Bakan Yılmaz: Hukuktan bahsedenler, şiddete karşı tavır almalı

4 Aralık 2009 21:18 tsi
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, DTP'ye üstü kapalı göndermede bulunarak, "Demokrasiden, haktan ve hukuktan bahsedenler şiddete karşı çok net bir tavır sergilemelidir. Kusura bakmayın ikisi bir arada olmaz." dedi.

Van'da temaslarda bulunan Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Demokratik açılım ve son günlerde bölgede yaşanan provokasyonlara değinen Bakan Yılmaz, DTP'ye üstü kapalı göndermelerde bulundu. Fikrine güvenmeyenlerin şiddete başvurduğunu belirten Yılmaz, "Fikrine güvenen şiddete başvurur mu? Fikrine güvenenler gelip onu insanlara anlatır ve ikna etmeye çalışır. İnsanlar o fikri doğru buluyorsa peşinde gider. Beğenmiyorsa küçük bir kesim dışında kimse itibar etmez. Demokrasi dediğimiz de budur. Ama fikir olarak bir yere gidemeyeceğini bilenler insanlara baskı ve cebirle fikrini kabul etmeye çalışıyor. Bu beyhude bir çabadır. Vatandaşlarımız sağduyuludur. Kimin memlekete ve bu insanlara faydalı olduğu ve kimin zarar verdiğini bilecek kadar aklıselime sahiptir." diye konuştu.

PROVOKASYONLARDA ÇOCUKLARIN KULLANILMASINA SERT TEPKİ GÖSTERDİ

Bölgede yapılan provokasyonlarda küçük çocukların kullanılmasına değinen Bakan Yılmaz, yeterince tercih yapamayacak durumda olan ve başkalarını yönlendirmesine açık çocukların hayatını karartmaya hiç kimsenin hakkı olmadığının altını çizdi.

Yılmaz, şunları söyledi: "O çocuklar iyi eğitim almalı ve geleceğe umutla bakmalıdırlar. Avrupa, Amerika ve Uzakdoğu'da çocuklar yeni teknolojiden bahsediyor iken bizim çocukların sokakta olması hiç de hoş bir şey değildir. Bunun müsebbibi olanların şapkalarını önüne koyup iyi düşünmeleri gerekir. Sorumluluk hissederek, kendi çocuklarının o çocuklar gibi düşünmesi lazım. Kendi çocuklarını o noktada olmasını ister mi? Bütün aileler çocuklarımıza ve çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmalarını istiyoruz. Hangi görüşte olursa olsun artık kimsenin bu çocukların hayatını karartmaya hakkı yok. Yıllarca bu gençlerimiz heder oldu. Niçin gençlerimizin hayatını karartmaya sessiz kalıyoruz. Bunun karşısında herkesin sesini yükseltmesi lazım."

Demokrasiden, haktan ve hukuktan bahsedenlerin şiddete karşı çok net bir tavır sergilemesi gerektiğinin altını çizen Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Demokrasi ve şiddet, kusura bakmayın ikisi bir arada olmaz. Birileri şiddet yapsın, yapmasın biz yine demokrasiden, insanların hak ve hürriyetlerinden yanayız. Hep birlikte bu demokratik açılımı devam ettirmemiz lazım. Birileri şiddet ve terör yapıyor diye demokrasiden vazgeçelim mi? Hayır. Çünkü onu yapanlar demokrasiden vazgeçmemizi istiyor."

ŞİDDETİ YAPANLARIN KENDİLERİNİ VE YÖNETİCİLERİNİ SORGULAMASI LAZIM

Bu şiddeti yapanların artık kendilerini sorgulaması gerektiğini ifade eden Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, özellikle o tabandan insanların kendi yöneticilerini sorgulaması çağrısında bulundu.

'Bu memleket hepimizin, o parti, şu parti farkı gözetmeden bütün çoluk çocuğumuz burada yaşayacak' diyen Yılmaz, toplumun huzurun ve yörelerin imajının bozulmaması gerektiğini söyledi. Yılmaz, "Yörelerimizin kalkınmasına set çekmememiz lazım. Bölgemizin ve yöremizin kalkınmasını istiyorsak huzuru ve güveni sağlamak zorundayız. Buranın kalkınması için devlet yatırımı yetmez. Özel sektör ve batıdan insanlar gelip yatırım yapacak. Bundan önce bölgenin imajını düzeltmek gerekir." şeklinde konuştu.

Demokratik açılım sürecinin başarıya ulaşmasıyla herkesin bu ülkeye aidiyet bağının daha da güçleneceğini anlatan Yılmaz, insanların rahatlatılması, hak ve hürriyetlerin alanının genişletilmesinin ülkeyi daha da güçlendireceğini ve insanları birleştireceğini söyledi.

Muhalefet partilerinin açılım sürecinde bazı dezenformasyon bilgilerle milletin kafasını bulandırdığını ifade eden Yılmaz, "Bizim hiç söylemediğimiz ve niyetimiz olmayan şeyleri yapıyormuşuz gibi söyleyerek milletin kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. Biz hiç kimsenin etnik yapısıyla uğraşmıyoruz. Diliyle, inancıyla ilgilenmiyoruz. Hepimiz Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları olarak ortak noktada paylaşalım. Hepimiz birinci sınıf vatandaş olalım. Ortak değerlerimizi hep birlikte koruyalım. Bayrağımızı, resmi dilimizi, sınırımızı koruyalım ama aynı zamanda insanlarımızın konuştuğu dile, inançlarına, mezheplerine ve siyasi görüşlerine saygı duyalım. Bu şiddetin dilini bu ülkeden kaldıralım. Kardeş kavgasını kaldıralım. Kardeş kardeşle kavga etmesin. Boş yere analar ağlamasın, ocaklar sönmesin. Bunun büyük maliyetleri var. Sadece ekonomik değil, sosyal, psikolojik maliyetleri var. Bunlar kalksın bu ülkenin gündeminden." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, 2010 yılının kendileri için kritik bir yıl olduğunu ifade ederek, partililerden ev ev, iş yeri iş yeri, tek tek vatandaşları ziyaret ederek, demokratik açılımı anlatmalarını istedi.
 
ÜNİVERSİTELER TOPLUMDAN KOPUK OLMAMALI

Geçmişte Van'da olduğu gibi birçok ildeki üniversitelerde toplumdan, iş dünyasından ve çiftçiden kopuk halde yaşadığını belirten Yılmaz, hükümet olarak bir yandan yeni üniversiteler kurduklarını diğer taraftan onların alt yapılarını geliştirerek hocaların ataması yaptıklarını kaydetti.

Bir yandan da üniversitelerin zihniyetini değiştirmeye çalıştıklarını anlatan Yılmaz, şunları dile getirdi: "Üniversiteler etrafına duvar çekip toplumdan kopuk olmamalıdır. Hayvancılığın olduğu bir bölgede Ziraat Fakültesi varsa fakat hayvan verimliliği ve sütün verimliliği artmıyorsa bence o üniversite başarısızdır. Bu üniversite toplumun sorunlarına eğilmemiş demektir. Devlet ve kurumlar millet için var. Devletin kurumları milletin refahı ve huzurunu artırmak için var yoksa bu kurumların kendi başına bir varlık sebebi yok. Sizlerin verdiği vergiler ve sağladığı desteklerle bu kurumlar ayakta duruyor. Tabiî ki devleti seveceğiz ama devletin amacı millete hizmettir, efendilik değildir."

AK Parti Van Milletvekili İkram Dinçer ise bölgede son zamanlarda yapılan gösteriler ve provokasyonlara tepki gösterdi. Demokratik açılım sürecinden rahatsız olanların toplumu kaşımaya çalıştıklarını savunan Dinçer, "Doğu DTP ve PKK, batıda da ise CHP ve MHP insanların zihinlerini bulandırıyor." dedi.

DEDEKTÖR KÖPEĞİ, BAKANIN KONUŞTUĞU SALONDA BOMBA ARAMASI YAPTI

Devlet Bakanı Yılmaz, AK Parti İl Başkanlığı'na gelmeden Emniyet Müdürlüğü bomba imha uzmanı iki polis memuru bomba dedektör köpeği ile birlikte partiye geldi.

Polisler salondaki partilileri dışarı çıkararak dedektör köpekle salonda bomba araması yaptı. Ardında partililer salona tekrar alındı. Bakan Yılmaz'a Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile Van Milletvekili İkram Dinçer de eşlik etti.

cihan

 

 

Bu haber 646 defa okundu.