Asker ve MİT kordinasyonuna kim karşı?

20 Aralık 2008 10:59 tsi
PKK ile mücadele kurumlar arası rekabete mi kurban gidiyor?

Murat Yetkin / Radikal

Adalet Bakanı önemli bir ipucu verdi

Mehmet Ali Şahin, göreve geldiğinden bu yana farklı bir Adalet Bakanı profili çiziyor. Daha önce Metris Cezaevi’nde Engin Çeber’in işkenceyle öldürüldüğü iddiaları üzerine zamanında harekete geçerek cezaevi görevlileri hakkında yargı süreci başlatılmasını sağlamıştı. Dün CNN Türk’te Fikret Bila ile sunduğumuz Ankara Kulisi programında eski Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in bir kız çocuğuna tecavüz davası konusunda
yaptığı açıklamalar da vicdan sahibi bir siyasetçiye yakışır türdendi.
Şahin, kendi açtırdığı inceleme sonucu gelen Disiplin Kurulu raporunun, kız çocuğunun dedesi yaşındaki adamın tecavüzünden fiziksel ve ruhsal yönden zarar görmediğini söyleyen Adli Tıp raporunu aklamasından rahatsız olmuş ve gereğini yapmıştı. Bakan, yasal olarak ne yapabileceğini araştırmış ve raporu veren 6’ncı İhtisas Kurulu Başkanı’nı görevden almış, bu Kurula çocuk psikolojisi uzmanı dahil yeni atamalar yapmıştı. Daha önce iptal edilen raporu veren kurul şimdi bu yeni kurulumuyla yeniden bir rapor yazacaktı. Şahin, Kurulun yeni haliyle daha hassas karar vereceğine inanıyordu.
Adalet Bakanı Şahin dün üzerinde fazla durmasa da terörle mücadele alanındaki çalışmaların akışına ışık tutabilecek önemli açıklamalarda bulundu. Bu açıklamanın ne demek olduğunu anlamak, hükümetle asker arasında PKK ile mücadele alanında eylül-kasım döneminde zirve yapan mesainin sonra neden bir anda kesilmiş göründüğünü anlamamıza da yardımcı olabilir belki.
Hatırlanacağı gibi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un ağustos sonunda görevine başlamasıyla askerin öteden beri terörle mücadelenin etkisi bakımından gerekli gördüğü talepler gündeme gelmişti. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın girişimi ele almasıyla ekim sonuna dek olan dönemde, hükümet ile asker arasında Cumhuriyet tarihinde örneği görülmediği ölçüde yoğun bir mesai başlamış, Orgeneral Başbuğ Bakanlar Kurulu’na giderek bilgi vermiş, Başbakan Yardımcısı ve Terörle Mücadele Yüksek Kurulu (TMYK) Başkanı Cemil Çiçek bu süreci terörle mücadelenin 24 yılının masaya yatırılması olarak tanımlamıştı. Sürecin ilk kısmı, İçişleri Bakanlığı bünyesinde yeni bir birimin kurulması ve yasal çalışma yapılması kararıyla tamamlanmıştı.
Bu sürecin aralık ayında tamamlanabileceği söyleniyordu. Ancak yılın bitmesine 10 gün kaldı, bu arada uluslararası mali krize karşı önlemler ve bütçe çalışmaları var ve hâlâ Kürt meselesi ve terörle mücadele alanlarında yapılacaklara ilişkin bir işaret yok.
Dün TMYK üyesi olarak, işin yasal hazırlıklar boyutuyla doğrudan ilgili Adalet Bakanı Şahin’e süreci sorduğumuzda şunları söyledi:
l “Konu TMYK gündemine geldi. Bunun üzerine Kanunlar Genel Müdürlüğümüz, Genelkurmay Adli Müşavirliği ve İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği arasında bir çalışma başlatıldı. Bana verilen raporda daha çok uygulamadan kaynaklanan ve yorum farkından kaynaklanan sorunlar öne çıkıyor. TMYK bir aydır toplanamadı. Toplanınca raporu takdim edeceğim. İtirazlar var. Özellikle İçişleri Bakanlığı mevcut mevzuatın yeterli olduğu görüşünde. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu’nun daha etkili uygulanmasıyla değişikliğe gerek olmayabileceği görüşünde.”
Bakanın verdiği bilgi bu kadar. Acaba bu sözler polis teşkilatının asker ve MİT ile koordinasyon içinde çalışmasına itiraz ettiği anlamına mı geliyor? Acaba İçişleri teşkilatı, asker ve MİT ile istihbarat paylaşımı ve koordinasyon içinde harekât modelinin kendisini idari yönden geri plana iteceği endişesiyle mi itiraz ediyor? Acaba son haftalarda Ankara kulislerinde ara sıra ortaya atılan Emniyet Genel Müdürlüğü’nün müsteşarlık düzeyine çıkarılması, ya da ABD örneğinde olduğu gibi bir İç Güvenlik Bakanlığı (o zaman İçişleri’nin ne yapacağı sorusuna yanıt alınamıyor olsa da) kurulması gerektiği iddialarının altında bu rahatsızlık mı var? Acaba Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un yoğun mesai ile aldığı kararlara İçişleri direnişi mi var? Şahin’in verdiği ipucunun iyi okunması, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın da duruma açıklık getirmesinde fayda var.

Bu haber 931 defa okundu.