'Çarşafa karşı çıkan din istismarcısı'

11 Aralık 2008 12:36 tsi
CHP lideri Baykal partisinin "çarşaf" açılımı için Başbakan Erdoğan'ın "dik dur" nasihatini dikkate almış görünüyor. Bahçeli'nin "ılımlı İslam'ın sol ayağı mı oluyorsunuz" şeklindeki sözlerine sert cevap verdi. Belli ki bu polemik burada bitmeyec

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin 'çarşaf açılımı' için "Büyük Ortadoğu Projesi'nin sol ayağı oluşturuluyor." yorumunu yapan MHP lideri Devlet Bahçeli'ye sert çıktı.

İnsanların istediği kıyafeti giymesini 'temel haklar' kapsamında değerlendirdiklerini belirten Baykal, "Herkesin kılık kıyafet özgürlüğü vardır. Herkes bu özgürlüklerinin tamamını ayrı ayrı kullanma hakkına sahiptir. Bundan memnun olmayanlar, mutluluk duymayanlar, olsa olsa din istismarcılarıyla, siyasi pusu kurma geleneğine sahip olanlardır." dedi. Baykal, örtünen insanların kılık kıyafetlerine saygı gösterilmesi ve bu kişilerden bazılarının 'laik Cumhuriyet'e inanan siyasi partilerde' yer almasının insan hak ve özgürlüklerine inanan herkesi mutlu etmesi gerektiğini söyledi.

Anamuhalefetin çarşaflı kadınları partiye üye yapmasıyla başlayan süreç, 22 Temmuz seçimleri öncesinde yakınlaşan CHP ile MHP'yi karşı karşıya getirdi. Tartışmanın fitilini önceki gün partililerle bayramlaşan Devlet Bahçeli'nin yaptığı açıklamalar ateşledi. MHP Genel Merkezi'nde gerçekleşen bayramlaşma töreninde konuşan Bahçeli, çarşaf açılımıyla hangi amacın güdüldüğünün CHP'liler dâhil kimse tarafından tam olarak açıklanamadığını savundu. Ardından şu sorulara cevap istedi: "Son 10 yıl içerisinde Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) bir unsuru olarak Türkiye'nin siyasi hayatının yeniden şekillendirilmesi, ılımlı siyasi İslam öngörüsüyle gerçekleştirilmek istenmiştir ve ılımlı siyasi İslam'ın sağ ayağı netleşmiş adı da konulmuştur, bu AKP'dir. Acaba şimdi boşta kalan ılımlı siyasi İslam'ın sol ayağı mı oluşturulmak istenmektedir? Bu açılımın yönü buraya doğru mu gitmektedir? Anadolu solu yerine, acaba şimdi çarşaflı sol, sosyal demokrat bir siyasi durum mu oluşturulmak isteniyor?" Bahçeli'nin beklediği cevap dün Baykal'dan geldi. Yazılı açıklama yapan CHP lideri, MHP'nin önayak olduğu başörtüsü düzenlemesine atıfta bulundu. Eğitim özgürlüğünü genişleten Anayasa değişikliği, AK Parti hakkındaki kapatma davasının dayanağını oluşturmuştu. Bu yüzden "MHP, AK Parti'ye tuzak kurdu." yorumlarına yol açmıştı. İşte Baykal, Bahçeli'ye bu noktadan yüklendi ve soruya soruyla karşılık verdi: "İnsanların yasalar çerçevesinde ve özel yaşam alanında kılık kıyafetlerini özgürce seçmelerine, kullanmalarına saygı gösterilmesini istemek, kıyafeti bir siyasal dışlama, bir etiketleme, bir yaftalama nedeni saymayı reddetmek ılımlı İslam'ın ifadesiyse, dini siyasi simge niteliğindeki kıyafetlerin kamusal alanda kullanılmasını sağlamak için anayasa değişikliği girişiminde bulunmak neyin ifadesidir? Ilımlı olmayan bir din istismarcılığının mı, yoksa siyasi pusu kurma geleneğinin mi ifadesidir?"

Baykal, kılık kıyafetleri ne olursa olsun, insanların istedikleri partide yer alma ve siyaset yapma hakkına saygı gösterilmesini istemenin temel hak ve özgürlükler konusu, ılımlı İslam'ın ise siyaset projesi olduğunu kaydetti. Baykal, şöyle devam etti: "Bu siyaset projesine ait olanları, Anayasa'mızın laik karakterini sarsmak için anayasa değişikliği peşine düşenlerin arasında aramak daha gerçekçi ve uygun olur. Herkesin din ve vicdan özgürlüğü vardır. Herkesin siyaset yapma özgürlüğü vardır. Herkesin kılık kıyafet özgürlüğü vardır. Herkes bu özgürlüklerinin tamamını ayrı ayrı kullanma hakkına sahiptir. Özel yaşam alanında örtünen insanların kılık kıyafetlerine saygı gösterilmesi, bu insanlardan bazılarının laik Cumhuriyet'e inanan siyasi partilerde yer alması, insan hak ve özgürlükleriyle laik Cumhuriyet'e inanan herkesi mutlu etmelidir. Bundan memnun olmayanlar, mutluluk duymayanlar olsa olsa din istismarcılarıyla, siyasi pusu kurma geleneğine sahip olanlardır.''

Bu haber 588 defa okundu.