"ABD ve İran aynı!"

0 0 0000 00:00 tsi
Yer Beylikdüzü Ramada Otel... Basına yansımadı ancak bugün burada 250'ye yakın İslam alimi ve akademisyen "Irak halkının acıları" konulu bir konferans düzenledi. Konferanstan çıkan kararlar bir hayli ilginç...

Sadece El Cezire televizyonu tarafından çekilen ‘Irak halkının acıları’ konulu konferans İstanbul’da yapıldı. Toplantıdan fetva çıktı: “ABD ve İran’ın topraklarımızdan çekilmesi için halkı örgütleyeceğiz.”  

İstanbul Beylikdüzü Ramada Otel’de 250’ye yakın İslam alimi ve akademisyenin katıldığı “Irak halkının acıları”nı konu alan bir konferans düzenlendi. Basına kapalı gerçekleşen konferansı sadece El Cezire televizyonu çekti. Konferanstan çıkan karar, “ABD ve İran’ın, Irak topraklarından bir an önce çekilmesi ve her iki ülkenin de böl-yönet politikalarından vazgeçmesi” oldu.

KONFERANS BASINA KAPALI YAPILDI
“Saldırganlığa Karşı Küresel Direniş Girişimi” adlı platform, Iraklı Sünnilerin insani ve politik sıkıntılarını gündeme getirmek ve Irak’a acilen ABD’den bağımsız bir siyasi yol çizmek için Beylikdüzü Ramada Otel’de buluştu. 
 
Katar, Suudi Arabistan, Mısır, Yemen, Sudan, Suriye, Cezayir, Pakistan, İsveç, Avusturya, Danimarka ve İngiltere’den gelen Sünnilerin katılımıyla gerçekleşen iki günlük zirvede çok sayıda işadamı ve gazeteci bulundu. Basına kapalı gerçekleştirilen ve yoğun güvenlik önlemleri alınan oturumları El Cezire kanalı canlı izledi. Fakat birçok televizyon kanalı geri çevrildi. Salondaki gazeteciler ise haberci olarak değil, katılımcı olarak orada bulunuyordu.

KADIN GAZETECİLERDEN BAŞÖRTÜSÜ TAKMALARI İSTENDİ
Yılbaşına hazırlanan otelin “Christmas” ağaçlarıyla süslenmiş lobisinde basın bildirgesini açıklayan yetkililer, Irak’ın ABD ve İranlı Safevi grupların etkisinden arındırılmasının güvenlik ve politik istikrar sağlanması açısından hayati önem taşıdığı vurgulandı. Özellikle kadın ve çocukların çaresizliğini yineleyen katılımcıların tümünün erkek olması dikkat çekti. Oturumun sonunda yapılan basın toplantısında, kadın basın mensuplarının toplantıya başlarını örtmeden girmesine izin verilmedi. Türkiye’den “komşuluk hakkı” hatırına daha yoğun diplomatik destek beklendiğini belirten yetkililer, “demokratik ve özgür bir İslam başkenti” olarak tanımladıkları İstanbul’da yeni bir Irak’ı tartışmanın manevi öneminin altını çizdi.

“İSLAM ÜLKELERİNİN TEPKİSİZLİĞİNİ KINIYORUZ”
Sonuç bildirisinde İslam aleminin Irak’taki şiddete cevapsız kalmayacağı bildirildi. Buradaki insan hakları ihlalleri ve sosyo-politik zedelenmenin sebeplerinin ABD’nin böl-yönet politikaları ve İran milislerinin illegal varlıklarından kaynaklandığı anlatıldı. Irak’ta kurulmak istenen siyasi sistemin doğasının Irak’a özgü olmadığı mesajı verildi ve Sünni İslam ülkelerin tepkisizliği kınandı. Medyanın Irak’taki kaosu bütünüyle işlemek konusundaki seçici davranışının ve yaygın dezenformasyonun, savaşın insani boyutunun uluslararası kamuoyuna açıkça duyurulması önündeki en büyük engeller olduğu iddia edildi.

ULEMALAR HEYETİ BAŞKANI: TÜRKİYE’YE MİNNETTARIZ
Hakkında tutuklama kararı bulunduğu halde zirveye katılan, merkezi Bağdat’ta bulunan Iraklı Müslüman Ulemalar Heyeti’nin başkanı Harith El Dari, sorulara cevap verdi. 

Tutuklama kararı olduğu halde, konferansa katılabildiniz...
Irak’ın içinde bulunduğu durumun yanında, benim başıma gelenlerin hiçbir önemi yok. ABD muhalifi olduğum için bunları yaşıyorum ama bu mücadeleyi onurla yürütüyorum. ABD ve adını söylemek istemediğim diğer dış güçler, Irak’ın sosyal ve kültürel dokusunu tamamen tahrip etmek yolundalar.

 Türkiye’nin Irak politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, dost, kardeş ve özgür bir Müslüman ülke. Ülkenizin ABD’nin Irak’taki varlığına baştan beri tepkili olmasını minnetle karşılıyoruz. Türkiye’den diplomatik anlamda daha fazla destek almayı umuyoruz.

GENEL SEKRETER: FETVAMIZ DİRENİŞÇİLERİMİZE IŞIK OLACAK
Girişimin Genel Sekreteri Abdurrahman Bin Amir Enaimi, toplantı sonucunda çıkan ulema fetvasının, Irak’taki direniş güçlerine yol gösterici bir ışık olacağını ifade etti.

 Irak halkının acılarından söz ettiniz ve burada bazı kararlar aldınız. ABD ve İran’ın bir an önce topraklarınızdan çıkması için halkı örgütleyeceğinizi söylediniz. Hayatta kalma savaşı veren bir halka seçkin insanlar olarak nasıl yardımcı olmayı düşünüyorsunuz?
Bizim işimiz fikirsel bütünlüğü sağlamak ve bunu kitlelere anlatmak. Halliburton Irak’ın altyapısından ne kadar sorumluysa, biz de manevi birlikten o kadar sorumluyuz. Irak’ın maneviyatına önem veriyoruz, çıkardığımız fetvayla da manevi destek sağlamayı amaçlıyoruz.

“Saldırganlığa Karşı Küresel Direniş Girişimi” nedir?
Orijinal adı “Global Anti-Aggression Campaign” olan organizayon, Seyid Safar El Havali tarafından Şubat 2005’te Doha, Katar’da kuruldu. Akademik çalışmaları radikal İslam’ın yeniden tanımlanması alanına yoğunlaşan Seyid Kuttub’un kardeşi Muhammed Kuttub’un öğrencisi olan Havali, Batı dünyasında kilise ve devletin ayrılması fikrinin İslam dünyasına nasıl ihraç edildiğini konu alan doktora teziyle meşhur oldu. Girişimin misyonu, İslam dünyasının maruz kaldığı siyasi, ekonomik, kültürel tepkilere fikirsel alanda cevap vermek, uyruğuna bakılmaksızın Ortadoğu’daki Müslümanları bilinçlendirmek, ve İslam dünyası entelektüellerinin sesini duyurmak. İlk resmi sempozyumlarını İstanbul’da gerçekleştiren platformun 225 kurucu üyesi arasında 5’i kadın olmak üzere 99 Suudi, 15 Avusturyalı, 13 Yemenli, 10 Pakistanlı, 10 Faslı, 7 Kenyalı, 5 Mauritiuslu, 4 Nijeryalı, 4 Kuveytli ve 2 ABD’li var.

NTV

Bu haber 405 defa okundu.