Ayaklanmanın asıl nedeni | " /> Ayaklanmanın asıl nedeni | "/>

En Sıcak Konular

Ayaklanmanın asıl nedeni

13 Aralık 2008 11:24 tsi
Ayaklanmanın asıl nedeni Yunanistan'da durulmak bilmeyen olaylar sadece polise bir tepki mi yoksa aslında bir "değerler krizi"nin habercisi mi?

Bu kadar özgürlük fazla mı?

Erhan Başyurt / Bugün

Yunanistan'da öğrenciler, beş gündür eylemler yapıyor.

Okulları işgal ediyor, karakolları basıyor, işyerlerini yakıyor.

Olayların başlama nedeni, 16 yaşındaki bir gösterici gencin polis kurşunlarıyla ölmesi.

Polis kurşunu ile Türkiye'de de zaman zaman "dur" infazları oluyor.

Ama benzer eylemler olmuyor.

Hangisi doğru. Cevap açık ve net: "Demokratik" olanı.

Türkiye'de benzer "infazlar" vuku bulduğunda, soruşturma yapılıyor.

Medya ve bireyler tepki gösteriyor.

Bazen de şiddet içermeyen toplu protestolar oluyor.

Davalar açılıyor. Ama, şiddete şiddet ile karşılık verilmiyor.

En son Ankara Emniyet Müdürlüğü, "kaçana ateş açmayın" talimatı verdi.

Demek ki, sonuç alınıyor.

Polisin hatası, masum insanların iş yerlerini ya da kamu binaları ve okulları perişan ederek telafi edilemez.

Ünlü yazar Herkül Milas, Zaman'da dün yayınlanan yazısında, Yunanistan'da "anarşist" adı verilen gençlerin eylemlerinin "değerler krizi"nin eseri olduğu görüşünde.

Bir defa hükümetten doğru dürüst talepleri yok.

İkincisi, polisin ölçüsüz şiddetine tepkileri de ölçüsüz.

Ekonomik kriz, işsizlik, güvensiz yarınlar nedeniyle, eylemler, adeta gençliği deşarj ediyor.

Milas, cuntaların özgürlüğü kısıtlayan ve baskıcı yönetimlerini engellemek için çıkarılan aşırı özgürlükçü yasaların, olaylara zemin hazırladığı görüşünde.

Mesela, asla bir üniversite kampüsüne polis girmiyor.

Öğrenciler de bu sebeple üniversiteleri üs olarak kullanıyor.

Yine, gençler diyelim ki, yolu kesip izinsiz gösteri yapıyor.

Polis, eylemcileri diğer insanların tepkisinden korumaya çalışıyor. Eylemi, engellemiyor.

Türkiye ve Yunanistan'ın siyasi kültür farkı bu.

Şimdi burada duralım ve Milas'ın şu tespitine kulak verelim:

"Cunta ile anarşi arasında sallanan bir sarkaç.

Demokrasiyi içlerine sindirmiş olan toplumlar otoriter rejimlerle keyfilik arasında seyretmezler."

Görünen o ki, Yunanistan "özgürlükler kaosu" yaşıyor.

1968 kuşağı ile 2008 kuşağı arasında ilginç bir çelişki bu.

Peki anarşiye neden oluyorsa, özgürlükler sınırlanmalı mı?

Demokratik açılımını tamamlamayan Türkiye için henüz erken bir soru bu.

Ancak, komşu için tartışmanın zamanı gelmiş geçiyor.

Sonuç, Türkiye için de yol gösterici olacak.



Bu haber 716 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,736 µs