En Sıcak Konular

Moskova Gülen'i neden istiyor?

31 Aralık 2008 11:51 tsi
Moskova Gülen'i neden istiyor? 'Gülen'le tanışalım, kitaplarını okuyalım, ön yargıları kıralım'!

2008’in son günlerinde onlarca Rus bilim adamı Türkiye’yi masaya yatırdı. Tüm boyutlarıyla; siyasi, tarihi, ekonomik ve kültürel yapısını değerlendirdi.

Ve bu çalışma,  “20. yüzyılın sonu ve 21. yüzyılın başı Türkiye” ismiyle, “Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü” tarafından yayınlandı.
 
Kitap halinde yayınlanan çalışma, Moskova daki President Otel’de kamuoyuna sunuldu. Amaç Rusya da Türkiye’nin iyi anlaşılmasıydı. Bu toplantıya Türkiye nin Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı da katıldı ve  iki ülke arasında ön yargıların kırılmasını istedi.

Çağdaş Türkiye'nin tanıtımı açısından geniş bir kaynak niteliği olacak eserde Türkiye nin siyasi tarihi, iktidar yapısı, ekonomik modeli ve dönüşüm evreleri, Türk dış politikası, Rusya ve Türkiye nin boğazlar ve Karadeniz e bakışı gibi konular yer alıyor.

Kitapta, Türkiye’de din ve devlet ilişkileri de ele alınıyor. Bu konunun işlendiği makalede,  “Fethullah Gülen, modern İslam düşüncesinin temsilcisi” olarak tanımlanıyor.

Dediğimiz gibi, Rusya’da Türkiye hakkında yapılan en önemli çalışmalardan biri olarak bu proje, Türkiye ve Türkiye-Rusya ilişkilerini bir çok açıdan ele alıyor. Bir yandan da iki ülke arasındaki ön yargıların kırılmasına uğraşıyor.

Türkiye’nin din-devlet ilişkilerini kaleme alan Rusya Ekonomi Üniversitesi Hukuk Profösürü Leonid Sükyanin de Fethullah Gülen’i modern İslam düşüncesinin temsilcisi olarak yorumluyor.

Sükyanin’e göre Gülen demokrasi ve İslam'ı birbiri ile uyumlu iki kavram olarak gösteren ender şahsiyetlerden. Sükyanin Gülen’i çağımızın “en etkili müslüman düşünürlerinden biri” olarak tanımlıyor...

“Gülen’in anlayışı Türkiye dışına taşmış durumda. Gülen’i diğerlerinden ayıran en büyük özellik İslam’da manevi ahlakın canlanmasına vurgu yapması. Çağdaş İslam dünyasının sorunlarına işaret ediyor ve eğitim üzerinde duruyor. İslam’ı diğer kültür ve medeniyetlerle diyaloga davet ediyor. Gülen, dünya genelinde siyasi olarak İslam bayrağı adı altında toplanan hareketlerin olumlu bir kazanım sağlamadığı kanaatini taşıyor. Ona göre bu tür girişimler İslam’a ve Müslümanlar'a zarar veriyor. Çünkü, İslam'da temel olan manevi ahlak. Bundan başlamak gerekiyor.”

Çalışmanın Gülen’le ilgili bölümüne biraz daha bakalım; “Gülen her zaman gerektiği şekilde algılanmıyor. Genelde dünya genelinde açılmasını teşvik ettiği okullarla özdeşleştiriliyor. Bazıları da belirli siyasi amaçları güden birisi olarak değerlendiriyor. Bunlar yanlış algılamalar. En büyük özelliği manevi ahlakın gelişmesine vurgu yapmasıdır. Bu onu 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyılda gelen diğer İslam düşünürlerinden farklı kılar. Bunun için çağdaş Türkiye'deki değişimi Gülen in düşüncelerini kavramadan yorumlamak mümkün değil”.
 
Makalenin yazarı Sükyanin’in bir de çağrısı var; “Rusça’ya çevrilen birkaç kitabı var ancak bu yeterli değil. Gülen'in görüşleri ciddi olarak irdelenmesi gerekiyor. Büyük düşünürün fikirleri ve düşünceleri ile Rus toplumunun daha yakından tanışması gerekiyor”.

Peki ama Rusya’nın Fethullah Gülen’e yönelik bir yeni sempatisi nereden geliyor. Belki Rusya’nın, Türkiye’nin parametrelerinde önemli bir yeri olduğunu düşündüğü Gülen’i inceleme arzusu makul sayılabilir.

Dünyada bir çok ülke, ilgi duyduğu ülkelerdeki gelişmeleri yakından izliyor ve bilimsel analizler yaratıyor. Ancak bu çalışmada Gülen’in Rusya’da tanınması daveti, kitaplarının ve yayınlarının izlenmesi daveti ve Gülen hakkında bu ülkede bulunan ön yargıların kırılması daveti nasıl yorumlanmalı?

Zira, Rusya’nın özellikle dini konularda hassas olduğu biliniyor. Sadece İslam açısından değil, neredeyse kendi dinleri konusunda da ince eleyip sık dokuyan bakışları mevcut.

Keza, Gülen’in eski Sovyet ülkelerinde açtığı okullara karşı zamanında gösterdiği tavır da anımsandığında, bu yeni bakışın bir dönüşüm olduğu da varsayılabilir.

Gülen’in Türkiye’deki ve dünyadaki etkisini, politik bir okuma olarak algıladıkları ve bunu iyi anlayarak özellikle Türkiye’deki gelişmeleri değerlendirmeye çalıştıkları da düşünülebilir.

Ancak Gülen’i anlamak ve düşüncelerini davet etmek-bunu önermek-gerçekten de yeni bir durum.



Bu haber 2,879 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,846 µs