'ben kimim' cevabı! | " /> 'ben kimim' cevabı! | "/>

En Sıcak Konular

Ahmet Hakan'a 'ben kimim' cevabı!

5 Aralık 2008 16:05 tsi
Ahmet Hakan'a 'ben kimim' cevabı! Türk basınında sunduğunuz argümanlardan çok, "kim" olduğunuz üzerinden tartışmaya dahil olursunuz. Bu tür polemiklerin içinden eksik olmayan Ahmet Hakan'a cevap veren en son gazeteci kim oldu?

Ahmet Hakan, The Economist ve ben

Amberin Zaman / Taraf

Türk basınında sadece bir yıldır yazan bir acemi olarak Ahmet Hakan gibi bir usta kalemle polemiğe girmek nasıl olur bilmiyorum. Ancak 30 kasım pazar günü yayımlanan “Amberin Zaman kime yakındır?” başlıklı yazısına cevap verme gereğini duyuyorum.

Hakan yazısında özetle benim gecen hafta Tayyip Erdoğan’ı sertçe eleştiren The Economist dergisi için kaleme aldığım bir makaleme değinerek “Peki Tayyip Erdoğan’ın eski ve hakikatli dostu ‘The Economist’, neden zehir zemberek analizlere yer vermeye başladı,” diye soruyor. Ardından bunu benim kimliğimle ve Abdullah Gül ile olan ‘dostluğum’ ile bir şekilde ilişkilendiriyor.

Aslında Hakan’ın gündeme getirdiği sualler ve bunları sunuş biçimi pek de yeni değil. 1992 yılından beri aralarında The Washington Post, The Daily Telegraph ve The Los Angeles Times başta olmak üzere çeşitli yabancı basın organlarında Türkiye muhabirliği yaptım. Son on yıldır da The Economist’in Türkiye temsilciliğini yürütüyorum. Çeşitli haberlerimden ötürü Türk medyasına hedef olmuşumdur. Bu haberleri bir şekilde yabancı istihbarat elemanlarının yazdırdığı, benim de bir casus olduğum ima edilmiştir. Yine yazdığım haberler üzerinden rakip siyasetçiler zaman zaman polemik yürütmüşlerdir. Bu ‘derin’ analizlerin içine etnik kökenlerim de katılmıştır “Babası Pakistanlı” (oysa rahmetli Bangladeşliydi ve Pakistan’a karşı yürütülen savaşta bizzat yer aldı); bu yol ile de sözde aşağılanmışımdır. Tabii olayı tersine çevirip, acaba benim hakkımda bu yazıları kim yazdırıyor diye sorabilirdim. Ancak bende daha çok merak uyandıran mesele her zaman şu oldu: Türkiye hakkında yabancı basında çıkan haberlere neden bu kadar ehemmiyet veriliyor? Bu kadar birçok yabancı gazetede çalıştım, başka ülkelerde Britanya veya Amerika hakkında çıkan medya yorumlarına bu kadar yer verildiğini hiç ama hiç görmedim. Gerçekten garip buluyorum.

Ahmet Hakan’ın yazısına dönecek olursak eğer; üslup açısından herhangi bir kabalık söz konusu değil. Bazı selefleri ile kıyasladığım zaman hele, kadife eldivenlerle yazılmış diyebiliriz. (Zaten Hakan, tanıdığım kadarı ile son derece nazik birisi.) Ne var ki öne sürdüğü varsayımlar pek de doğru değil. Birincisi, The Economist dergisi hiçbir zaman ‘Tayyip Erdoğan safında’ yer almadı. Tayyip Erdoğan’ı öven yazılarımız oldu elbette ama bunlar tamamıyla ve özellikle ilk iktidar döneminde sergilediği olumlu icraatlarına dayanarak kaleme alınmıştır. Ancak o yıllarda çıkan birçok haberimizde Erdoğan’ı sıkıca eleştirmişizdir de. (Uçağa yetişmem gerekiyor yoksa arşivden tarihleri ile birlikte örnekler sunardım.) Alkole yapılan acayip zamlar, dış politikadaki gaflar, zina tartışmaları konusundaki tutumu dahil birçok konuda kendisini eleştirmişizdir de. Ama genel tabloya bakıldığında Türkiye için en iyi alternatifin AKP olduğunu belirten başmakaleler yazmışızdır. (Türk halkı da böyle düşünüyor ki, yüzde 47 oyla yeniden iktidara geldiler.) Ordudan ve yargıdan gördüğü baskılar karşısında AKP’yi savunurken, hükümeti değil demokratik ilkeleri savunduk. Peki, neden Erdoğan’ı gittikçe artan dozlarla eleştiriyoruz? Nedeni son derece basit. Reformları askıya aldı, anayasayı değiştirme sürecini kötü yönetti, ekonomi konusunda vurdumduymaz davranıyor, gittikçe milliyetçi bir çizgiye bürünüyor vesaire vesaire. Buna benzer görüşler her gün çarşaf çarşaf Türk basınında çıkıyor. The Economist’te geçen hafta çıkan eleştirisel yazımın maalesef en ufak özgün bir yanı yok. AKP ve Erdoğan’a yönelik, merkezimiz Londra’da belirlenen herhangi yeni bir stratejinin de ürünü değil. Tayyip Erdoğan eski performansını yeniden yakalasın, sadece The Economist değil, Türk olsun yabancı olsun sanırım objektif olan her medya organı kendisini takdir edecektir. Yeter ki o günler gelsin.

Ahmet Hakan’ın “Amberin Zaman kimdir, kime yakındır” türündeki suallerine dönecek olursak. Cevabım şu: Ne önemi olabilir? Değerlendirmeye değer bir şahsiyet isem eğer (ki değilim!!!) beni lütfen patronlarımın yaptığı gibi mesleki performansımla ölçsünler. 1843 yılında yayın hayatına başladığı tarihten beri The Economist’i dünyanın en saygın dergilerinden biri haline getiren bir takım profesyonel ve etik standartları var. Bunlara uymayanı kapının önüne koyuverirler. Eşimin Amerikalı diplomat olması, Erivan’da görevli olması ne onları ilgilendiriyor ne de başkalarını. Sayın Hakan’ın özel hayatındaki kişiler, kendi yazılarını ne kadar etkiliyorsa eşim de beni ancak o kadar etkiliyordur –eğer böyle bir şey varsa.

Abdullah Gül’e gelince; kendisine duyduğum –yakınlığımdan ziyade- sonsuz saygım, yazılarımda Tayyip Erdoğan’ı değerlendirirken ancak şu şekilde cereyan ediyor. “Eğer Abdullah Bey hükümette kalsaydı daha iyi olmaz mıydı?” Bu da pek orijinal bir fikir değil. Ha bu arada Gül Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu oturalı ne Köşk’e gittim ne de kendisiyle mülakat yapabildim. Sayın Hakan yine de merak ediyorsa kime yakın olduğumu söyleyeyim: İlk başta Allah’a, sevgili eşim Joseph Pennington’a, aileme, dostlarıma, ve köpeğim Asha’ya. Mesleki hayatımda da mümkün mertebe gerçeklere.



Bu haber 863 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,543 µs