En Sıcak Konular

Türkiye'nin nükleer enerjiye ihtiyacı var mı?

25 Aralık 2008 12:38 tsi
Türkiye'nin nükleer enerjiye ihtiyacı var mı? Yapılan son ihaleyle nükleer enerjiye geçiş beraberinde getirdiği tartışmalarla tekrar gündemde. Peki gerçekten buna ihtiyacımız var mı?

Doğan Keleş / Karlsruhe Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi / Zaman

Türkiye'nin nükleer enerjiye ihtiyacı var mı?

Olası riskler arasında aklımıza ilk geleni, üretim anında oluşabilecek bir arızadan meydana gelebilecek reaktör erimesi ve sonucunda patlamalarla birlikte radyoaktif maddenin çevreye yayılıp hayatı tehdit etmesidir. Modern nükleer tesislerde buna karşı yeterince önlem alındığı için, bunun çok zayıf bir ihtimal olduğundan dolayı üzerinde fazla durmayacağım.

Daha önemli, ama daha az bildiğimiz risk ve asıl sorunu teşkil eden noktaya, nükleer atıklara dikkatinizi çekmek istiyorum. Bunların bazılarının radyasyonunun yarılanma süresi kısa olsa da, bazıları on binlerce hatta yüz binlerce seneyi buluyor. Bu maddelerin çok güvenilir bir şekilde depolanması gerekiyor. Ama maalesef bütün dünyada onlarca yıl araştırmaya rağmen henüz nihai bir çözüm bulunamadı. Eğer depolama masraflarını, yakıt ve atık maddeleri taşıma maliyetlerini de göz önünde bulundurursak, nükleer enerjinin hiç de ucuz bir enerji türü olmadığını anlıyoruz.

Varsayalım dünyada bir son depolama yeri bulundu, bunun Türkiye gibi deprem bölgesi olan bir ülkede olmayacağı kesindir. Dolayısıyla bize yakın bölgeler olan Avrupa veya Rusya'da son depolama çözümü geliştirilirse, biz nükleer yakıtları almanın yanında, bir de nükleer atıkların depolanması için dış bir ülkeye yoğun miktarda döviz aktaracağız ve bağımlı olacağız.

Ayrıca nükleer enerjinin yüksek yatırım maliyetleri de dikkat edilmesi gereken bir konu. 1600-MW'lık bir nükleer santralin yatırım maliyeti yaklaşık dokuz milyar Euro tutmaktadır (Almanya çevre bakanlığının verileri). Bu santralin üreteceği elektrik miktarı 13,2 TWh civarında, yani Türkiye'nin bir yıllık elektrik üretiminin % 7,5'ni teşkil ediyor. Şu anki elektrik hatlarındaki kayıp ve kaçak kullanılan elektrik miktarı % 21. Gelişmiş sanayi ülkelerinde ise bu oran % 2 ile % 3 arasındadır. Nükleer santrale yapılacak dokuz milyarlık yatırım miktarı ile elektrik hatlarında modernizasyona gidilse ve kaçak elektrik tüketimine karşı önlem alınsa ve böylece hatlardaki kayıp oranı % 10'a düşürülse -yani sadece % 11 bir kayıp önlemeyle- dokuz milyarlık bir nükleer santralden elde edeceğimiz elektrikten daha fazlasını elde edebiliriz. Aklımıza dokuz milyar kaynağı yap-işlet-devret modeli ile yabancı yatırımcıların sağlayacağı gelebilir, ama unutulmamalı ki devletin verdiği üretilen elektriği satın alma garantisi ile bu yatırım maliyeti fiyatlara yansıtılarak yine Türkiye karşılamış olacaktır. Kısacası 3,5 cent olan üretim maliyetine değil, daha yüksek bir fiyatla elektriği satın alarak, nükleer santrali yine Türk halkı kurmuş olacak.

Değerlendirebileceğimiz, ama henüz değerlendirmediğimiz dört önemli yenilenebilir kaynağımız, küçük çaplı hidroelektrik santraller, rüzgâr, jeotermal ve solar termal kaynaklarımız var. Bunların yanında enerji tasarrufu konusunda da ciddi potansiyele sahip bir ülkede nükleer santral son çözüm olsa gerek. Yukarıda saydığımız düşük riskli kaynaklar ve hatlardaki modernizasyon yerine, Türkiye'nin enerji sorununun çözümüne en risklisi olan nükleer enerji ile niye başlamak istediğini anlayabilmiş değilim. Son olarak diğer bir popülist ama bilinçsizce ortaya atılan "Türkiye nükleer enerji sayesinde nükleer silahlar üretebilecek teknolojiye de kavuşacak" düşüncesinin ne kadar yanlış olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Nükleer silahlar üretimi ile nükleer enerji üretiminin sinerji oluşturduğu ana madde uranyumun zenginleştirilmesi veya plutonyum üretilmesi. Nükleer santral kurarak veya kurdurarak nükleer ülkelerin bu teknolojiyi bize transfer edeceğini düşünmek büyük bir yanılgıdır. Diğer ülkeler bize uranyum zenginleştirme teknolojisini değil, sadece zenginleştirilmiş uranyum tabletlerini satacaklardır. Dolayısıyla Türkiye'nin nükleer silahlara gerçekten ihtiyacı var mı, bu da ayrı bir konu...



Bu haber 458 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,506 µs