Yaşar Süngü
0 0 0000
Türkiye karakter oyuncusu
57 İslam ülkesinin üçte biri en az gelişmiş ülkelerden oluşuyor. Bu ülkelerde yatırım akışı da son derece sınırlı ve hepsinin ortak özelliği işsizliğin çok yüksek olması.
Özellikle de gençler arasında dikkat çekici ve tehlikeli bir işsizlik var.
Artan işsizlik oranı ekonomik gerilemeyle bir araya geldiğinde sosyal ve siyasal çalkantıların yaşanması gayet normal değil mi?
Ortadoğu'daki işsizliğin ve yoksulluğun belki de yüzde 1'ini yeni yeni yaşamaya başlayan komşumuz Yunanistan'ın haline bakın.
İspanya, İtalya, Fransa ve ABD gibi gelişmiş ülkelerde halkın ekonomik sıkıntıdan sokaklara çıkıp gösteri yapmasını normal görenler, Ortadoğu'da yıllardır süren, yoksulluk ve baskıya isyan eden halkın sokaklara çıkmasını neden normal görmüyorlar?
Halkın yoksulluğa ve dikta rejimlerine isyan etmesini bile batı kışkırtıcılığına bağlıyorlar.
Tipik bir aşağılık batı kompleksinden başka bir şey değil bu.
"Müslümanlar kendi başına bir şey yapamaz" düşüncesi, yerli ve yabancı sömürgeci zihniyetin bizim kafalarımıza soktuğu pis bir inanıştan başka bir şey değil.
Arap Baharı'nın arkasında dış güçleri aramak da aynı sakat zihniyetin çocuğu.
***
Mısır ve Libya'nın ardından Suriye'nin de yoksulluğa mahkum eden yoksullaştıran diktatörlerinden kurtulmasıyla Ortadoğu yeniden kendine gelecek.
Ortadoğu batıdan zincirlerini koparırken, Türkiye'nin Ortasya'daki kardeşleri de Rusya'nın baskısından kurtulacak.
***
Bu hassas dönemde Türkiye'nin değişen dünyadaki yerinin yeniden tesbit edilmesine yönelik batıda yapılan incelemelerin ve yazıların artması boşuna değil.
Amerikan dış politikası konusunda önemli otoritelerden kabul edilen Bard College profesörü Walter Russell Mead'in Wall Street Journal gazetesindeki yazısında önemli işaretler var.
Ne diyor Mead; Soğuk savaş zamanından bu yana devam eden, ABD, Avrupa ve Japonya'nın oluşturduğu 3 taraflı dünya düzeni yerini yedigen bir dünyaya bıraktı.
Çin, Hindistan, Türkiye ve Brezilya giderek daha sık ve değişik konularda seslerini duyuruyorlar. AB krizle sarsılıyor, Japonya artık Asya'nın en büyük ekonomisi değil.
ABD hâlâ lider bir aktör ama yedi kutuplu bir dünyada.
Avrupa'nın ve Japonya'nın yanısıra Çin, Hindistan, Brezilya ve Türkiye, Washington'ın hızlı arama tuşlarında yer buldular.
Rusya'nın katılmak istediği kesin değil, pazarlıklar sürüyor.
***
O yüzden Çarşamba günü İslam İşbirliği Teşkilatı'na bağlı bir kuruluş olan İslam Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ICCI), 28. Genel Kurulu'nun TOBB'un ev sahipliğinde İstanbul'da yapılması önemli bir adım.
Burada alınan kararları da eksik de olsa bir ilerleme olarak görmek lazım.
Teşkilatın hazırladığı 10 yıllık eylem planının içinde neler var?
Hükümetler arası programla, üye devletler arasında yatırımı hızlandırmaya, istihdamı artırma çalışmaları var.
Bu amaçla 2008 yılından bu yana yapılan çalışmalar sonucunda 855 milyon dolar, mikro finansman, mesleki eğitim, gıda güvenliği ve altyapı yatırımlarında kullanılmış.
İslami Kardeşlik Fonu'nda biriken paranın 176 milyon doları ile üye devletlerde sosyal yardım çalışmaları yapılmış.
***
Üye ülkeler arasında ticari tercihli anlaşmalar artıyor.
Bangladeş, Kuveyt, Malezya, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri tercihli ticaret anlaşmasını ve imtiyaz listesini imzalayıp onayladı, Ürdün de bu anlaşmayı imzalayıp onayladı ancak imtiyazlar tamamlanmadı.
Bu anlaşmalar sayesinde üye ülke pazarları arasında mal ve hizmetler daha serbest dolaşmaya başladı.
Teşkilat yöneticileri şimdi bütün üye devletleri ziyaret ederek tercihli ticaret için ikna etmeye çalışıyor.
Bu pazarın 1,5 milyar dolar büyüklüğünde olduğunu düşünün.
***
Burada özel sektöre de önemli görevler düşüyor.
Özel sektör ve iş camiası hükümetlere gereken baskıyı yaparak İslam ülkeleri arasında gerekli ekonomik ortamı oluşturmaya katkı sağlamalılar.
57 ülkenin işbirliği ile atıl kalan genç potansiyelin harekete geçirilmesi öncelikli hedef olmalı.
'15. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nin çok sayıda ülkeden cumhurbaşkanı, başkan, bakan ve dini temsilcinin katılımıyla aynı gün İstanbul'da yapılması Türkiye'nin gelecekte dünyada olması gereken yeri işaret ediyor.
Türkiye artık siyaset sahnesinde figüran değil, ciddi bir karakter oyuncusu.
Bunu ister iktidara bağlayın, isterse Türkiye'nin stratejik önemine, isterse de imparatorluk geçmişine.
Günün sözü:
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, o yerde güneş batıyor demektir.
Konfüçyüs
yenişafak
Bu yazı 1,401 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
23 Eylül 2012
'Onlar ağlamasaydı Türkiye ağlayacaktı'
-
11 Mayıs 2012
Kim inanır S&P'ye
-
2 Mayıs 2012
Yediğinden yedir, giydiğinden giydir
-
13 Nisan 2012
Türkiye karakter oyuncusu
-
19 Şubat 2012
Bağımlıyız...
-
11 Aralık 2011
Aslında küresel sistem 1971'de çöktü
-
24 Ağustos 2011
İslam dünyasının önündeki büyük fırsat
-
24 Nisan 2011
CHP'nin ekonomik vaatleri, ve ''Güneş'' vakası
-
17 Ocak 2007
Sabancı neden ayrılıyor?
Yorumlar
+ Yorum Ekle