Bir oya 'bir merkep yükü odun ya da kömür'

15 Aralık 2008 08:18 tsi
Başta CHP olmak üzere muhalefet, iktidarı 'oy hesabıyla vatandaşı dilenciliğe alıştırmakla' suçluyor. Hükümet ise sosyal devletin gereğini yerine getirdiğini savunuyor. Konyalı İslam alimi Ali Ulvi Kurucu'nun hatıraları bu tartışmaya yeni bir boyut kaz

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'nun fakirlere kömür yardımı yapması, yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte yeniden gündeme oturdu. Başta CHP olmak üzere muhalefet, iktidarı 'oy hesabıyla vatandaşı dilenciliğe alıştırmakla' suçluyor. Hükümet ise sosyal devletin gereğini yerine getirdiğini savunuyor. 
 
Tartışmaya, hayatının büyük bölümünü Medine'de geçiren Konyalı İslam alimi Ali Ulvi Kurucu'nun hatıraları yeni bir boyut kazandırdı. Merhum Kurucu'nun anılarına göre Cumhuriyet tarihinde ilk defa kömür dağıtma işini CHP yapmış. Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kurulmasından sonra oy kaybedeceğini düşünen CHP, kendisine oy veren herkese 'bir merkep yükü odun ya da kömür' vaat etmiş. Tek partili dönemde yaşanan ilginç olay yazar M. Ertuğrul Düzdağ'ın kaleme aldığı "Üstad Ali Ulvi Kurucu" adlı kitapta geçiyor. Kurucu, hatıralarında çok partili sisteme geçiş denemesinin yapıldığı 1930 yılında yaşanan olayı şöyle aktarıyor: "1930 yılının ortalarıydı. Konya'yı ve bütün memleketi heyecana getirip dalgalandıran meşhur Serbest Fırka hadisesi yaşandı. Fethi Okyar Bey çıkmış, yeni bir fırka kurmuş... Tek Parti Cumhuriyet Halk Fırkası'nın karşısında ikinci bir parti de seçimlere girecek. Fethi Bey Konya'ya gelmiş, konuşmalar yapmış. O sessiz sakin, boynu bükük millette bir telaş, bir heyecan... Seçimler olacak, oluyor deniyor. Halk Partililer telaşa kapılmışlar. Mahallelerde herkese vaatler yapılıyor. Halk Partisi'ne rey verecek kadın erkek herkese bir merkep yükü odun veya isterse kömür verilecek. Fethi Bey tabii böyle bir vaatte bulunamıyor, ama ekseriyet ondan tarafa. Halkta muazzam bir heyecan, adeta bir kurtuluş sevinci var."

3 ciltlik kitapta, İsmet İnönü'nün meşhur 'Allahaısmarladık' sözünü kullanmasının öyküsü de anlatılıyor. Kurucu'nun hatıralarında ifade ettiğine göre, dönemin büyük alimlerinden Konyalı Vehbi Efendi'nin oğlu Fevzi Çelik, CHP il başkanlığı yapıyordu. İsmet İnönü, Konya'ya geldiği zaman, onun evinde kalıyordu. Gezilerinden birinde İnönü konuşmasını hazırlarken Fevzi Çelik, "Paşam, Konya'da uzun konuşmaya lüzum yoktur. Konyalıyı bir kelime ile kazanabilirsiniz. Paşam Konyalıya Allah deyin yeter." diyor. Ertesi gün Paşa konuşmasını yapıyor. Fevzi Çelik, akşam olunca Paşa'ya: "Efendim Allah demediniz" deyince şu cevabı alıyor: "Allah'a ısmarladık, dedim ya Fevzi Bey."

Kitapta Adnan Menderes'in başbakanlık yaptığı dönemle ilgili bazı hatıralar yer alıyor. Celal Ökten Hoca'nın Menderes'in çocuklarına Kur'an derslerini nasıl verdiği şöyle anlatılıyor: "Adnan Bey, Tevfik İleri'ye söylemiş: 'Yazın tatil zamanı İstanbul'da bizim çocuklara Kur'an-ı Kerim öğretecek, din dersi verecek bir hoca isterim.' Araştırmışlar Celal Hoca münasiptir, demişler. Celal Hoca anlatırdı: 'Fatin Rüşdü'nün arabası gelir, beni evimden alır, Fatin Rüşdü'nün köşküne götürür, orada Adnan Bey'in çocuklarını okuturdum."
 
zaman

Bu haber 383 defa okundu.