En Sıcak Konular

Türkiye bu sefer Firavun’u destekler mi?

25 Aralık 2008 14:17 tsi
Türkiye bu sefer Firavun’u destekler mi? Sarkozy, yeni Başkan Obama’ya ‘kılavuz’luk yapacak. Böylece ‘üçlü’ bir sacayağı oluşacak. Bu alış-veriş doğal! Çünkü kolay kaybolunacak bir coğrafya söz konusu. Mesele şu ki, o toprakları daha iyi bilen bir başka ‘avcı&

Elysee Sarayı, ABD’nin yeni Başkanı Obama’ya özel bir kılavuzluk sunmayı planlıyor. Bu planı destekleyen kimi uluslararası kuruluşlar da mevcut.

Fransa, eski Başkan Bush’un tercihleri yüzünden Ortadoğu’daki etkinliğini en çok yitiren ülkelerden birisi. Hatta kendilerine göre birincisi.

Yine Paris’e göre, Ortadoğu coğrafyasında bir ülke var ki, orada Fransa’nın uğradığı kayıp herkesten fazla. Orası Suriye. Şam üzerinden yapılan böylesi bir analize, tarihi boyutu da katmak mümkün. Nereden nereye gibi!

Sarkozy’nin politik teknisyenlerine göre, Suriye’ye son 8 yıldır uygulanan ABD menşeli tecrit politikası gerçekten de Fransa’yı hırpaladı. Şimdi bunun değişmesi gerekiyor. Ama nasıl?

Suriye, küresel etkisini artırır mı?

Aslında bu bakış açısı Sarkozy iktidara geldikten sonra biraz flu da olsa fark edilmiş, Paris yönetimi üst üste Şam ve ilgili ülkelerin (Örneğin İsrail, Mısır vb.) başkentlerine seri geziler düzenlemişti.

Ancak belli bir başarı çıtası aşılamadı. Bugün ise durum daha farklı. Farkı yaratan, Barack Obama’nın Başkan seçilmesi. Basitçe, Bush yönetiminin Batılı ülkelere ve bu arada Fransa’ya uyguladığı baskının gevşeyecek olması.

İşte Fransa tam bu noktaya ağırlığını koyacak. Suriye ile ABD ve Suriye ile bölgesel sorunlarındaki muhatapları arasında “asal” kılavuzluk yapacak.

Planın kaba hattı bu. Ancak Paris, aceleye getirilmiş bir dialog arayışının tehlikeli olabileceğini düşünüyor. İki ülkeyi buna zorlamanın işi başından körelteceği düşüncesinde.

Planın sessiz maddeleri...

Öte yandan Obama yönetiminin “tazeliği” ve konuyu tam mülahaza edememiş olmasını kendine avantaj sayıyor.

Doğal olarak Fransa iki ülke ve bölge sorunları hakkında detaylı ve iyi düşünülmüş noktaları araştırma ve hazırlama aşamasında. Bunun için her iki tarafa da, geri çeviremeyeceği teklifler düşünüyor.

Onlara göre bu mümkün olursa, Fransa bir “fırsatlar iktidarına” dönüşebilir. Yani konu bu derece hayati. Peki ama, Fransa başkasının yapamadığı neyi yapabilir?

Zor sorunun yanıtları şöyle; Lübnan konusunda, Şam ve Beyrut arasındaki sınır sorunlarını ortadan kaldırmak. Şam yönetimi bu sınırlarda bulunan “Şebaa Çiftlikleri”nden çözümün başlamasını istemiyor.

İşte Fransa’nın ilk hamlesi bu. Burayı görmezden gelecek ve sınırlar dosyasını Kuzey’den başlatacak. İkinci konu, Suriye-Lübnan arasındaki ikili anlaşmaların gözden geçirilmesi.

Fransa bunu Lübnan parlamentosunda kurulacak bir komisyona bırakmayı düşünüyor. Ve nihayet Suriye cezaevlerinde bulunan Lübnanlıların bırakılması. Bunun için Kızılhaç’ı devreye sokmak.

Bu ve benzerlerinin hem Şam’ın hem de Washington’un hoşuna gideceği hesaplanıyor.

İsrail-Suriye: Avcı'nın alanı???

Fransa, İsrail ve Arap dünyası arasındaki kangrene dönüşmüş sorunlar konusunda ikircikli. Birşeyler yapılması gerektiğini, yapılırsa büyük başarı olacağını biliyor. Ama ne yapılması gerektiğini bilmiyor!

Düşündükleri şunlar; Lübnan-İsrail görüşmelerini desteklemek için Şam, Beyrut ve Kudüs’teki bağlantılarını devreye sokacak. İsrail-Suriye cephesinde kaydedilen (buraya dikkat, kim kaydetti bunları?) gelişmeleri “koordine etme” konusuyla ilgilenecek.

Fransız planının daha ileri giden boyutları da var. Bunlardan biri de ABD ve İngiltere’ye Irak’ta kök söktüren silahlı gruplarla ilişkiye girmek! Burada Suriye desteğini almak!

Bu mümkün bilinmez ama başarılı olursa Fransa’nın ABD neznindeki itibarına diyecek olmaz.

Elbette tüm bunları hakkıyla yerine getirmek Fransa için zor. Ama imkansız değil. İmkansıza sürükleyen konu ise aynı bölgede bulunan ve daha güçlü bir avcının varlığı.

O avcı Türkiye. Türkiye yukarıda sayılan ve Fransa’nın göz diktiği tüm konularda taraf. Hem de etkili bir taraf ve olmayı da sürdürüyor.

Fransız planı işlemeye başladığında, Ankara ile Paris arasında nasıl bir ilişkinin tezahür edeceği şüpheli. Şüpheli olmayan iki tarafın yüzündeki gülücüklere rağmen, muhatabına güvenmeyeceği.

Kimbilir, belki Türkiye; eğer Fransa’nın bu olası girişimleri, örneğin Obama veya müstakbel İsrail yönetimi tarafından da desteklenirse-teşbihte hata olmaz-bu sefer Firavun’u destekleyebilir!

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,275 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,320 µs