En Sıcak Konular

Faili meçhullerin yürek burkan hikayeleri

5 Aralık 2009 21:25 tsi
Faili meçhullerin yürek burkan hikayeleri Diyarbakır'da görülen faili meçhuller davasında mağdur yakınlarının verdikleri ifadeler yürekleri burkuyor. Şevkiye Aslan, öldürülen eşinin, korucular tarafından taşlanarak gözaltına alındığını anlatıyor.

Ayşe Akyol ise eşinin, evlerinin yakınında kafasına iki kurşun sıkılarak öldürüldüğünü söylüyor: "Çamur içinde olan eşimin başını dizlerimin üstüne aldım. İmdat diye bağırdım ama kimse yardıma gelmedi."

Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz'ün de yargılandığı 'faili meçhuller' davasına Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya Temizöz'ün yanı sıra, eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ, Hıdır Altuğ, Adem Yakın, Fırat Altun ve Tamer Atağ katıldı. Duruşmada, 7 sanık avukatı, bir grup müdahil avukat ve mağdurlar hazır bulundu.

İddianamede mağdur olarak görülen maktul Abdulhamit Düdük'ün ağabeyi Nuri Düdük'ün ifade vermesine sanık avukatları itiraz etti. Mahkeme heyeti, maktulün yasal mirasçıları eşi ve çocukları yaşadığı için ağabeyi Nuri Düdük'ün mağdur olarak dinlenemeyeceği, ancak daha sonra tanık olarak dinlenmesinin düşünülmesine karar verdi. Mağdur yakınlarının anlattıkları, yine yürekleri kanattı. Duruşmada 1994 yılının aralık ayında evinin önünde öldürülen Abdurrahman Akyol'un eşi Ayşe Akyol dinlendi. Eşinin öldürülmeden bir yıl önce Şırnak'a giderken gözaltına alındığını söyledi. Eşinin Cizre Jandarma Komutanlığı'nda gözaltında bulunduğunu öğrendiğini aktardı: "İlçe Jandarma Komutanlığı'na gittim. Ramazan Hoca adlı kişiye eşimi görmek istediğimi söyledim. Önce reddetti. Oradan ayrılmayacağımı anlayınca gidip silahlanıp geldi. Eşimi bir odaya getirdi. Eşim tir tir titriyordu. Üzerindeki kirli elbiseleri çıkardı. Temiz elbise verdim. Bana 'ben bittim' dedi. Evime döndüm. 3-4 gün sonra eşim geldi. Kendisinin dövüldüğünü ve işkence yapıldığını söyledi."

Ayşe Akyol, eşi öldürülmeden önce evlerinin etrafında silahlı kişilerin dolaştığını anlattı: "1994 yılında yılbaşına 12 gün kala eşim eve gelirken öldürüldü. Gittiğimde kanlar içinde yatıyordu. Kafasına iki kurşun sıkılmıştı. Çamur içinde olan eşimin başını dizlerimin üstüne aldım. Ölmüştü. İmdat diye bağırdım ama kimse yardıma gelmedi. Daha sonra Cemal Yüzbaşı, askerleriyle birlikte geldi. İki kez ifadeye çağrıldım. İkincisinde Cemal Yüzbaşı beni odaya alarak, 'Eşini kimin öldürdüğünü biliyor musun?' diye sordu. Ben de Yüzbaşı'ya, 'Sen Cizre'yi yakılıp yıkılmaktan kurtardım, diyorsun. Eşimin katillerini bul' dedim. Cemal Yüzbaşı ve arkadaşlarından şikayetçiyim."

Olaydan iki gün sonra Abdulhakim Güven'in kendisini telefonla arayarak, "Üzgünüm, başın sağ olsun." dediğini belirten Akyol, mahkeme salonundaki Güven'i de teşhis etti.

Duruşmaya verilen aranın ardından, öldürülen İhsan Aslan'ın eşi Şevkiye Aslan dinlendi. Eşinin 16 yıl önce askerî ve sivil giyimli bir tim tarafından sabah evden alındığını anlatan Aslan, şöyle devam etti: "Panzerin yanına kadar götürüldü. Köyden 20'ye yakın kişi de gözaltına alınmıştı. Orada serbest bırakılırken aralarında Kukel, Temel, Ahmet ve Davut Atağ'ın da bulunduğu Kamil'in korucuları eşimin önünü kestiler. Kucağımda 3 aylık bebeğimle eşimi kurtarmaya çalıştım. Ahmet Atağ beni engelledi. Gözümün önünde eli bağlı bir şekilde alıp götürdüler. Korucular bu sırada ona taşlarla vuruyordu. Peşlerinden gittim. Kukel Atağ'ın evine götürüldüğünü gördüm. Üzerime köpek saldılar. Oraya gelen Kamil Atağ'ın önünü kestim. 'Kamil dayı, Allah aşkına eşimi bırak' dedim. Bana 'Allah var mıdır' deyince oradan ayrıldım. Korktuğum için Mersin'e göç ettik. O tarihten sonra eşimden haber alamadım. Hiç olmazsa eşimin kemiklerini istiyorum. Şikayetçiyim ve davaya katılmak istiyorum."



Bu haber 564 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,330 µs