En Sıcak Konular

Özal'ın zehirlenmesi: Toperi konuştu

8 Aralık 2008 21:30 tsi
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın uzun süre sözcülüğünü yapan Büyükelçi Kaya Toperi Özel Harpçi çıktı.Özel Harpçi ,Özal'ın zehirlendiği yolundaki iddiayla birlikte gündeme geldi..

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın uzun süre sözcülüğünü yapan Büyükelçi Kaya Toperi Özel Harpçi çıktı. Kaya Toperi’nin Özel Harpçi olduğuna ilişkin iddia, Kanaltürk Ankara Temsilcisi Sami Dadağlıoğlu’nun sunduğu Pazar Politika programında dile getirildi.

Seferberlik Tetkik Kurulu (Özel harp Dairesi) Kanaltürk'te masaya yatırıldı. Kanaltürk’te dün gerçekleştirilen Pazar Politika programına Seferberlik Tetkik Kurulu kurucularından emekli Albay İsmail Tansu, emekli Albay ve Psikolojik Harp Uzmanı Oğuz Kalelioğlu, Birincikuvvet.com yazarı Necdet Pekmezci konuk olarak katıldı. Yine programa Can Dündar ile birlikte Ergenekon kitabını yazan gazeteci Celal Kazdağlı da telefonla bağlandı.

Necdet Pekmezci, programda yaptığı değerlendirmede, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun (STK) ABD'nin direktifleri ile kurulduğunu söyledi. STK benzeri örgütlenmelerin NATO'ya üye tüm ülkelerde kurulduğunu söyleyen Pekmezci şöyle konuştu:

“Bu kurulun asıl amacı, ABD çizgisinden çıkan veya çıkması muhtemel ülkelere balans ayarı yapmaktır. Özellikle bünyesinde bulunan sivil unsurların bazı suçlara karışmaları muhtemeldir. ABD başkanının, ABD genelkurmay başkanının ve NATO komutanlarının bu kurul konusunda bilgisi vardır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanının yoktur. Bu kurumun, maaşı, eğitimi, hatta ve hatta genel merkez binasının kirası bile ABD tarafından karşılanmıştır.”

STK kurucusu Emekli Alpay İsmail Tansu da, programda yaptığı konuşmada, STK’nın ABD’nin isteği ile, ABD’li albayların eğitimi, ABD Büyükelçiliği’nin binaları kiralaması, giderleri karşılaması, silahları temini ile kurulduğunu anlattı.

Öte yandan programın en çarpıcı sonucu Cumhurbaşkanlığı Eski Sözcüsü Emekli Büyükelçi Kaya Toperi ve MHP eski lideri merhum Alparslan Türkeş'in de Seferberlik Tetkik Kurulu'nda görev yapmalarının ortaya çıkması vurdu.

Pekmezci, STK'nın sivil üyeleri arasında gazeteciler, doktorlar, kasaplar, manavlar bulunduğunu söyledi ve şunları söyledi: “Kaya Toperi de askerliğini tercüman olarak Özel Harp Dairesi'nde yapmıştır. Merhum Türkeş de bu kuruma bağlı olan kamplarda kontrgerilla hocalığı yapmıştır. Bu insanların ilişkileri kopmuş mudur? Yoksa ilişkileri şöyle veya böyle sürmüş müdür. Bu bilinmiyor”

Reha Muhtar’ın İddiası…

Reha Muhtar, Özal'ın Bulgar Büyükelçiliği'nde içtiği limonatadan zehirlenerek öldüğü iddiasını ortaya atmıştı. İşte o iddialar...Seyahatten yeni dönmüştü.. Cuma sabahı çalışma ofisine inerek imzalanması gereken evrakları inceledikten sonra eşinin yanına döndü.. Eşofmanları giyerken, Semra Hanım'a "Dün geceki uyku yetmedi, biraz daha dinleneceğim.." diyordu.. Fakat saat 19.00'da telaşla konutun kapısını çalan Kaya Toperi'nin sözleri bu istirahate izin vermeyecekti.."Efendim sanırım gözden kaçırdığınız bir daveti size hatırlatmak istedim.. Bulgar sefaretinde bir Bulgar ressamın sergisi açılıyor.. Kokteyl veriliyor. Muhakkak gitmemiz lazım.."

Programa genellikle uymasıyla tanınan Turgut Bey her zamankinden farklı olarak bu kez karşı koydu: Kaya çok yorgunum.. Gitmeme imkan yok.. Beni bırakın.. Dinlenmek istiyorum..
Kaya Toperi ısrarına devam edince Semra Hanım girdi devreye..Çocuklar görmüyor musunuz, çok yorgun.. Niye bu kadar ısrar ediyorsunuz?.. Hem ben de gelemem.. Çin yolculuğu için bavulları hazırlamam lazım..Kaya Toperi geri adım atmıyordu.. Tüm isteksizliğine rağmen bu kadar ısrar karşısında çaresiz, "Tamam," dedi Turgut Bey.. Ayrılırken kendisini endişeli gözlerle izleyen eşinin yanağına bir öpücük kondurarak, "Merak etme" dedi: "Fazla kalmaz hemen dönerim." İki saat sonra köşke döndüğünde keyifsizliği artmıştı.. Yatak odasına doğru yönelirken akşam yemeği için hazırlanan eşine, "Ben yemeyeceğim" dedi. Kızdı Semra Hanım, "Yoksa dışarıda bir şeyler mi yedin yine?."

Eşine sevgiyle sarılan Turgut Bey, kendini savunmaya başladı..

“Yok hayatım hiçbir şey yemedim. İçki içmiyorum diye limonata hazırlamışlar, onu içtim.” “Ben sana açıkta gelen bir şeyi içme demiyor muyum?” Semra Hanım'ın en korktuğu şey başına gelmişti.. Suikastten sonra Turgut Bey'in dışarıda kapağı önceden açılmış hiçbir şeyi içmesine müsaade etmiyordu..

Bulgar Büyükelçiliği'nde ikram edilen açık limonatanın ertesi günü cumartesi sabahı, duşunu alıp traşını oldu Turgut Bey.. Kahvaltı masasına doğru ilerlerken, yatak odasıyla oturma odası arasındaki spor aletlerinin durduğu bölüme girdi.. Yürüme bandına çıkmıştı ki, vazgeçti.. Yanına gelen Semra Hanım'a "Yürümeyeceğim.. Terlerim şimdi.. Yeniden banyo yapmak istemiyorum" dedi.Semra Özal kahvaltıyı hazırlamak için dönmüştü ki arkasında bir gümbürtü koptu.. Korkuyla arkaya döndü eşini gördü.. Turgut Bey boylu boyunca yerde yatıyordu.. Hiç zaman kaybetmeden eğildi, nabzını yokladı.. Atmıyordu.

Toperi: “Orada herkes bir şey içti”

Kaya Toperi ise bir söyleşide Semra Hanım’ın iddialarını yanıtlayarak, limonata teorisini reddetti. Toperi, “Orada herkes bir şey içti. Kimin ne içtiğini bilemem. Orada olan kime sorsanız herkes aynı şeyi söyler. Sonra yani, orası bir Türk’ün yeri. Semra Hanım mesela Bulgaristan Büyükelçiliği diye anımsıyor. Armoni Galerisi idi. Sahiplerinin kimler olduğu belli. Ben bakın Semra Hanımefendiye hak veriyorum, ateş düştüğü yeri yakar. Çünkü onun yüreği yanıyor. En ufak bir şüphe varsa o vakit soruşturma açılıp incelenmesi lazım. Ancak, ben bir şeyi daha anımsıyorum, eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, Özal’ın ölümünden bir gün sonra, bu konuşmada Özal’ın avukatı Bilgin Yazıcıoğlu da vardı. Otopsi yapılması fikri ortaya atıldığında Semra Hanım, “Kocama bıçak değdirtmem.” demiş. Tanığı da var. Bilgin Yazıcıoğlu söyledi bana.” dedi.



Bu haber 1,137 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,183 µs