dönüm noktası | " /> dönüm noktası | "/>

En Sıcak Konular

Türk siyasi tarihinde dönüm noktası

2 Şubat 2009 09:14 tsi
Türk siyasi tarihinde dönüm noktası Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında durmaya niye cesaret edemiyorlar?

Atılgan Bayer / Akşam

Atatürkçüler Tayyip Erdoğan'ı desteklerse...

Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos çıkışı Türkiye'deki milli hassasiyetler için de bir turnesol kağıdı işlevi görüyor.
Yıllardır, Batı Dünyası'na karşı karakterli bir duruş talep eden ve hükümeti bu yolla sıkıştırmaya çalışan bazı ulusalcıların önünde ciddi bir sınav var.
Hükümetten bekledikleri bu değil miydi?
İsrail ile, Amerika ile, Avrupa Birliği ile ulusal onura uygun bir zeminde müzakere edilsin...
İşte istediklerini aldılar.
Peki ama, sorması ayıp, tavrını Mustafa Kemal referansıyla açıklayan Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında durmaya niye cesaret edemiyorlar?
Şundan edemiyorlar:
Eğer bu konuda Başbakan'ı onaylarlarsa, kurmuş oldukları paradigma tamamen iflas edecek.
O paradigmaya göre, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan'ı yeteri kadar milli değil, yeteri kadar bağımsızlıkçı değil, yeteri kadar cumhuriyetçi değil... İdi...
Peki şimdi ortaya serilen manzara ne?
Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı 'düvel-i muazzama'ya ayar verirken...
Bizim ulusalcılarımızın bir kısmı... 'Aman hesabını çok fena sorarlar... Hissetmeyiz vallahi... Çok fena, çok fena oluruz...' diyor.
Hiç kusara bakmayın, hiç kafanız karışmasın, ulusalcı zannettiklerinizden bir kısmının, ne kadar ulusalcı olduklarının karinesi yaşadığımız Davos olayına karşı tutumları oldu.
Tanımların ve etiketlerin gerçek içeriklerini yitirdiği bu günlerde, bu olayın zihinlerimizdeki politik haritaların yeniden çizilmesine yardımcı olacağını düşünebiliriz.
Şimdi Türkiye yeni bir dönüm noktasında...
Bu dönüm noktasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın müttefikleri arasına, kim ne derse desin, Türkiye'nin laik ve Atatürkçü öncelikleri olan kesimlerinin de eklenme olasılığı görünüyor.
Eğer Tayyip Erdoğan hükümeti, bir süredir vurguladığı 'ulus-devlet' kavrayışını gündeminden düşürmezse...
Eğer bu hükümet, vatandaşlık kavramına yaptığı vurguyu artırır, sık sık Tayyip Erdoğan'ın ağzından dinlediğimiz her ırktan vatandaşa karşı eşit mesafe söylemini, 'Türk'ün bir ırkın değil, ulusun adı olduğu' gerçeğiyle kurumsallaştırarak pekiştirirse...
Eğer bu hükümet, Türkiye Cumuhuriyeti'nin 'kuruluş felsefesi' ve 'kavramsal kodları'nı kendi kültürel kaynakları içinden tekrar aktive etmeyi başarırsa...
Türkiye'nin önünde parlak bir gelecek olmaması için hiçbir sebep yok.
Yaşayacağımız süreç... Milli görünüp de gayrımilli olanların...
Dindar görünüp de ladini olanların doğal olarak iyice marjlara savrulacağı bir süreç olacak.
Ne demiştik...
Türkiye muazzez ve müebbed bir ülkedir... Burada dindarlar ve laikler birbirlerinin varoluşunun teminatıdır. Gelenekleri bir sarmal gibi birbirinin içinden geçerek bu güne uzanır...
Şimdi Türkiye'nin önünde bir hacet kapısı daha açıldı.
Ve Türkiye'nin yanında olmaktansa, her hal ve koşulda başka devletlerin çıkarını gözetmenin gerektiğini zanneden aymazların zannettiğinin aksine...
Dünya konjoktürü de Türkiye'nin içeride laikler ve dindarları, Kürtler ve Türkmenleri kucaklaştırabileceği...
Sınırları dışındaki büyük etkisiyle, dünyadaki merkezkaç unsurları, 'işleyen merkez'e yaklaştırabileceği bir zeminin gelişmesine neden olmuştur. Dünya buna muhtaçtır.
(Tony Blair'in 'Hamas masaya oturtulmalı' yollu, 'Türkiye Hamas'ı masaya çekebilir,' göndermeli açıklaması ve Reuters'in 'Türkiye uzun vadede kazanır,' analizini not edelim. Barış sürecinin, Filistin ile birlikte İsrail toplumunun da çıkarı lehine işleyebileceği tezini de unutmayalım.)
İçe kapanmacı değil, dışa açılmacı bir Türkiye Cumhuriyeti Ulus-Devlet'i imkanı vardır.
İşte önümüzdeki günlerde tartışma antolojimizin merkezine oturacak soru şu:
Kemalistler, Atatürkçüler, çağdaşlar ve ulusalcıların Tayyip Erdoğan hükümetine bakış açılarını değiştirmesi 'milli vazife' midir?
Türkiye, cumhuriyetinin 'Kuruluş Felsefesi'nin sağlamasını Recep Tayyip Erdoğan iktidarıyla yaptı.



Bu haber 2,112 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,871 µs