Kriz'den fırsat yaratanlar nasıl çalışır? | " /> Kriz'den fırsat yaratanlar nasıl çalışır? | "/>

En Sıcak Konular

Kriz'den fırsat yaratanlar nasıl çalışır?

5 Aralık 2008 16:58 tsi
Kriz'den fırsat yaratanlar nasıl çalışır? Türkiye'de bir kriz lobisi olduğu gerçeğinden hareketle, Süleyman Yaşar adım adım bu lobinin nasıl hükümet üzerinde baskı kurduğunu ifşa ediyor...

Kriz lobisi önlem aldı mı?

Süleyman Yaşar / Taraf

Merkez Bankası Başkanı dün Ege Sanayi Odası’nda konuştu ve çok çarpıcı bilgiler verdi. Başkan, konuşmasında, reel sektörün dış borçlarının 42 milyar dolarlık kısmının Türkiye’deki bankaların yurtdışı şubelerinden kredi olarak verildiğini söyledi.

Yerli bankaların yurtdışı şubelerinden Türkiye’ye verilen bu kredilere “back to back” kredi adı veriliyor. Türkiye’de oturan bir kişi Türkiye’deki bir bankaya döviz mevduatı yatırıyor ve karşılığında bu banka yurtdışındaki şubesinden ona döviz kredisi açıyor. İşte bu back to back kredi oluyor.

Kendi parasını kendi şirketine borç olarak vermenin tek yolu bu değil. Bir başka yol daha var. Bir kısım işadamı da şirketlerinin içini boşaltıp yurtdışında tuttukları paralarını, yurtdışındaki yabancı bir finans kuruluşu aracılığıyla kendi şirketlerine doğrudan kredi olarak yönlendiriyor.

Böylece bu işadamları, şirketlerini dış borçlu olarak gösterip hem paralarını döviz olarak yurtdışında tutuyorlar hem de öz kaynak kullanmak yerine kendi paralarını dış borç gibi kullanıp vergi matrahlarını küçültüyorlar.

Bütün bunlardan artık şu anlaşılıyor. “Bizim çok dış borcumuz var. Biz, bu borçları çeviremeyeceğiz” diyerek kriz lobisi yapanların kamuoyunu yanlış bilgilendirdikleri, dış borçlarının bir kısmının kendi paraları olduğu Merkez Bankası Başkanı’nın da verdiği rakamlarla ortaya çıktı.

Ayrıca Merkez Bankası Başkanı, Türkiye’nin borç çevirme diye bir sorunu olmadığının da altını çizdi. 2001 yılı krizi de dahil olmak üzere, 1995 yılından beri Türk bankalarının, her yıl borçlarını yüzde 100 oranında çevirdiklerini belirtti. Bu arada Başkan, bugün yaşanan krizin bir dünya krizi olması nedeniyle ihtiyatlı olmakta fayda olduğunu da sözlerine ekledi.

Fakat şu gerçeği gözden kaçırmamak gerek. Lehman Brothers’ın batışından sonra TEB ve Garanti Bankası yeni dış kredi bularak Türk bankalarının dış kredi bulmaya devam ettiğini gösterdiler. Bu durumda, yabancı derecelendirme kuruluşlarının ve bazı yabancı bankaların, Türkiye’nin dış kaynak ihtiyacı ve borç çevirme varsayımı hakkında yaptıkları olumsuz değerlendirmelerin ‘kasıtlı’ olduğu ihtimali güçlendi.

Gelelim kriz lobisinin önlem talebine... Kriz lobisi iki aydır sürekli hükümeti önlem almaya çağırıyor. Hükümet zaten 2001 yılından beri uygulanan bir istikrar programı olduğu için bütçe açığını kapattı, devlet borçlarının ulusal gelire oranını yüzde 38’e düşürdü. Bankacılık sistemini güçlü hale getirdi. Yaşanan dünya mali krizinde, Amerika ve Avrupa’da olduğu gibi bugün Türkiye’de batan banka veya batan yatırım fonu yok.

Hükümet, kamu ekonomisinde aldığı bütün bu önlemelere ilave olarak, Lehman Brothers’ın batışıyla küresel piyasalardaki ortaya çıkan sıkışmalar karşısında ‘varlık barışı, faizsiz kredi, hisse senetlerinde stopaj indirimi, vergi borçlarında vade uzatımı’ gibi tedbirleri de aldı. Ayrıca Merkez Bankası, para piyasalarına yönelik güven verici ve genişletici önlemlerle piyasadaki parasal sıkışmaları rahatlattı.

Peki, hükümetten daha başka yapması istenen ne o zaman?

Kriz lobisinin aslında istediği şu: “Bizim cebimize açıktan para koymazsanız, aldığınız bu önlemleri kabul etmeyiz ve susmayız” diyorlar. Çünkü kriz lobisi Türkiye’de olmayan bu krizi çok sert hissetti. Çünkü yurtdışında batan fonlarda önemli miktarda para kaybetti. Şimdi bu parayı hükümetten istiyorlar. Kendi zararlarını Türkiye’deki vatandaşlara yüklemeye çalışıyorlar.

Hükümet kesinlikle kriz lobisine teslim olmamalı, yaşanan dünya krizi nedeniyle piyasalarda ortaya çıkan talep daralmasını, diğer ülkelerin yaptığı gibi düşük gelir gruplarına kaynak aktararak çözmeli, piyasalardaki durgunluğu böyle aşmalı.

Peki, kriz lobisi ne yapmalı? Kriz lobisi yapanların inandırıcı olabilmek için bazı tedbirleri önce kendilerine uygulamaları gerekiyor. ABD’de pek çok şirketin profesyonel yöneticisi önümüzdeki yıl 1 dolar ücretle çalışacaklarını ve ikramiye almayacaklarını açıkladılar.

“Türkiye’de de derin kriz var” diyen bizim profesyonel yöneticiler niye Amerikalı meslektaşları gibi maaş ve prim almayacakların açıklamıyorlar? Böyle bir taahhütte bulunurlarsa, hem şirketlerini rahatlatırlar hem de pek çok genç elemanın işine son vermezler. Ama Koç Holding’in CEO’su Bülent Bulgurlu, işini kaybetmek istemeyen asgari ücretle çalışan bir eleman gibi açıklama yapmış yeni. Bulgurlu, “önümüzdeki yıl maaşıma zam istemiyorum” diyor. Bu, ‘gelecek yıl da işler bu yıl gibi gidecek, kötüleşmeyecek bu nedenle zam istemiyorum’ demektir.

Halbuki ‘gelecek yıl battık’ diye hükümeti sıkıştıran kriz lobisinin kendisi değil mi? Kriz lobisinin, Türkiye’de sorunun çok derin olduğuna herkesi inandırması için önce kendi maaşlarını en az yarıya indirmesi gerekir. Kendi maaşlarına dokunmayıp, genç çalışanları işten atarak hükümete ‘sen önlem almıyorsun’ diye gözdağı vermek, inanın hiç mi hiç inandırıcı olmuyor.



Bu haber 851 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,632 µs