özel değerlendirmeler büyük fotoğrafı görmemizi engellememeli...

Muhalefet partilerinin düşük düzeyli polemiklerle yüklendikleri bu konular belli kişileri ve kurumları değil bütün ülkenin kaderini ilgilendirmektedir. Sapla samanın birbirine karışması sadece bindiğimiz dalı kesmek anlamına gelir...

Küçük hesaplar yapanlar sadece kendileri kaybetmezler, ülkeye de kaybettirirler. Sorumluluk ve sağduyu herkes için mutlak gerekliliktir.

yenişafak

Bu yazı 1,325 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Ağustos 2012 İran'a bir haller oluyor...
    • 25 Temmuz 2012 Suriye Kürtlerinin PKK sorunu...
    • 9 Şubat 2012 Muhalefet çok sevindi!
    • 3 Şubat 2012 ''Ya PKK ya Ergenekon'' kandırmacası...
    • 1 Şubat 2012 Suriyeli Kürtler ve Barzani, PKK'yı kızdırdı
    • 1 Aralık 2011 Lider olmak da zor, çok sevilmek de...
    • 10 Kasım 2011 Barzani ve PKK
    • 7 Ekim 2011 KCK sadece halka değil BDP'ye de tahakküm ediyor
    • 12 Mayıs 2011 PKK, BDP'nin varlığını anlamsızlaştırıyor
    • 16 Şubat 2011 Perver'e hain diyen hainler!
    • 9 Eylül 2010 Yargı, hayır kampanyası yapabilir mi?
    • 4 Ocak 2007 AB din işlerine karışır mı?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,574 µs