Gökçek Altaylı'ya konuştu -Video

19 Aralık 2008 15:16 tsi
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Fatih Altaylı ile Teke Tek programına konuk oldu.

 Gökçek AKP'li Fırat'ın "şıllık" yakıştırmasını "Vakit bulup arayamadım. Ama söylediyse son derece terbiyesiz bir laf. Kötü söz sahibinindir. Benim partimden olması benim bunun terbiyesizlik olduğunu söylememi engellemez." şeklinde değerlendirdi.

KILIÇDAROĞLU İLE TARTIŞMASI

Neden sinirlendi?

"Birkaç nedeni var. Bu program sayın Dündar'ın Kılıçdaroğlu'nu Arena'ya misafir etmesiyle başladı. O programda benimle ilgili iddialarda bulundu. Sayın Dündar da reyting düşüncesiyle 'Canlı yayında tartışır mısınız?' diye sordu. O da kabul etti. Dündar beni aradı. Ben bir şart koydum. Sadece benimle ilgili iddiaları konuşurum. Eğer istiyorsanız o da benimle ilgili iddialarda bulunsun. 9 başlığın kesinlikle dışına çıkmam yoksa müdahale ederim, dedim. Bunu 3 kez konuştuk. Ben de ona güvenerek çıktım. Birkaç kere de yüzüne vurdum. Başladık konuşmaya... En az 15 defa 168 euroluk faturayı sorum. Sonuna kadar söylemedi. Başlarken de kendisine dedim ki 'Bir insanın yolsuzluk yapması şerefsizliktir. Ancak iftira atan da şerefsizdir. Ya sen ya da ben şerefimi kurtaracağım.'

Benim sinirlenmemim nedeni bu sözün yerine getirilmemesi. Sayın Uğur Dündar çok açık olarak taraf tuttu. Sayın Karayalçın ile ilgili örnek verirken hemen karşı çıktı. Aynı Uğur Dündar Kılıçdaroğlu ile yaptığı programda ben mi vardım da benimle ilgili iddiaları ortaya koymasına izin verdi? Sen çifte standardı yaparsan ben bunu yakalarım. Birinci neden bu.

İkinci nedeni Kılıçdaroğlu diyor ki, 'Melih Gökçek yolsuzluk yaptı, yetimlerin hakkını yedi.' Size bu isnatları yapıyor. Siz bunlara tepki göstermezseniz şahsiyetsiz olduğunuzu gösterir. Ben bunları söylediğimde gülüyor."

FATİH ALTAYLI KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARINI YANITLADI

Mekanik sayaçlar ucuz, elektronik sayaçlar pahalı. Ankara niçin elektronik sayaç kullanıyor?

"Bütün dünyada artık her şey modernize ediliyor. Bizim sıkıntılarımızın en büyüğü kamu kurum ve kuruluşlarından para alamamak. Gaz parasını tahsil edemediğimiz için ön ödemeliye geçiyoruz. Peşin parayı aldığınız zaman bankada kullanabilirsiniz. Çok daha az personel istihdam etmiş oluyorsunuz. Hesabınızı çok daha iyi biliyorsuzunuz. Bunlar avantaj olduğu için kartlı sayaca geçtik. Bu bütün dünyada yaygınlaşmış."

Niye diğer belediyeler yapmadı?

Tercih meselesi. Bu çalışmayı Karayalçın yapmıştı. O çalışmalardan sonra biz de faydalı olacağını gördük ve yaptık. Bir de şöyle bir fark var: Ankara'da kamu kuruluşları İstanbul'a nazaran daha fazla.

Elektronik sayaçları 224 dolara almışsınız, 300 dolara satmışsınız. 2003 yılı sonuna kadar bu böyle. 2004'te EPDK '150 dolardan daha fazlaya satamazsınız.' diye bir karar aldı. Sizin fiyatınız da 150 dolara düşmüş. Daha önce niye pahalı aldınız?

EPDK 2004 yılından itibaren faaliyete geçti. Ondan önce belediyeler gaz aldıkları istediği gibi yapar, karını da istediği gibi düzenlerdi. Mesela Sayın Karayalçın'ın ocak aylarında ortalama kar oranları yüzde 77. Bizimki 45'le başladı. 25'e düşürdük. En sonda 5.5 centle standart hale geldi. Siz gazı karlı satabilirseniz yatırımı yapabiliyorsunuz.  Sayın Karayalçın döneminde böyle bir kar yapıldı. Bizim yatırım yapabilmek için paramız yoktu. Bunun için ne yapmak zorundasınız? 150 dolara mal ettiğiniz sayaç, ki  150 dolar da değildi önceleri, toplam maliyetten geriye kalanı yatrıma çevirdik. Bizim 224 dolara aldığımız sayaç sadece 1994 yılında 10 bin adettir. 3 bin de artış miktarı var. Sadece 13 bin sayacı aldık o paraya.

1996 yılında 184 dolara 52 bin sayaç almışız. 1997 yılında 159 dolara 273 bin sayaç almışızdır. 2003 yılında 250 bin sayaç almışızdır. 2008 yılında da 86 bindir. Son aldığımızı 133 YTL'ye aldık. Bir başka deyişle 63 euroya...Bu fiyatların inmesinin nedeni teknolojinin gelişmesidir.

Ankaralı'ya, kusura bakmayın, niye kazıklıyorsunuz? 150 dolara alıyorsunuz, 300 dolara satıyorsunuz. Aynısının 40 eruyo mekaniği varken?

O 40 euroluk sayacı vatandaşa vermek istiyoruz, vatandaş istemiyor. Abane olmak isteyen kim varsa biz mekanik sayacı gönülden veriyoruz.

SESAR’a ödeme yok

Melih Gökçek, , CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu’nun “SESAR, Gökçek’e 354 milyarlık fatura kesti” iddiasına da yanıt verdi. Gökçek, “DP’nin kuruluş hadisesinde SESAR bana geldi, ‘Çalışmalarınızı takdir ediyorum. Sizinle çalışmak istiyorum’ dedi. Birkaç ay sonra bana fatura geldi. Ben de ‘Kim sana sipariş verdi bunları?’ dedim. Öyle bir araştırma yapılmadı, para ödenmedi” dedi. Altaylı’nın faturanın KDV’ sinin ödendiğini kaydetmesi ve ödenmeyen faturanın KDV’sinin nasıl ödeneceğini sorması üzerine Gökçek, “Kendi ödemiş olabilir” yanıtını verdi.
 

Bu haber 514 defa okundu.