Çin alıma geçti, altın yükselecek!

14 Mayıs 2009 13:10 tsi
Çin'in, altın rezervini artıracağı yönündeki açıklamasının ardından altın fiyatlarında hareketlilik yaşandı.

İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, yaptığı açıklamada, Çin'in 24 Nisan 2009'da son 6 yılda altın rezervlerini yüzde 76 artırdığını bildirdiğini, böylece Çin'in, 2003'de 600 ton olan altın rezervinin bu yıl bin 54 tona yükseldiğini ve 5. büyük altın rezervine sahip ülke konumuna ulaştığını kaydetti.

Saraç, Çin'in döviz rezervlerini çeşitlendirmek için daha fazla altın alacağı yolundaki spekülasyonun da onaylanmış olduğunu, Çin'in 1,95 trilyon dolarlık döviz rezervinde 31 milyar dolarlık değeri olan altının sadece yüzde 1,6'lık paya sahip olduğunu, bunun da Çin'in daha fazla altın alımına imkan verdiğini söyledi.

Çin'in sadece altın aldığını açıklamakla kalmadığını, IMF'nin 3 bin 217 tonluk altın rezervinin satmasını da istediğini ifade eden Saraç, piyasada Çin'in bu istekte bulunma sebebi olarak, bu satışların daha fazla altın almasına imkan vereceğinin gösterildiğini, Çin'in açıklamalarının; ülkenin altını uluslararası parasal sistemin önemli bir parçası olarak gördüğüne dair finansal piyasalara bir mesaj verme amacı taşıdığını kaydetti.

Saraç, ''Çin'in bu rezerv artırımını sürdürme konusunda kararlılığını sürdürmesi halinde bunun altın fiyatlarını yükseltebileceği ve yüksek seviyelerde tutabileceği söylenmektedir. Çin'in büyük ihtimalle altın alımını sürdüreceği, bu alımların da Avrupa merkez bankalarının altın satışlarıyla beklenen IMF satışlarını dengeleyeceği ifade edilmektedir'' dedi.

Dünyada merkez bankalarının toplam döviz rezervleri içerisinde altının payının yüzde 10 seviyesinde bulunduğunu ve Çin'in altın rezervlerinin toplam döviz rezervlerinin sadece yüzde 1,6'sı kadar olduğunu belirten Saraç, China Gold Association'dan Hou Huimin'in açıklamasında Çin'in toplam 5 bin ton altın tutmak isteyebileceğini belirtmesinin, ülkenin altın rezervlerini en azından toplam döviz rezervlerinin yüzde 10'u civarına çekme niyetini gösterdiğini, finansal krizin şiddetlendiği dönemlerde yatırımcıların güvenli bir liman olarak yöneldikleri altının böyle zamanlarda değer kazandığını ifade etti.

Altının, uzun vadede reel satın alma gücü bakımından değerini koruduğunu, bu nedenle merkez bankalarının rezervlerinin bir kısmını oluşturmaya özellikle elverişli olduğunu dile getiren Saraç, şu görüşleri dile getirdi:

''Altın sahibi olmak, bilinmeyen bir geleceğe karşı bir opsiyon sahibi olmaktır. Altın, bazı tahmin edilemeyen, ancak oluştuğunda yüksek ölçüde zarar verici olaylara karşı bir çeşit sigorta sağlar. Bu tür olaylar savaşı, enflasyonda beklenmedik bir artışı ve dış borçların ödenmemesine yol açan genel bir krizi, ülke para biriminin değer kaybını ve ticarete getirilen engelleri veya bir ülkenin uluslararası tecridini kapsamaktadır. Çin'in altın rezervlerini artırma konusunda göstereceği kararlılık bu yıl altın fiyatlarına destek sağlayacaktır. Barclays Capital firmasınca 2009'a ilişkin yapılan tahminler altın fiyatlarının bu yıl ortalama 941 dolar/ons seviyesinde seyredeceği yönündedir. Yine JP Morgan bu yıla ilişkin ortalama altın fiyatı tahminini 960 dolar/ons olarak açıklamıştır.''

Saraç, Çin'in günümüzde dünyanın en büyük altın üreticisi ülke olduğunu vurgulayarak, Çin'in, 2008'deki altın üretiminin 2007'ye göre 11,5 ton kadar artışla 282 tona yükseldiğini ve 2007 yılında altın üretiminde liderliği Güney Afrika'dan devraldığını, dünyanın en büyük altın üreticisi olan Çin'in, bu altın üretiminin büyük bir kısmını yurt içinde tuttuğunu ve altın rezervlerini artırmakta kullandığını anlattı.

FİYATLARDA YÜKSELİŞ BEKLENTİSİ...

Osman Saraç, altının, 20 Şubat 2009'da 1.006 dolar/ons'a değin yükseldikten sonra krizin şiddetinin azalması ve yüksek seviyelerdeki fiyatın hurda altın arzını artırması sonucu Nisan ayı ortasında 870 dolar/ons'un altına gerilediğini belirterek, şunları kaydetti:

''Altının bu yılın Şubat ayında ulaştığı 1.006 dolar/ons'luk seviye, 2008 yılı Mart ayı ortasında gördüğü 1.030 dolar/ons'luk rekor seviyenin aşağısında olmasına karşın, bu yılın Şubat ayında güçlü seviyelerde seyreden altın, avro, pound, Türk Lirası ve Hindistan rupee'si gibi birçok para birimi cinsinden rekor seviyelere ulaşmıştır. Bu yılın ilk aylarında Hindistan ve Türkiye gibi altın piyasasında önemli role sahip ülkelerde artan hurda altın arzı da büyük ölçüde altının yerel para birimi cinsinden rekor seviyelere ulaşmasından kaynaklanmaktadır. 2009 yılında altın fiyatlarına dair yapılan tahminler arasında fiyatların yeniden 1.000 dolar/ons'a yükseleceği, hatta 1.100 dolar/ons'u göreceği de yer almaktadır. Ancak altın fiyatlarının bu yılki seyrinde büyük ölçüde belirleyici olan finansal krizin boyutu ve global hisse senedi piyasaları üzerindeki etkisi olacaktır. Finansal krizin şiddetinin derinleşmesi ve hisse senedi piyasaları üzerinde olumsuz etki yaratması güvenli bir liman olan altını ön plana çıkartarak fiyatların yeniden 1.000 dolar/ons'un üzerine yükselmesine neden olabilir. Diğer taraftan dünya genelinde krize karşı uygulanan teşvik politikaları ve beraberinde hükümetlerce basılan paraların önümüzdeki dönemde enflasyonu artırması beklenmekte olup, bu durumun da enflasyona karşı bir korunma aracı olarak görülen altını olumlu yönde etkilemesi beklenmektedir.''

Yaz mevsiminin yaklaşmasıyla beraber Hindistan ve Türkiye gibi altının geleneksel bir öneme sahip olduğu ülkelerde düğün sezonunun başlamasının altın tüketimini artırdığını hatırlatan Saraç, yatırımcıların vadeli piyasalarda yaptıkları işlemlerin ve aldıkları pozisyonların altın fiyatları üzerinde etkili olduğunu, yine yatırımcılarca hisse senedi piyasalarında işlem gören altına dayalı borsa yatırım fonlarına gelen talebin de fiyatları etkilediğini söyledi.

Saraç, ''Altın talebinin yaz aylarındaki seyri bu iki tür talebin etkisinde olacaktır. Barclays Capital firmasınca yapılan tahminler, ortalama altın fiyatının 2009 yılının ikinci çeyreğinde 925 dolar/ons, üçüncü çeyreğinde ise 950 dolar/ons olacağı yönündedir'' dedi.

2009 Mart sonu itibariyle değerli maden ihracatının 220 milyon dolar olduğunu bildiren Saraç, yine bu yılın ilk çeyreği itibariyle 3,5 milyar dolarlık külçe altın ihracatı gerçekleştirildiği tahmini yapabileceklerini, bu rakamın İAB'ın ihracat yapan üyelerince Borsadan çekilen altın miktarıyla da uyuştuğunu söyledi.

''ORTA VE UZUN VADEDE ALTIN FİYATLARINDA YÖN YUKARI OLACAK''

Goldaş Kuyumculuk Finans Müdürü Gökhan Aksu da altın fiyatlarının 2009 içinde 1.006 dolar/ons seviyesini gördükten sonra kar satışlarının etkisiyle 900 dolar/ons seviyesinde denge kurma çabasına girdiğini, bugünlerde ise hafif yukarı yönlü bir hareket izlediğini ifade ederek, orta ve uzun vadede altın fiyatlarında yönün yukarı olacağını vurguladı.

Gökhan Aksu, zaman zaman yaşanabilecek kar realizasyonlarının yükselişin daha sağlıklı olmasını sağlayacağını, fiyatların yıl içinde 1.000 dolar/ons seviyelerini geçebileceği kanaati taşıdığını kaydetti.

Çin'in devlet rezervinde bulunan 1.054 ton altının, Çin'i dünyanın 5. büyük altın rezervi konumuna getirdiğini belirten Aksu, Çin'in de, Rusya ve İran gibi dolar karşıtı ekonomik ve stratejik bir takım girişimlerde bulunduğunu, doların rezerv para olma özelliğini engellemek amacıyla altın ve avro rezervlerini artırarak rezerv çeşitliliğine gittiğini söyledi.

Çin'in altın rezervini artıracağını açıkladıktan sonra altın fiyatlarında çok ciddi bir artış gözlemlemediklerini ifade eden Aksu, ''Bu açıklamalar karşısında fiyatlarda bir hareketlilik yaşansa da ancak altın alımlarının ciddi boyutlarda olması halinde piyasalarda fiyatlar yukarı yönlü ciddi bir hareket içine girebilir. Şimdilik açıklama var, ancak icraat henüz yok'' değerlendirmesinde bulundu.

Aksu, iç piyasada mevsimsel nedenlerle altın fiyatlarında yükseliş beklediklerini ifade ederek, artan talebin, fiyatları yukarı yönlü etkileyeceğini vurguladı.

aa

Bu haber 800 defa okundu.