En Sıcak Konular

Fener aradan çekildi: Bakan ile Başkan el ense çekiyor!

0 0 0000 00:00 tsi
Fener aradan çekildi: Bakan ile Başkan el ense çekiyor! Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, son dönemde yapılan eleştiriler, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in açıklamaları ve basında kendisiyle ilgili çıkan haberlere yazılı açıklamayla cevap verdi.

Ulusoy, yaptığı yazılı açıklamada, 2 ay öncesinde aldığı bir kararla, bundan böyle açıklamalarını yazılı olarak yapacağını kamuoyuna duyurduğunu hatırlatarak, ”O açıklamayı yapmaktaki amacım, hem yargı sürecinin başladığı ve aleyhime açılan bir dava ile ilgili yorumda bulunmaktan kaçınmak hem de futbolu, bir dolu spekülasyona yol açarak yıpratan tartışmaların uzağında tutmaya çalışmaktı” dedi.

O günden bugüne şahsı, federasyon, kurulların icraatlarıyla ilgili çok şey yazıldığını ve söylendiğini kaydeden Ulusoy, şunları söyledi: “Yapmadığım konuşmalar, bana mal edilerek yayınlandı. Özellikle sustum. Futbol daha fazla yara almasın diye, büyük bir sabırla sessiz kalmayı tercih ettim. Sadece bir kez, geçtiğimiz hafta yurt dışı seyahatinden döndüğümde, havalimanında, o da beni karşılamaya geldikleri için basın mensuplarına çok kısa bir açıklama yaptım, ancak geçtiğimiz cumartesi günü Sabah ve Takvim Gazeteleri'nde bana atfen yayınlanan haber ve ardından Sayın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in haksız, mesnetsiz, kişilik haklarıma saldırıcı boyuta kadar ulaşan sözleri, bu açıklamayı yapmamı kaçınılmaz hale getirdi. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, gerek Sabah, gerekse Takvim Gazeteleri'nin hiçbir muhabiriyle hiçbir ortamda görüşme yapmadım. Haberde belirtilen hiçbir sözü, hiçbir ortamda ve hiçbir kişiye söylemedim.”
     
Bu ülkede sadece Futbol Federasyonu Başkanlığıyla sınırlı bir makamın temsilcisi olmadığını vurgulayan Ulusoy, “Ülkenin sosyal, ekonomik, kültürel yaşamına da katkılarıyla bilinen, köklü geçmişe sahip bir ailenin ferdiyim. Aileden aldığım edep, her şeyden önce büyüklerimize saygıyı öngörür. İş adamlığı ve yöneticiliğim gereği olan adap ise devleti oluşturan kurumlarla çatışmamayı. Hal böyleyken, Sayın Bakan'ın bana (Milli iradenin tecelli ettiği yer olan TBMM ile kıyaslamaya kalkmak) suçlamasını getirmesinin gerisindeki mantığı anlamakta zorlandığımı belirtmek isterim. Beni ve ailemi çok iyi tanıması gereken sayın bakanın bu hezeyanını en hafifinden nezaketsizlik olarak görmekteyim” diye konuştu.

Şaşardım
    
Ulusoy, kendisini asıl şaşırtan konunun daha da farklı olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: “Ülkenin en üst kademesindeki bir siyasetçi, nasıl olur da (kulislerde konuşulanlara göre) diye başlayan bir habere bu denli itibar edebilir? Türkiye'deki medya tavrı ve duruşunu en yakından bilmekle yükümlü olan bir önemli şahsiyet, nasıl olur da kulaktan dolma sözlerle yazıldığını kendi kendine itiraf eden bir haberi bu denli ciddiye alabilir? Devletin her türlü imkânına sahip olan kişilerin, kendilerini bağlayan hatta umulmadık mecralara götüren bu tür açıklamaları, daha titiz bir araştırmanın süzgecinden geçirerek yaptıklarını düşünen biri olarak, sayın bakanın bu tavrı karşısında bir kez daha şaşırdığımı itiraf etmek zorundayım.”
     
“Sayın bakan haddimi aştığımı, kendimi Kaf Dağı'nın üzerinde gördüğümü, federasyonu TBMM'yle kıyasladığımı söylüyor” diyen Ulusoy, “Şunu da içtenlikle belirtmemde fayda var: Bu ülkenin gazilik payesiyle onurlandırılmış en yüce makamıyla bir sürtüşme, bir tartışma, bir kıyaslanmaya girmek gibi bir densizliğin adresi hiçbir zaman olamam. Her zaman haddini bilen, ayakları yere basan, söylem ve eylemleriyle tutarlı durma çabasını sürdüren bir tarzın insanıyım, ama o densizlikleri yapanlara da terbiyem, üslubum ve sorumluluklarım gereği karışamam” şeklinde konuştu.
    
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'na demokrasinin vazgeçilmez gereklerinden biri olarak seçimle geldiğini belirten Ulusoy, “Özerkliği sayın bakanın ifadesinde olduğu gibi asla (kolaylık) unsuru görmedim. Benim özerklik algım (Mali ve idari bakımdan federasyonlara verilen kolaylık) olmadı. Demokrasinin (Ali kıran baş kesenlik), hatta (krallık)la hiçbir şekilde bağdaşmadığını da en iyi bilenlerdenim. Fakat üzüntüm, bu ülkede demokrasiyi diline pelesenk etmiş olanların, demokrasi kültüründen ne denli uzak durduklarını kavramakta hala zorluk yaşamaları” diye konuştu.
     
"Siyaset öncelikli hedefim değil!"
    
Ulusoy, siyasetin çok saygı duyduğu bir kavram olduğunu ifade ederek, “Ama siyasete girmek benim açımdan hiçbir dönemde öncelikli hedef olmadı. Zaten böyle bir hedefi gözetseydim, bakanlık dahil, bana geçmişte yapılan teklifleri değerlendirirdim. Ben hep futbol için yaşamayı, futbolla yaşamayı öncelik sırama koydum” dedi.
     
"Bakanın hiç mi rolü yok!"
    
Bir süredir başta medya olmak üzere, spor kamuoyunda futbolda bir kaos ortamının oluştuğundan, futbolun değerlerinin hızla tükendiğinden söz edildiğini anlatan Ulusoy, şöyle devam etti: Bu değerlendirmelere maalesef üzülerek ben de katılıyorum. Göreve geldiğimiz 19 Ocak tarihinden bu yana, inat ve ısrarla Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nu toplayacağını ifade eden, sadece son 50 günde tam 10 kez değişik platformlarda yasanın kendisine verdiği görevi yerine getireceğinden söz eden Sayın Bakan'ın, bu kaos ortamının oluşmasında ve futbolun değerlerinin tüketilmesinde hiç mi katkısı yok, bunu değerli kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum.”

Ulusoy, “Ulusoy ailesinin yardımları nedeniyle, bir sokağa da babamın isminin verildiği Sri Lanka'daki seyahat programı sırasında, Sayın Bakan'ın hayal mahsulü bir habere dayandırarak yaptığı bu değerlendirmeleri hem şahsı, hem de temsil ettiği makam adına çok ciddi talihsizlik olarak nitelendiriyorum” şeklinde konuştu.

Siyasi baskı ve kaos!
    
Haluk Ulusoy, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Sayın Bakan'ın Genel Kurul'un toplantıya çağrılması için kulüplerin, genel kurul delegelerinin harekete geçmesini, aksi takdirde yasadaki yetkisini kullanarak kendisinin toplantı çağrısı yapacağını defalarca tekrar edip sonra ötelemesini, kulüplerimiz ve delegelerimiz üzerinde kurulmaya çalışılan siyasi bir baskı ve kaos sebebi olarak algılıyorum.

Futbol ve futbol ailesinin siyasi baskı altında tutulmasına en fazla karşı çıkanlardanım. Kulüplerimiz ve delegelerimize daha fazla baskı yapılmamasını, Sayın Bakan'ın olası bir çağrısının tek muhatabı olarak Türkiye Futbol Federasyonu'nun görülmesini, bu gerçekleşirse çağrı hakkında mevzuat çerçevesinde gereğini yapacağımızı, kamuoyunun bilgisine sunuyorum.”

Hürriyet İnternet



Bu haber 333 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,708 µs