Korsanlar kimi çağırıyor?

16 Nisan 2009 10:49 tsi
ABD dün korsanlarla mücadelede yeni planını açıkladı. Bu plan bizlere daha büyük bir planı işaret ediyor. iyibilgi’nin gözünden kaçmıyor: İşte Büyük Ortadoğu Projesinden sonra dünyayı bekleyen yeni Amerikan stratejisi… Dünyada ve Türkiye’

Tarih sürprizlerle dolu… Sürpriz tekrar ve tekerrürlerle…

Türkiye’de pek bilinmez… ABD’de ise hiç bilinmez… Ancak 1774 yılında ABD bağımsızlığını ilan ettiğinde, bu yeni ülkeyi kıtalar arası operasyon yapmaya iten sebep kendi ticaret gemilerinin Akdeniz’de uğradığı saldırılardı. Bağımsızlığa kadar Yankee’lerin ticaret gemilerini Akdeniz’de İngilizler koruyordu. Ancak ABD, İngiltere’ye karşı bağımsızlığını kazandığında, üzerinde güneş batmayan imparatorluğun koruma kalkanı da üzerlerinden kalktı. Korumasız Amerikan ticaret gemileri Akdeniz’deki korsanların açık hedefi haline gelmişti. Amerikalıların gemileri ve mürettebat bir bir esir alınmaya başladı. Kurucu babalardan Benjamin Franklin o gün neye inanıyordu biliyor musunuz? Ona ve pek çok Amerikalıya göre bağımsızlık sonrası önemli düşman olan İngiltere korsanlara ABD gemilerine saldırması için rüşvet veriyordu.

İşte bundan sonradır ki Amerikalılar ülkeleri için savaş gemisi yapmaya ve donanma oluşturmaya başladılar. Ve 1800’lerden itibaren hem misyonerleri hem de ticari çıkarlarını korumak için Amerikan donanması sık sık Akdeniz ve hatta kimi zaman Ege ve boğazlar civarında göründü.

Şimdi tarih faslını burada noktalayalım ve düne dönelim… Dün ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton geçtiğimiz hafta Amerikan gemisine yapıla korsan saldırısının ardından ABD’nin korsanlarla mücadele planını açıkladı. Bu plan şu dört ayak üzerine kuruluyor: Korsanlarla mücadele için daha fazla uluslar arası güç, korsanların lojistiğinin kesilmesi, Somali hükümetinin güçlendirilmesi, gemilerin kendi güvenliğini sağlamasına yönelik düzenlemeler yapılması…

Burada bir sorun yokmuş gibi görünüyor. Zira ABD’nin teklifi, sadece onların değil Aden körfezi civarında seyreden tüm ülke gemilerinin güvenliğini yakından ilgilendiriyor.

Ancak şu soru özel bir önem taşıyor: Korsanlar neden sadece bir yıl önce harekete geçti? Aslına bakılırsa korsanlar yüz yıllardır soygun ve yağma yapmaya devam ediyor. özellikle son yıllarda Japon denizinde bir çok korsan saldırısıyla yüzleşilmişti. Ancak korsanlar 21. yy’da hiç bu kadar gündem belirlememişti. Korsan saldırıları dünya gündemini hiç bu kadar meşgul etmemişti.

Peki, ne oldu? Ne oldu da dünya geçmiş yüzyılların romantik saldırganlarıyla yeniden yüzleşmeye başladı? Dünya El Kaide ismini arık daha az duyarken manşetlere artık neden korsanlar çıkıyor? Somali açıklarında ve Hint okyanusunda hangi dolap dönüyor?

Bu sorular okura “uçuk” gelebilir…Ancak şimdi sıkı durun… Sizi ABD’nin en saygın uluslar arası ilişkiler dergisi Foreign Affairs’in son sayısına götürüyoruz. Son sayının kapağı “Hint Okyanusu’nda rekabet” başlığı taşıyor. Uluslar arası ilişkilerin saygın ismi Robert Kaplan kapağa taşınan makalesinde Hint okyanusunun Mumbai saldırıları ve korsanlarla tüm dünyanın ilgisini çektiğini, bu geniş denizde güvenliğin hiç olmadığı kadar önem kazandığını söylüyor. Hint okyanusuna ya da yeni mücadele alnına yeni bir isim de takıyor Kaplan: Büyük Hint Okyanusu.

Kaplan makalesinde yeni stratejik mücadele alanının Hindistan denizi olacağını söylüyor. Ancak daha önce Büyük ya da Genişletilmiş Orta Doğu Projesinde olduğu gibi mücadele alanını genişletiyor. Hint Okyanusu bölgesine Afganistan, Pakistan, İran ve Somali’yi de katıyor. Yani Okyanusun batı kıyısından Endonezya’ya ve Çin denizine kadar olan doğu kıyısına kadar geniş bir coğrafyayı işaretliyor.

“Tüm bunlardan ne çıkar ki” demeyin. Yoksa bundan üç hafta önce Çin denizinde ABD gemisi ile Çin gemilerinin kapışmasını açıklayamayız.

Tekrar başa dönersek şu soruyu sormalıyız: Son bir yılın kahramanları korsanlar aslında kimi çağırıyor?

İyibilgi.com

Bu haber 2,734 defa okundu.