sorular... | " /> sorular... | "/>

En Sıcak Konular

Yanıtsız kalan sorular...

15 Aralık 2008 19:32 tsi
Yanıtsız kalan sorular... Ergenekon'un kilit ismi Veli Küçük'ün savunması ve çapraz sorgusu tamamlandı. Duruşmaların "konuşmayan adam"ı Küçük dikkat çekici açıklamalar yaptı, ama müdahil avukatların sorularını cevaplamamayı tercih etti.

Ergenekon tutuklusu Küçük, aynı operasyonda tutuklanan İstanbul Organize Suçlarla Şube eski Müdürü Saçan'ın 1 yıl boyunca evini dinlemeye aldığını söyledi.

Evinde Saçan'la ilgili bilgi ve belgelerin ele geçirilmesini doğrulayan Küçük, "Belgelerde; nerede kaçakçılık yaptığı, kimden rüşvet aldığı, kimlerle görüştüğü yazılıydı. Benim konumla alakası olmadığı için aldım, dosyaya koydum. Şimdi anlıyorum ki onun karşısında olanlar tarafından bu belgeler bana gönderilmiş" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında savunmasına devam eden Veli Küçük, iddia makamının kendi aleyhinde tanıklık yapmaları için birçok kişiye ödül, erken tahliye gibi vaadlerde bulunduğunu ileri sürdü. Küçük, Erol Ölmez, Ümit Oğuztan, Muhammed Yüce'nin de aralarında bulunduğu bazı kişilerin tanık olarak dinlenmesini istedi.

"Devlet vatandaşına komplo kurmaz." diyen Küçük, sözlerini şöyle sürdürdü; "Veli Küçük'e değil, Veli Küçük nezdinden Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yapılmıştır bu komplo. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne güdülen bu kin anlaşılır değil. Terör örgütleriyle mücadele ettim, devletim de bana koruma verdi. Bu nedenle aleyhime tanık bulmada güçlük çekilmemiştir. Veli Küçük yok olabilir ancak Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk milleti ilelebed kalacaktır. Bu unutulmamalıdır. Bursa'da öldürülen Oğuz Yorulmaz'ın annesi faili meçhuller için bir televizyon kanalında benim adımı kullandı. Perde arkasında kim var? Üzerinde o kadar spekülasyonlar düzenlendi ki anlatamam. Bu konuda avukatlarım gerekli yasal işlemi yapmışlardır."

Veli Küçük'ün adamlarının Savcı Zekeriya Öz'e tehdit telefonları ettiği yönünde basında haber çıktığını hatırlatan Küçük, "Gelen telefon numaralarından birisi Alman Konsolosluğu'na diğeri de Şişli Adliyesi'ne aittir." şeklinde konuştu.

Basını kontrol altına aldığı şeklindeki iddialar bulunduğunu belirten Küçük, Güler Kömürcü ve Zekeriya Öztürk adında iki köşe yazarını tanıdığını belirterek, "İki kişi ile basın kontrol altına alınabilir mi?" dedi. Küçük, İpsiz Recep ve Osman Ağa gibi yiğit Karadenizlileri araştırıp kitap yaptıklarını belirterek, "Bu konuyla ilgili Prof. Dr. Metin Öztürk, Mayıs ayında düzenleyecekleri sempozyumda benim konuşmamı istedi. Ancak gözaltına alındığım için gidemedim. Kendisiyle yaptığım konuşmalarda bana 'komutanım' demesi örgüt hiyerarşisi değil, askeri terbiyedendir." dedi.

İsminin iddianamede 1874 kez yer aldığını ifade eden Küçük, "Bu kadar ismi alt alta yazsanız 21 dosya kağıdı yapıyor. İddianame burada bulunanlar tarafından tenkit edildi. Ancak ben çok ustaca hazırlanmış bir iddianame olduğunu söylüyorum. İddianamede 13 asker kökenli kişi yer alıyor. Bunlardan Orhan Tunç beni tanıdığını söylüyor. O'nu da ben tanımıyorum." dedi. Küçük, telefon görüşmelerine ilişkin Muzaffer Tekin'in telefonunu bilmediğini, ancak iddianamede 5 kez görüştüklerinin söylendiğini belirtti. Zekeriya Öztürk, Güler Kömürcü,Kemal Kerinçsiz gibi isimlerle yaptığı telefon görüşmelerinin olduğundan çok fazla gösterildiğini iddia eden Küçük, bu kayıtların iddianameden çıkartılmasını ve yeniden tespit edilmesini istedi. Küçük, "Bunların örgütsel görüşme olarak gösterilmesine itiraz ediyorum." dedi.

E-mail adresinin bulunmadığını belirten Veli Küçük, "Edinmediğim için ne kadar isabetli davranmışım. Şirket internet adresine Osman Baydemir'e suikast yapılmasına ilişkin bir yazı geldi. İlgili makamlara bildirdim. Nedense bu kişi hakkında bir işlem yapılmadı." şeklinde konuştu.

Sanıklar arasındaki kişilerin üst düzey askerlerle örgüt ilişkisi içerisinde olamayacağını belirten Küçük, "Bu insanların bırakın ilişkiyi içerisinde olmasını, ziyaretçi olarak bile ulaşmaları mümkün değil. Burada bulunanlar iki okey masası bile oluşturamaz, bilmezler de. Zaten birçoğu birbiriyle dargın. Bıraksanız, 'evinize gidin' deseniz evlerine gitmeye ceplerinde paraları yok. Bu insanlar mı rejimi yıkacak. Biz mi örgüt faaliyeti yürütüyoruz. Asıl üzüldüğüm sorgum sırasında beni kullanmak istemeleriydi. Oynayacakları oyunu piyonu olarak düşünmüşlerdi. Beni Osman Yıldırım ile karıştırmışlardı. Daha sonra da örgüt belgesi diye bir döküman çıkardılar karşıma. Evimden alınan belge ve dökümanlardan hiçbiri suç içermemektedir. Yabancı bir istihbarat birimi evimden alınan belge ve dökümanlara ilişkin 'milyonlar harcasak sahip olamazdık' demiştir. Bu belgeler basında çarşaf çarşaf yayınlandı. Görevlerimde istihbarata her zaman ihtiyacım olmuştur. İstihbarat bir çeşit insanla olmaz, her türden yurt içinden ve yurt dışından milletle istihbarat çalışması yapılır." şeklinde konuştu.

Adil Serdar Saçan hakkında evinden bazı bilgi ve belgelerin alındığın kabul eden Küçük, "Evet alındı. Nerede kaçakçılık yaptığı, kimden rüşvet aldığı, kimlerle görüştüğü yazılıydı. Benim konumla alakası olmadığı için aldım, dosyaya koydum. Şimdi anlıyorum ki onun karşısında olanlar tarafından bu belgeler bana gönderilmiş. O dönemde evim bir yıl dinlemeye alınmış. Dinleyen de Adil Serdar Saçanmış." diye konuştu.

JİTEM elemanı olduğu iddia edilen Cem Ersever'le ilgili döküman edindiğini ve bunları gereken yerlerle paylaştığını savunan Küçük, bunların örgütsel döküman olmadığını ileri sürdü. "Veli Küçük olarak yaşamak çok zor" diyen Küçük, "İçinde bulunduğum iş dünyasında alacaklarım oluyordu. Başka birisi olsa dişini söker alır. Ben telefon açıp 'borcunu ver' desem yarın Veli Küçük parası için telefon ediyor diye basına çıkar. Her yerin güvenlik işini alamam. Her yer de bana iş vermez." şeklinde konuştu.

MÜDAHİL AVUKATLARININ SORULARI-

Küçük'e müdahil Cumhuriyet Gazetesi'nin avukatı Bülent Utku da gazetenin satın alınmasıyla ilgili soru yöneltti.

Veli Küçük, bu konuda daha önce bilgi verdiğini ve bunun yeterli olduğunu söyledi.

Küçük, avukat Utku'nun konuya ilişkin bir diğer sorusuna da yanıt vermedi.

Müdahil Şebnem Korur Fincancı'nın avukatı Özkan Yücel'in, ''Bazı kişilerle görüşmelerinizi ses kasetlerine aldınız mı?'' sorusunu Küçük, yanıtlamadı.

Avukat Yücel'in, ''ses kasetlerinin dökümlerini ajandanıza not aldınız mı?'' sorusu da yanıtsız kaldı.

Avukat Yücel'in bu notlarla ilgili bazı kısımları okumasına Küçük'ün avukatı Tayfun Ilıca tepki gösterdi.

Avukat Ilıca, bu ajandadaki bütün isimlerin müdahil avukatı tarafından okunduğunu ve bunun bir suç olduğunu, Mahkeme Heyeti Başkanı tarafından avukatın uyarılmasını istedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün de avukat Ilıca'nın talebini kabul ederek, avukat Yücel'e, sanığa isterse başka bir soru yöneltebileceğini söyledi.

Avukat Yücel de bu ajandadaki bilgilerin basında zaten yer aldığını söyleyerek, sanığın isterse sorulara cevap vermeyebileceğini dile getirdi.

Avukat Yücel, tekrar Veli Küçük'ün ajandasındaki notlarla ilgili soru sormak istedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün avukat Yücel'i uyararak, sorusunu sormasını ya da talebini söylemesini, mahkemeyle tartışmamasını istedi.

Avukat Yücel, sanık Veli Küçük'e ''Ergenekon-Lobi'' belgesiyle ilgili ifadeleri arasında çelişki bulunduğunu söyledi.

Küçük'ün avukatı olan kızı Zeynep Küçük de müvekkilinin bu lobi belgesini kabul etmediğini belirterek, bu soruya itiraz etti. Heyet Başkanı Şengün itirazı kabul etti.

Avukat Özkan Yücel de emniyette avukat nezaretinde alınan ifadelerin mahkemece hükme esas alınabileceğini belirterek, ''ifadeler arasındaki çelişkiyi elbette ortaya koyacaklarını'' dile getirdi. Veli Küçük, buna ilişkin soruya yanıt vermedi.

Avukat Özkan Yücel'in tekrar ajandayla ilgili sorular sormak istemesine Veli Küçük'ün avukatı Tayfun Ilıca itiraz etti.

Avukat Özkan Yücel'in sorduğu bazı sorulara Veli Küçük'ün avukatlarının itirazları mahkemece kabul edildi. Veli Küçük de bu sorulara cevap vermedi. Küçük, ''Kasıtlı olarak gelmiş. Bozguncu bir arkadaşımızdır'' dedi.

Yine avukat Yücel'in soruları üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, müvekkilinin konusuyla bağlantılı sorular yöneltmesini isteyerek, ortamın gerilmemesini söyledi.

Müdahil Şebnem Korur Fincancı'nın diğer avukatı Ali Koç da sorularının suç delili olarak dosyada yer aldığını belirtti.

Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün bunun üzerine, henüz delillerin duruşmada okunmadığını söyledi.

Avukat Koç ise mahkemenin, iddianame ve eklerindeki bazı evrakları hukuka aykırı kabul ediyorsa iddianameyi iade etmesi gerektiğini söyledi.

Avukat Koç, mahkemenin bu ajandadaki delillerin hukuka aykırı olduğunu düşünmesi durumunda bunların dosyadan çıkarılmasını istedi.

Heyet Başkanı Şengün ise delillerin duruşmada henüz okunmadığını tekrarladı.

-DİĞER SANIKLARIN SORULARI-

Duruşmada tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz de Veli Küçük'e, Sevgi Erenerol'un da katıldığı bazı toplantılarla ilgili sorular yöneltti.

Küçük, katıldığı bu toplantıların dost sohbetleri olduğunu, sosyal faaliyet olarak bireysel katıldığını, tüzel kişiliği bulunmadığını, hiçbirinde de konuşma yapmadığını söyledi.

Küçük, Kerinçsiz'in bir sorusu üzerine, Hrant Dink'in yargılandığı Şişli Adliyesi'ndeki bir duruşmaya ilişkin, tesadüfen, arabasıyla adliyenin önünden geçerken kalabalığı merak etmesi üzerine adliye binasına çıktığını ve 5 dakika kadar kaldığını, üzerinde silah olmasına rağmen adliyeye girerken üzerinin de aranmadığını, aranmamasının nedenini de daha sonra düşündüğünü dile getirdi.

Kemal Kerinçsiz'in sorularında yönlendirme olduğu gerekçesiyle, bu sefer müdahil avukatı Özkan Yücel tarafından itirazda bulunuldu.

Avukat Yücel'in itirazı Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün tarafından kabul edilmedi.

Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz'in sorduğu diğer sorular üzerine, Osman Yıldırım'ı hiç görmediğini, Alparslan Arslan'ı tanımadığını, İsveç'te çekilen fotoğraftaki kişinin de Bakü'lü Mehmet Ahmedov olduğunu söyledi.

Küçük, Kerinçsiz'in, ''Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması talimatını verip vermediğine'' ilişkin sorusu üzerine de ''Bunun kendisinin dünya felsefesine ters olduğunu, bu konuda kimse ile görüşmediğini, herhangi bir talimat da vermediğini'' ifade etti.

Küçük, tutuklu sanıklardan Sami Hoştan'ın JİTEM ile ilgili sorusuna cevaben de ''JİTEM diye bir kuruluş olmadığını'' belirtti.

Duruşmada Veli Küçük'ün avukatı Taciser Ülkü Ilıca da müdahil avukatı Özkan Yücel'in boynuna poşuya benzer bir atkı takıp kot pantolonla duruşmaya geldiğini söyleyerek, eleştiride bulundu.

Saatin geç olması nedeniyle, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün tarafından Küçük'ün çapraz sorgusuna ara verildi.

Duruşmaya ise sanık ve sanık avukatlarının taleplerinin alınması ve Cumhuriyet Savcılarının görüşlerini bildirmesinin ardından, Mahkeme Heyetinin taleplere ilişkin kararını açıklaması için ara verildi.

aa/cihan



Bu haber 709 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,361 µs