bir daha tutmaz! | " /> bir daha tutmaz! | "/>

En Sıcak Konular

O maya bir daha tutmaz!

28 Temmuz 2009 15:24 tsi
O maya bir daha tutmaz! “Hilafet isteyen” grupların “irtica düşmanlarıyla” ne ilişkisi olabilir diyenlere...

Ahmet Altan / Taraf

Peki, niye?

Devlet görevlileri, kendi ülkelerinin kötülüğünü ister mi?

Evet, bazı devlet görevlileri ister.

Eğer ülkenin kötü durumda olması, “devlet görevlilerinin” hak etmedikleri bir iktidarı kullanmasına izin veriyorsa, o iktidarı elde tutmak için ülkenin hep bir kaos yaşamasını arzularlar.

Sürekli bir korku ve belirsizlik ortamı yaratırlar.

“Devletin bazı görevlilerinin” yaptığı terörü, “devletin diğer bazı görevlileri” gözlerden saklar.

Toplumu huzursuz edecek büyük suçların failleri onun için bir türlü bulunmaz.

1 Mayıs katliamını gerçekleştirenleri yakalayamazsınız.

Üniversiteye bomba atanlar polislerin gözü önünde kaçar.

Şırnak’ta dükkân bombalayan astsubaylar askerî mahkemede beraat eder.

“Faili meçhullerin” failleri hep meçhul kalır.

Devletle işbirliği yapan mafyaya dokunulmaz.

Bütün bu kötülüklerin “amacının” da “ülkeyi korumak” olduğu söylenir.

Devlet görevlileri insanları “ülkenin” çıkarları için öldürür, ülkenin çıkarları için suikast düzenler, ülkenin çıkarları için bomba atar.

Sabancı cinayetinin “itirafçı” olmak isteyen tetikçisi “ülkenin çıkarı” için susturulur.

Peki, bu insanlar ülkenin çıkarını nasıl tarif ederler?

Derler ki, “biz bunları yapmasak ülke bölünür.”

Başka ne derler?

“Biz bunları yapmasak irtica gelir.”

Böyle bir dertleri yoktur aslında.

Dertleri, iktidarda kalabilmek, halkı canlarının istediği gibi ezmek, istedikleri gibi rüşvet alabilmek, bankaları keyiflerince soyabilmektir.

Yeni bir örgüt yakalandı.

Hizb-ut Tahrir.

Dünya çapında bir örgüt bu.

İki önemli özelliği bulunuyor.

Şiddete bulaşmıyor ve “hilafet” istiyor.

Bizim “tahrirciler” geçtiğimiz pazar günü bir eylem yapmadan önce yakalandılar.

Yapacakları eylemde, üzerinde “hilafet istiyoruz” yazan tişörtler giyeceklermiş.

Binlerce insanın “hilafet isteyen” tişörtlerle İstanbul’da dolaştığını düşünsenize.

Yüz Aczmendi’yle “irtica” geleceğine inanan insanlar, bu binlerce insanı görünce dehşete kapılırlardı.

Peki, bu örgütün kimle ilişkisi çıktı?

“İrtica düşmanı olduğunu” söyleyen Ergenekon’la.

Ergenekon örgütünü savunan siyasilerle gazeteciler, bu örgütü savunabilmek için hangi mazerete sığınıyorlardı?

“Ergenekon sanıkları, irticaya karşı olduğu için yakalanıyor” mazeretine.

Bu kadar silahı irticayı önlemek için toprağa gömmüşler, suikastları irticayı önlemek için işlemişler, mafyayla irticayı önlemek için işbirliği yapmışlar, darbe planlarını irticayı önlemek için hazırlamışlar.

Ve, “irtica karşıtı” bu örgütün “hilafet isteriz” diyen bir örgütle ilişkileri ortaya çıkmış.

Danıştay’da “tekbir getirerek” bir yargıcı öldüren katilin davası da Ergenekon davasıyla birleştirildi hatırlarsanız.

Tuhaf bir “irtica” karşıtlığı, değil mi?

Sen irticaya karşısın ama en “irticacılar” seninle çalışıyor.

Sen “bölünmeye” karşısın ama Güneydoğu’daki Kürtlerin, “ne olursa olsun buradan kurtulalım” demesini sağlayacak bombalamalarla suikastlar senin adamların tarafından yapılıyor.

Bakın, bu insanların ne irticayla, ne bölünmeyle bir derdi var.

Bunlar, ülkenin bir kaosa yuvarlanmasını sevinerek karşılarlar ve o kaosu da bizzat kendileri yaratırlar.

Onlar sadece iktidarı, rüşveti, soyma özgürlüğünü isterler çünkü.

Şimdi, devletin bu “derin” kısmı birer birer yakalanıyor.

Dehşet verici bağlantıları ortaya çıkarılıyor.

O zaman ne oluyor?

Birdenbire Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, bunları ortaya çıkaran savcıların görev yerlerini değiştirmek için uğraşmaya başlıyor.

Daha önce yaptıkları ve ilişkileri “gölgeli” bir yargıç, Ergenekon soruşturmasını engelleyebilmek için kendini parçalıyor.

Türkiye’nin artık değiştiğini fark edemiyorlar.

Sanıyorlar ki eski günler devam ediyor.

Sanıyorlar ki derin devletin ilişkilerinin soruşturulması engellenebilir.

Engellenemez.

Bu ülke, “Aczmendi” oyununa bir daha düşmez.

“Hilafet isteyen” grupların “irtica düşmanlarıyla” ilişkisi ortaya çıkarılır.

Bu ülke de o “karanlık derinliğin” dibindekileri görür.



Bu haber 943 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,264 µs