Saddam Hüseyin: Yönettiği gibi öldü...

0 0 0000 00:00 tsi
Arap dünyasının en tartışmalı lideri Saddam Hüseyin’in hayatı bir hırs manzumesinden oluşuyor. “Finali” saymazsak Hüseyin’ın hırsı onu çok uzun zaman “iktidarda” tuttu. Dönemi hep “kanla” anıldı. Zaten büyük

Ortadoğu ve dünyanın en tartışmalı kimliklerinden olan Saddam Hüseyin veya geleneklere uygun tam ismiyle, “Saddam Hüseyin Abdülmecid el-Tikritî”, 28 Nisan 1937'de Irak'ın Tikrit kasabasında doğdu. Fakir bir ailenin çocuğuydu ve babasının ölümü nedeniyle annesi ve akrabaları tarafından büyütüldü. (Gerçek doğum tarihi kaydedilmemiştir ve 1935 ile 1939 arasında olduğuna inanılmaktadır. Bazı kaynaklarda 1 Temmuz 1939 olarak da görülür.)

Saddam Hüseyin oldukça erken yaşlarda politikaya ilgi duydu ve o günlerde Arap coğrafyasında yaygın olan, ulusçu kimliği yüceltip, anti-emparyalist fikirleri savunan milliyetçi Baas Partisi’ne katıldı.

Oldukça hırslı ve atak bir kişiliği vardı.. Öyle ki daha 20 yaşının başnıda (1956) başarısız bir darsbe girişiminde bile bulundu. Başbakan Abdül Kerim Hassam'ı öldürmek için oluşturulan bir suikast örgütünün içinde başat rol oynadı. Faakt girişim başarısız olduğundan, ülkeden kaçmak zorunda kaldı.

1963 yılında Baas Partisi iktidarı ona yeniden ülkeye dönme yolunu açtı.. Bu dönemde bir akraba evliliği de yaptı ve beş çocuğu oldu. Zamanla Baas Partisi’yle de çekişmeler yaşamaya başladı.. Bunun sonucu olarak hapse atıldı.

Ancak 1968 yılında yaşanan darbe Saddam’a yeni bir şans daha yarattı ve hapisten kurtuldu. Bundan sonra da Saddam Hüseyin’in yükseliş dönemi başladı. Her zaman sertlik yanlısı ve keskin bir politik çizgi izleyen Hüseyin, bu “kararlı” duruş sayesinde partinin temel yapılarından biri olan “Devrim Konseyi Kurulu”na girdi.

Bu kurul ona kozlarını iyi oynama imkanı yarattı ve Başkan Ahmed Hasan Bekri iktidarının-neredeyse-temel güç kaynağı oldu. Saddam Hüseyin’in politik biyografisini inceleyenlerin analizlerine göre bu süreçlerin tamamı tasarlanmış ve asıl amacı iktidarı tam olarak ele geçirmeye yönelik “olgunlaşma” dönemidir. Netekim 1979 yılında bir darbeyle iktidara el koydu ve ilk iş olarak da muhaliflerine karşı acımasız bir yokediş süreci başlattı.

Uzun yıllara dayanan Saddam iktidarının ana unsuru güçlü bir istihbarat ağı ve baskıcı yöntemlerdir. Muhalif seslere hiçbir zaman tolerans gösterilmedi ve çoğunlukla öldürme yöntemi kullanıldı! Bu dönemin bir çok dilimi imha kampanyalarıyla doludur ve “soykırım” olarak nitelendirilebilecek kitlesel kıyım örnekleri yaşanmıştır.

Hüseyin iktidarının kritik dönüm noktalarından biri de 1980 yılıdır.. Saddam Hüseyin’in hırsı ülkesi ile sınırlı olmadığından, bu tarihte kendisini Arap dünyasının liderliğine taşıyacaını sandığı bir eylem gerçekleştirdi ve İran'da İslam Devrimi sürerken İran'a savaş açtı. Stratejisi, Batı’nın reaksiyonunu çeken Humeyni’ye karşı hem Ortdaoğu’da hem de Batı dünyasında prim ve destek sağlamaktı.

8 yıl süren savaş yüzbinlerce insanın ölümüne yol açtı. İki ülkenin ekonomisi neredeyse yok oldu. Batı beklediği gibi Saddam’a desek verdi ama aynı desteği Tahran’dan da esirgemedi! İran Savaşı'ndan umduğu kazancı elde edemeyince gözünü Kuveyt'e çevirdi. Yaklaşık 16 yıl önceki bu karar için sonun başlangıcı değerlendirmesi yapılabilir.

2 Ağustos 1990 yılında Saddam'ın birlikleri Kuveyti işgal etti. Bunun üzerine ABD öncülüğündeki müttefik kuvvetler Irak'a savaş ilan ettiler. Savaş Irak’ın Kuveyt’ten atılması ve ağır Irak bombardımanı ile sonuçlandı.

11 Eylül saldırılarından sonra dikkatler yine Saddam'a döndü. Başlatılan çaplı bir askeri operasyonla daha önce yarım bırakıldığı düşünülen iş tamamlandı.  Saddam iktidarı 9 Nisan 2003'te devrildi.

Bağdat’ın düşmesinden sonra bir süre kayıplara karışan Hüseyin bu dönemde oğullarını ve torununu kaybetti. Irak'ın devrik devlet başkanı Saddam Hüseyin'in 13 Aralık gecesi doğum yeri Tikrit'e 20 kilometre, El Oca'ya 6 kilometre uzaklıktaki El Dor kasabasında, sık hurma ağaçlarının bulunduğu düz bir alandaki El Hadra bahçesinde bir sığınakta ele geçirildi.

Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin, 24 yıllık iktidarında meydana gelen bir dizi saldırı ve katliam suçlarından sorumlu tutularak yargılandı. Duruşma Bağdat'ta Yeşil Bölge'de özel olarak inşa edilen bir salonda yapıldı. Özellikle Duceyl Davası öne çıkarıldı. 1982 yılında Duceyl kasabasında 143 Şii'nin öldürülmesi talimatını vermekle suçlandı. Ve Saddam Hüseyin insanlığa karşı suç işlemekten 5 Ekim 2006 günü ölüm cezasına çarptırıldı. Karar tartışmalı ama kısa sayılabilecek bir sürenin ardından 30 Aralık 2006 sabaha karşı infaz edildi.

iyibilgi.com

Bu haber 11,257 defa okundu.