tesadüf hakim bey' | " /> tesadüf hakim bey' | "/>

En Sıcak Konular

'Tamamen tesadüf hakim bey'

25 Aralık 2008 20:29 tsi
'Tamamen tesadüf hakim bey' Susurluk olayında derin ilişkilerin odağındaki "mafya" olarak tanıdık onu. Ama onun hayatında her şey tesadüflerle şekillenmiş. Sanıldığı kadar "derin" de değilmiş üstelik! Sami Hoştan'ın savunması ve mahkemenin albay Rıdvan Özden olayıyla ilgili kar

Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Sami Hoştan, savunmasında hakkındaki suçlamaları reddetti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, mahkeme heyetinin yanında bir yedek üyenin daha yer aldığı görüldü.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, bu konuya ilişkin olarak esprili bir şekilde, ''Sayımız artıyor. Biz de silahlarımızı artırıyoruz. Yeni üyemiz ihtiyaç oldukça yer alacak'' şeklinde konuştu.

Daha sonra duruşmada savunması alınan Sami Hoştan, polisler tarafından gözaltına alınana kadar ''Ergenekon'' diye bir örgütün ismini hiç duymadığını iddia etti.

Beşiktaş'taki adliyede, sorgu hakimliğinde ifadesi alınırken, şu an mahkeme heyetinde de bulunan üye hakimin, ''JİTEM diye birileriyle eroin işi yaptığını'' iddia ettiğini belirten Hoştan, şöyle devam etti:

''Ben de ne olduğunu bilmediğim JİTEM'in askeri bir birim olduğunu orada kendisinden öğrendim. JİTEM diye bir şahıs veya kuruluşun varlığından hala haberim yok. O nedenle burada birkaç kez sordum. Savcı ile beni sorgulayan heyetin üyesi, bu JİTEM'i biliyor ki soruyorlar. İddianameye de yazdılar. Ben de ısrar ediyorum, suç ortağım olan JİTEM'i getirsinler artık buraya. Ya da açıklasınlar, kim bunlar... Ama hiç ses çıkmadı. Yoksa hayali suç ortağım mı var? Ben kimlerle beraber bu işi yapmışım, çıkarsınlar huzurumuza.''

Hoştan, haksız, çirkin ve iğrenç iftiralarla suçlandıklarını savunarak, bir gizli tanığın beyanına göre de Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesi için İbrahim Çiftçi'ye 2 milyon dolar verdiği iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu söyledi.

Hablemitoğlu'nu tanımadığını belirten Hoştan, söz konusu olay sırasında Eskişehir Cezaevinde bulunduğunu kaydetti.

Hoştan, ''yakın arkadaşı ve aile dostu olan İbrahim Çiftçi'nin öldürülmesiyle de kendisinin ilişkilendirilmek istendiğini'' dile getirerek, yine bir gizli tanığın beyanına göre Çiftçi'ye 1 milyon dolar borcu olduğu ve 100 bin YTL'lik taksitler halinde kredi kartıyla ödeme yaptığından dolayı Çiftçi'ye husumet beslediği iddialarının da doğru olmadığını söyledi.

Çiftçi'nin cenazesine katıldığını dile getiren Hoştan, ''Faili belli bu olayda bile Savcı Zekeriya Öz, aklınca beni sözde Ergenekon trenine bindirmek için, benim üzerimden kimsenin görmediği sır olup kaybolan uydurma Ümraniye bombalarıyla Çiftçi'ye yapılmış saldırı arasında irtibat kurmak istedi. Bombaların benzer olduğu belirtildi. Bombaların benzeri olur mu? Çiftçi'nin ailesi beni tanıdığı için bu işlere güldü. 'Sami amca bizim amcamızdır' dediler'' diye konuştu.

Hoştan, gazeteci Şamil Tayyar'ın Ergenekon ile ilgili yazdığı kitabı da göstererek, iddianame daha ortada yokken içeriğindeki bazı şeylerin bu kitapta da yer aldığını söyledi.

Savunmasında, tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile ilişkisine de açıklık getirmek istediğini belirten Hoştan, 1979 ile 1994 yılları arasında Hollanda'da ticaretle uğraştığını, 6 ayrı restoranı, tekstil işleri olduğunu ve bir de gazinosu bulunduğunu söyledi.

Hoştan, hatırladığı kadarıyla 1983 veya 1984'te tatil amacıyla İstanbul'a gelip, arkadaşı Mustafa Bilgin ile Edirne'ye gittiklerinde, lokantada akşam yemeği yerken o zaman Edirne Jandarma Alay Komutanı olan Veli Küçük'ün yanlarına gelip Bilgin'e sarılarak, ''hoş geldiniz'' dediğini ifade etti.

Bilgin ile Küçük'ün yakın arkadaş olduklarını dile getiren Hoştan, 3 yıl sonra yeniden İstanbul'a geldiğinde, arkadaşı Enver Yaylacı'nın eczanesinde Mustafa Bilgin ve Veli Küçük ile karşılaştığını kaydetti.

Hoştan, yıllar sonra bir sohbette Küçük'ün Kocaeli Jandarma Komutanı olduğunu öğrenmesi üzerine, telefonla aradıktan sonra Ankara'ya geçerken Kocaeli'nde Küçük'e uğradığını ve yarım saat görüştüklerini belirtti.

Bunun ardından uzun yıllar Küçük ile yüz yüze görüşmediklerini, ancak bayram ve terfi gibi özel günlerde telefonla, telgrafla kendisini kutladığını dile getiren Hoştan, ''Susurluk kazası'' oluncaya kadar da Küçük ile görüşmediklerini anlattı.

Hoştan, ''Susurluk kazası'' olayından, kısa süre sonra kendisinin de haberi olduğunu ifade ederek, ''Sedat Bucak benim yakın dostumdur. Onunla yaptığımız sohbetlerde Veli Küçük paşanın yakın arkadaşı olduğunu söylerdi. Bucak'ın kazada yaralandığını duyunca acil yardım sağlamak için aklıma ilk gelen kişi Küçük paşam oldu. Hemen telefonla kazayı kendisine bildirdim. Bu görüşmeden sonra da Veli paşayı uzun bir süre görmedim'' şeklinde konuştu.

Veli Küçük'ün emekli olduktan sonra güvenlik şirketi açtığını duyunca ''hayırlı olsun'' ziyaretine gittiğini dile getiren Hoştan, bundan sonra da bir daha yüz yüze görüşmediklerini kaydetti.

Küçük ile yaptığı son telefon konuşmalarında, ''Paşam, ne iş yapsam kaybediyorum'' dediğini söyleyen Hoştan, şöyle devam etti:

''Ben kumar oynarım ve bağımlılığım var. Konuşmamda, 'Paşam, çok para kaybettim' diyerek, kayıplarımı anlattım. O da beni, 'kendini üzme, sağlığına dikkat et' diyerek, dostça teselli etti. 'Ben köye gidiyorum, seni ararım' dedi. Zaten kendisiyle yaklaşık 2 yıldır yüz yüze görüşmemiştik. 25 yıllık tanışmamızda 5 veya 6 kez bir araya gelmişizdir. Keşke daha fazla gelseydik. Benim Veli paşa ile tanışıklığım konusunda söyleyeceklerim bundan ibarettir. Aksini söyleyen veya iddia edeni burada ispata davet ediyorum.''

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Hoştan, 11 aydır cezaevinde bulunduğunu, haksız ve hukuk dışı suçlamalarla ağır şekilde mağdur edildiğini savundu.

Avrupa'da 28 yıl yaşadığını, Türkiye'de herkesin ''Mehmet Özbay'' olarak tanıdığı Abdullah Çatlı'yı, Çatlı olarak ilk tanıyan kişinin kendisi olduğunu ifade eden Hoştan, Susurluk olayından 16 ay sonra savcılığa giderek teslim olduğunu söyledi.

Hoştan, Susurluk'tan sonra çeşitli yürüyüşler düzenlendiğini hatırlatarak, balıkçıya giderken 'Susma sustukça sıra sana gelecek'' şeklinde slogan atılan bir protesto yürüyüşüne de katılarak, grubun içinden geçtiğini söyledi.

Terör örgütü sanığı olarak mahkemede bulunmasının canını yaktığını ifade eden Hoştan, ''Veli Paşa ile irtibatlandırmak için Susurluk'tan bir renk lazımdı. Ben de geçer ayak müsait bir renktim'' dedi.

Hoştan, Mehmet Eymür'ün Çatlı ile görüştüğünü ve Tarık Ümit olayını sorduğunu ifade ederek, ''Bizim ne alakamız var Tarık Ümit ile'' dedi.

Sami Hoştan, hakkındaki suçlamalara ilişkin, ''Hükümeti yıkmak... Sevmeyebilirim. Oyumu Erdoğan'a verdim. Ailemdekilere de Erdoğan'a verdirttim'' diye konuştu.

Albay Özden davası Ergenekon'la birleştirildi

Albay Rıdvan Özden'in ölümüne ilişkin dosya Ergenekon davasıyla birleştirildi. Dosyanın birleştiğine dair bilgiyi savcı Mehmet Ali Pekgüzel duruşma sırasında verdi.

Duruşmada savcı Pekgüzel, sanık Ümit Oğuztan'a Albay Rıdvan Özden'in eşi Tomris Özden'le görüşmesinin ayrıntılarını sormak istedi.

Ancak Veli Küçük'ün avukatı Zeynep Küçük müdahale etti, bu konunun iddianamede olmadığını söyledi. Bunun üzerine Pekgüzel, "bu olaya ilişkin soruşturmayı başka bir savcı yürütüyordu. Dosyamızla birleştirilmiş" dedi.

1995 yılında ölen Albay Rıdvan Özden kayıtlara "PKK ile çatışmada şehit düştü" diye geçmişti. Ancak, Rıdvan Özden'in eşi Tomris Özden çelişkiler olduğu gerekçesiyle olayın araştırılmasını ve otopsi yapılmasını istedi.

Davaya yarın saat 9.30'dan itibaren devam edilecek.

Ajanslar



Bu haber 674 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,335 µs