düşebilir mi? | " /> düşebilir mi? | "/>

En Sıcak Konular

Türkiye 'oyundan' düşebilir mi?

4 Aralık 2009 16:04 tsi
Türkiye 'oyundan' düşebilir mi? Avrasya'da 'Büyük Oyun' yeniden başlıyor...Peki Türkiye riskler konusunda ne kadar hevesli?

Öyle anlaşılıyor ki, Friedman’ın “deprem bölgesi” olarak nitelediği Doğu Avrupa’dan başlayan ve Çin sınırlarına kadar uzanan haritasını artık konuşmaya başlıyoruz. Amerika’nın “Afganistan’da 30 bin ek asker konuşlandırma ve daha “etkili sivil” nitelikli stratejiler uygulama ve Pakistan’la etkin ortaklık içinde hareket etme” kararı, yalnız Afganistan’ı düzenleme kararı değildir şüphesiz. Afganistan, ilkönce İran ve Pakistan ve sonra da kuzeyde Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan’la olan sınırları nedeniyle Avrasya’nın kontrol merkezidir. Afganistan bu özelliği nedeniyle, tarihler boyu, bir jeopolitik ve jeoekonomik güzergâh olarak da kullanılmıştır.

Brzezinski, daha 1997’de Avrasya’nın, dünyadaki insan gücünün yüzde 75’ini, dünya GSMH’nın yüzde 60’ını ve bilinen enerji kaynaklarının dörtte üçünü oluşturduğunu söyleyerek, soğuk savaştan sonra, Kipling’in “Büyük Oyun” olarak nitelediği küresel güç mücadelesinin, bir başka biçimde, süreceğini vurgulamıştı. Brzezinski’nin 80’li yılların başından doksanların sonuna kadar giden süreçteki gözlemlerini kapsayan bu vurgular bugün çok daha önem kazanmıştır. Çünkü kriz sonrası, bölge, kapitalizmin yeniden yapılanmasında ve bu yapılanma sonucu geliştirilecek “yenidünya düzeninin” merkezi konumundadır. Bölgenin, beşeri sermaye, enerji potansiyeli artık dünya ekonomisinin kesintisiz hizmetine verilmelidir. ABD, Irak’tan sonra Afganistan’ı çözmeden bu başlangıcı yapamayacağını biliyor. Çünkü Afganistan düzelmeden Pakistan ve İran da denetim altına alınamaz.

Soğuk savaş döneminde Sovyetler, Afganistan egemenliğine bu nedenlerden dolayı çok önem vermiş ve Afganistan benzeri ülkeler için “kapitalist olmayan yol” tezini geliştirmişti. Sovyetler o dönemde, bölgede, ABD’den pek farklı olmayan bir dış politika izlemekteydi. Bu politikayı Sovyet ideologu İvanov şöyle anlatır: “Sovyet kredileri, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik bağımsızlıklarının güvencesi olarak büyük yararlar sağlıyor... Bu kredilerin büyük bir bölümü, kapitalist olmayan kalkınma yoluna girmiş ülkeler ile Hindistan, Afganistan, Pakistan, İran ve Türkiye gibi komşu ülkelere verildi.” Sovyetlerin askerî müdahale, ekonomik yardım ve diplomasi sacayağı ile yürüttüğü bölge hegemonyası, soğuk savaştan sonra, ABD’nin eline geçti. Şimdi ise çok farklı yeni bir küresel düzenleme ile karşı karşıyayız. Bush yönetiminin “Yeni Amerikan Yüzyılı” projesi Obama ile birlikte, küresel mutabakatı öne çıkartan “Yeni Dünya Düzeni” projesine dönüştürüldü. Çünkü yalnızca Amerikan hegemonyasına dayalı bir küreselleşmenin yürümeyeceğini Irak bataklığı anlatmadıysa bile, şu 2008 krizi, başta ABD olmak üzere herkese anlattı. David Harvey, çok önemli ve bugünü anlatan şu soruyu sorar: ABD, yirmi birinci yüzyılın o bir hayli genişlemiş dünya ekonomisini başarıyla yönetebilecek kadar büyük ve becerikli olmaktan uzaksa, dünyanın hâlâ sınırsız sermaye birikimine bağımlı olduğu göz önüne alındığında, ABD’nin yerini hangi siyasi güç birikimi, hangi siyasi düzenleme alabilir? Harvey’in bu sorusunun yanıtı şu günlerde veriliyor. ABD’nin öncülük edeceği ama karşılıklı çıkarlarla düzenlenecek yeni bir siyasi güç Afganistan modeli üzerinden oluşturulacak.

İşte şimdi eşi benzeri görülmedik bir küresel entegrasyonun eşiğine geldiğimiz bugünlerde ABD, Irak’tan sonra Afganistan’dan başlayacak Avrasya operasyonunu başlatıyor. Bu operasyon, ABD’nin önderliğinde başlıyor ama sürdürülmesi başta Türkiye olmak üzere, Rusya ve İran’ın katılımıyla olacak. Bu anlamda Obama yönetiminin Türkiye’den istediği yalnız asker değildir. Bu büyük düzenlemenin sürgit işgal ve askerle olamayacağını ilk önce ABD biliyor. Washington Post’tan R. Cohen bu konuda şöyle yazıyor: “Amerika bu savaşta kaçak güreşiyor. ABD, askerlerini, Pakistan sınırını kapatmak için bile kullanmıyor. Kim bilir bin Ladin’in kaç savaşçısı bu sınırdan geçti?” Dolayısıyla artık sorun yalnız Bin Ladin, Taliban ve tabii Afganistan değildir.

Aynı şekilde hem ABD hem de AB, Türkiye’de Kürt sorunu çözülmeden Irak meselesinin çözülemeyeceğini, Türkiye’nin de, küresel mutabakata uygun bir rol alamayacağını biliyor.

O zaman: Bir; Türkiye’nin Afganistan’a asker yollayıp yollamayacağını tartışmak anlamsızdır; tartışılması gereken Türkiye’nin bütün bu coğrafyadaki yeni rolüdür. İki; Kürt sorununu halletmeyen ve devletini demokratikleştirmeyen Türkiye, asker yollasa da yollamayıp kafa tutsa da, dünyanın gözünde ikinci sınıf bir ülkedir. Üç; Abdullah Öcalan’ın İmralı koşullarını ağırlaştırarak demokratikleşme sürecini İmralı üzerinden tıkamak ve hükümeti iki arada bir derede bırakma stratejisi, başlayan büyük oyunda, Türkiye’nin demokratik bir güç olarak yer almamasını ve dünyadan kopmasını isteyenlerin oyunu olarak gündemdedir.

Cemil Ertem / Taraf



Bu haber 990 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,708 µs