Ergenekon nereye?

19 Aralık 2008 13:16 tsi
Gündemin alt sıralarına düşen Ergenekon davası Veli Küçük’ün ifadeleri, Danıştay saldırısının dosyaya katılması ve Tuncay Güney ile ilgili iddialarla tekrar manşetlerde. “Ergenekon buraya kadar” diyenler için yeni bir umut ışığı doğarken

Asrın davası olarak nitelenen Ergenekon’un duruşmaları Silivri’deki kampuste görülmeye devam ediliyor. 20 Ekim’de ilk duruşması yapılan Ergenekon davası önce duruşma salonunun yetersizliği ve salonda oluşan kakafoni ile ardından da ilk ifadelerin alınmasıyla manşetlere taşınmıştı. Ancak davanın geniş çaplı olması ve sadece iddianamenin okunmasının neredeyse yirmi günü bulması Ergenekon davasının psikolojik etkisini zayıflattı. Dava gazetelerin anasayfasından düşmeye başladı.

Elbette Ergenekon davasına yönelik azalan ilginin tek sebebi bu değil. Türkiye’nin iç siyasi dengeleri de Ergenekon’a ilginin azalmasında önemli etkiye sahipti. Türkiye erken seçim atmosferine girerken Başbakan Erdoğan’ın söyleminin daha sert bir çizgiye kayması davayı yakından izleyenler nezdinde “bir uzlaşma mı var” sorusunun doğmasına neden oldu. Örneğin Taraf gazetesinin önde gelen yazarlarından Yıldıray Oğur son yazılarında Ergenekon davasının geleceği ile ilgili endişelerini daha güçlü bir iekilde dile getirmeye başladı. Aynı tutum Ergenekon davasında sonuna kadar gidilmesini savunan diğer demokrat yazarlar için de sözkonusu.

Ancak son bir haftada yaşananlar Ergenekon davasında yeni bir geleceğin işaretini veriyor. Yargıtay’ın aldığı “Danıştay saldırısı dosyasının Ergenekon davasıyla birleştirilmesi” kararı davanın seyrini önemli ölçüde etkileyecek gelişmelerden. Diğer yandan Atabeyler operasyonu da Ergenekon davasına katılıyor. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün alınan ifadesi ise oldukça dikkat çekici. Dikkat çekici çünkü Veli Küçük’ün verdiği yanıtlar savunma pozisyonunu oldukça güç durumda bıraktı. Daha önce kabul edilmesine karşın Veli Küçük’ün hala JİTEM’in varlığını kabul etmemesi verdiği diğer ifadelerin de inanılırlığını yıpratıyor. Üstelik Sedat Peker ile olan yakınlığı bilindiğinden Peker’in organize suç örgütleriyle bağlantısı olduğunu düşünmediğini belirtmesi dikkat çeken diğer bir husus.

Kısaca son bir haftada Ergenekon davasının geleceğinden endişe eden, tüm kanıtlar ortadayken davanın  “sulandırılacağı” endişesi taşıyan kesimler için önemli sayılabilecek gelişmeler yaşandı.

Peki, gerçekten Ergenekon nereye gidiyor? Dava nasıl sonuçlanacak? Ortada gerçekten bir terör örgütü mü var yoksa bazı yabancı kaynakların ileri sürdüğü gibi “yaşlılardan oluşmuş bir fikir kulübü” mü?

İyibilgi Ergenekon ile ilgili alanında uzman bir isimle davanın geleceğini konuştu. Aldığımız bilgi şu: Danıştay davası ve Atabeyler’in dava dosyasına katılma kararı Ergenekon davası ve soruşturması için önemli bir kazanç. Zira Yargıtay bu kararıyla Ergenekon iddianamesinin güçlü kanıtlar üzerine oturduğunu kabul etmiş oldu. Dosyanın bu şekilde genişlemesi dava ve soruşturmayı olumlu etkileyecek. Konular daha derinlemesine incelenecek ve sonuca ulaşılmaya çalışılacak. Ancak tüm bu olumlu gelişmelere karşın Ergenekon davasının geleceği ile ilgili soru işaretleri de bulunuyor. İyibilgi’nin edindiği bilgiler şöyle: sözkonusu yapılanmanın 90’lar boyunca da benzer suçlar işlediği, ancak bunlar terörle mücadele adı altında yapıldığı için dosya kapsamına alınamadığı vurgulanıyor. Aynı aktörlerin 2000’ler boyunca bu kez darbe yapılanması için harekete geçtiği vurgulanırken “bu yüzden Ergenekon operasyonu darbe tehlikesine karşı yapılmıştır” deniyor. Uzmanımızın bize söylediği Ergenekon soruşturması ve davasının çoktan amacına ulaştığı yönünde. Buna göre Türkiye’de darbenin engellendiği, bundan sonra darbe yapmaya kalkışacaklara önemli bir mesaj verildiği belirtiliyor. Peki, darbe girişiminde bulunanlar için mahkumiyet? Uzmanımız “bazıları işlediği suçtan ötürü hapis cezası alabilir, ancak bunlar beklenen çapta olmayabilir” diyor.

İyibilgi.com

Bu haber 613 defa okundu.