En Sıcak Konular

AB rüzgarı Belçikalıya yaramadı!

0 0 0000 00:00 tsi
AB rüzgarı Belçikalıya yaramadı! Belçika, şakacıktan yıkılmıyor. "Belçikalı" giderek "Flaman", "Valon" ve "Brükselli" oluyor. "Kahrolsun Belçika" diyen parti yüzde 25'lik oy alıyor. Bölünme fırtınası diğer üyelere de sıçrayabilir.

Türk ve Müslümanlara duyduğu düşmanlıkla tepki toplayan Belçika dağılma tehlikesi ile karşı karşıya. Geçtiğimiz günlerde TV programında yapılan "Belçika Devleti sona erdi" şakası büyük bir infiale neden olmuştu. TV yetkilileri yaptıkları açıklamada bu şakanın gerçeklerden yola çıkılarak yapıldığını dile getirmişti. Şaka krizinden yola çıkan Bugün Gazatesi yazarı Erhan Afyoncu, bugünkü köşesinde "Belçikalı tabiri giderek yerini "Flaman", "Valon" ve "Brükselli"ye bıraktı. Aşırı sağcı Vlaams Belang, yani Flaman Menfaati partisinin Flaman bölgesinde, "Kahrolsun Belçika" sloganıyla oyların yüzde 25'ini elde etmesi, diğer Flaman partilerini de "yeni devlet kurma", "Valonlardan kopma" fikirlerini destekletti. Belçika basınında 2004 sonundan itibaren, "Devletin Sonu Geliyor" haberleri sık sık manşet oldu. AB, Kıbrıs'ı birleştirmeye çalışırken Avrupa'da Çekoslovakya'dan sonra Belçika'da bölünme yolunda hızla ilerliyor. Belçika'yı bu yolda başka devletlerin izlemesi de tarihçiler ve siyaset bilimciler için sürpriz olmayacak." diyor. Afyoncu'nun köşe yazısının tamamı şöyle:

Belçika Kongo'da yaptıklarını çekiyor

Adını sık sık Türkiye karşıtı hadiselerde duyduğumuz Belçika çatırdıyor. 19. Yüzyıl'da sömürgesi Kongo'da milyonlarca insanın ölümü pahasına zenginleşen Belçika şimdi yaptıklarını çekiyor

Birkaç gün önce Belçika'da bir kamu kuruluşu olan RTBF televizyonu, canlı yayında "kurgu haber" yaparak, "Flamanlar'ın bağımsızlık ilân ettiğini", Belçika Devleti'nin öldüğünü Belçika Kralı İkinci Albert'in ülkeyi terk ederek, Kongo''ya kaçtığını kraliyet Sarayı'nın önünden flaş haber olarak duyurdu. Gelecek yıl yapılacak genel seçimlerde Belçika'nın, Flaman kesiminde "bağımsızlık" ilânı veya "konfederasyon" kurulması bekleniyor. Seçimlerden başarıyla çıkması beklenen Flaman Hristiyan Demokrat Parti Başkanı Yves Leterme, "Belçika'nın, tarihin bir kazası" olduğunu, Flamanlar ile Valonlar arasında uçurumun derinleştiğini, Belçika'yı oluşturan etnik gruplar arasında sadece "kral, futbol takımı ve bira ortaklığı" kaldığını söylüyor.

TARİHTEKİ BİR KAZA: BELÇİKA

Yves Leterme'nin de dediği gibi Belçika tarihteki bir kaza sonucu kuruldu. Yüzyıllarca başka ülkelerin hâkimiyeti altında yaşayan ve adı bile olmayan Belçika, 1830 Ağustos'unda bir tiyatro oyununun izleyen seyircilerin galeyana gelip, bağımsızlık için Hollanda'ya karşı isyan etmelerinden sonra tarih sahnesine çıkmıştı. Belçika'da Milattan Önce birinci yüzyılda başlayan Roma hâkimiyeti, 5 asır sürdü. Daha sonra Germen kavimlerinin istilasına uğrayan ülke Frank hükümdarlarının egemenliğini kabul edip, zamanla Hristiyanlaştı. Kutsal Roma Germen İmparatoru Şarlman zamanında imparatorluğun bir parçası olan Belçika, daha sonra İspanyol hâkimiyeti altına girdi. İsmi Hollanda ile beraber anılan Belçika, mezhep farkı yüzünden Hollanda ile bir birlik oluşturamadı. Hollandalılar 16. yüzyılda ortaya çıkan Protestanlığı benimserlerken, Belçikalılar Katolik kaldılar. Hollandalılar, İspanya'ya karşı bağımsızlık mücadelesine girişerek 1648'de amaçlarına ulaştılar. Hollanda'nın, yani Felemenk'in bağımsızlığını kazanmasının ardından bugünkü Belçika toprakları "İspanyol Felemenk" i olarak anılmaya başlandı. Belçika, 18. yüzyılın başlarında İspanya Veraset savaşlarının sonunda Utrecht Antlaşması ile aralarında coğrafi birliktelik olmayan Avusturya hâkimiyetine girdi. Belçika artık "Avusturya Felemenk"iydi. Avusturya, 18. yüzyılın son çeyreğinde Fransız İhtilali çıkana kadar Belçika'yı elinde tuttu. Fransız İhtilali sırasında Belçikalılar, Avusturya İmparatoru'ndan özgürlüklerini istediler. Fransa, asilerin isteklerini bahane ederek Belçika'ya girdi. Ancak Belçikalılar, kısa bir süre sonra Avusturya'yı arayacak hâle geldiler. Fransa'nın Belçika hâkimiyeti kısa sürdü. Fransa'ya karşı birleşen koalisyon güçleri 1814'te "İmparator Napolyon"u mağlup etmişlerdi. 1815'te Viyana Kongresi'nde Napolyon sonrası Avrupa'nın sınırları çizilirken Belçika'nın Fransa'ya verilmeyeceği belliydi. Avusturya Başbakanı Metternich, birçok kazanımı olan ülkesinin Belçika'yı istemesinin müttefikleri tarafından hoş karşılanmayacağını biliyordu. Bu yüzden bölgeyi istemek yerine Belçika'nın Fransa'nın eline geçmesini engelleme siyaseti güttü. Belçika toprakları Fransa'nın kuzey komşusu Hollanda'ya verildi. Yeni devletin adı Niederland, yani "Alçak yükseklikte ki ülke" ydi ve Belçikalılar'ın yeni hükümdarı Hollanda Kralı Wilhem'di. Bu yeni devletle Fransa'ya karşı kuzeyde bir baskı unsuru kurulmaya çalışılmıştı. Belçika nüfusunun önemli bir kısmını Fransızca konuşan Valonlar oluşturuyordu ve ülkenin çoğunluğu Katolik'ti. Ancak Kral Willem, yeni tebaasının kendisi gibi Felemenkçe konuşmasını ve Protestan olmasını istiyordu. Kral, Katolik kilisesini bypass etmeye çalışınca Belçika'da toz dumana karıştı. Avusturya başbakanı Metternich'in Avrupa'daki milliyetçi hareketlere karşı siyaseti Belçikalılar'ın bağımsızlığına bir süre engel oldu. Fransa'daki 1830 ihtilaliyle başlayan yeni hürriyetçilik dalgası Belçika'ya bağımsızlık yolunu açtı. Belçikalılar, Fransa'da ki ihtilalden kısa bir süre sonra 1830 Ağustos'unda Brüksel operasında ki bir tiyatro oyunu sırasında galeyana gelerek Hollanda idaresine karşı ayaklandılar. Asiler, Hollanda'yı anımsatacak bir devlet adı istemediklerinden, bölgede yaşayan eski bir Kelt kavmi olan "Belgalar'ın" ismini devletlerine ad olarak seçtiler. Kral Willem isyanı bastırmak için ordu gönderip, durumu kontrol altına almıştı. Ancak, İngiltere ve Fransa'nın Belçika'ya destek olmak için ordularını harekete geçirmesi üzerine, kral 1838'de Belçika Krallığı'nın kurulmasını kabul etti.

KAN VE GÖZYAŞIYLA ZENGİNLEŞTİLER

Belçika bağımsızlığını ilân ettiği 1830'dan itibaren hızla büyüdü. Belçika, diğer Avrupa ülkelerine göre daha geç kurulduğu için sömürgeleşme yolunda geride kalmıştı. Belçika, 1885'te Orta Afrika'da bulunan Kongo'yu, yani bugünkü Zaire'yi ele geçirerek bir sömürgeleştirdi. Belçikalılar, Kongo'nun bakır ve elmas madenlerini işlettiler. Kongolu erkekler, istedikleri miktarda kauçuk getirinceye kadar kadın ve çocukları rehin tuttular. Kendilerine direnenleri ya öldürdüler veya sakat bıraktılar. Belçika zenginleşirken, ağır çalışma ve hayat şartları yüzünden 20 milyonluk Kongo nüfusu 5 milyona düştü. Kral İkinci Leopold, Kongo'da bu soykırımı yaptırırken bu bölgeye medeniyet götürdüklerini iddia ediyordu. Belçika, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra da iki Alman sömürgesi olan Burundi ve Ruanda'yı da ele geçirdi. Avrupa'daki birçok ülkede olduğu gibi Belçika da sömürgelerindeki masum ve zavallı insanların kan ve gözyaşları üzerine bugünkü refah düzeyine ulaşmıştır. Yoksa kendi zekâ ve çalışkanlıklarıyla bugünkü medeniyetlerini kurmamışlardır.

BELÇiKA’NIN SONU GELDi Mi?

1830'da kurulan Belçika, 1930'da Felemenkçe ve Fransızca konuşanlar olmak üzere iki idari bölgeye ayrıldı. 1940 ile 1945 yılları arasında Alman işgali altında kaldı. Savaştan sonra Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Fransa, İtalya ve Almanya ile beraber Avrupa Birliği'nin temellerini attı. Belçika'nın başkenti Brüksel hem AB'nin, hem de Fransa'nın askeri kanattan ayrılmasından sonra, NATO'nun idari merkezi oldu. Belçika, 1960'lı yılların başında sömürgelerinin bağımsızlığını tanıdı. Ülke, 1980'de Felemenk-Valon olmak üzere iki kesimli federasyon hâline geldi. Belçikalılar, yeni yönetim şekliyle "model olacakları" iddiasındaydılar. Valonya, Flandr ve Brüksel bölgelerinde farklı hükümetler kurulurken, bölgeler arasında ayrılıklar iyice derinleşerek, "Belçikalı" tabiri giderek yerini "Flaman", "Valon" ve "Brükselli"ye bıraktı. Aşırı sağcı Vlaams Belang, yani Flaman Menfaati partisinin Flaman bölgesinde, "Kahrolsun Belçika" sloganıyla oyların yüzde 25'ini elde etmesi, diğer Flaman partilerini de "yeni devlet kurma", "Valonlardan kopma" fikirlerini destekletti. Belçika basınında 2004 sonundan itibaren, "Devletin Sonu Geliyor" haberleri sık sık manşet oldu. AB, Kıbrıs'ı birleştirmeye çalışırken Avrupa'da Çekoslovakya'dan sonra Belçika'da bölünme yolunda hızla ilerliyor. Belçika'yı bu yolda başka devletlerin izlemesi de tarihçiler ve siyaset bilimciler için sürpriz olmayacak.



Bu haber 416 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,730 µs