En Sıcak Konular

Atatürk sempozyumunda 'Mustafa' gerginliği

19 Aralık 2009 13:19 tsi
Atatürk sempozyumunda 'Mustafa' gerginliği Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi'nde yapılan "Atatürk'ün Vasiyeti: Millet Bilinci ve Dönüşümü" konulu sempozyum'da Mustafa filmi tartışması yaşandı.

Sempozyuma katılan Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe, konuşmacılardan Prof. Dr. Vamik Volkan'ın anlattıkları karşısında; "Kendimi sanki Mustafa filmini seyrediyor gibi hissettim" sözleriyle tepki gösterdi. Prof. Dr. Volkan konuşmasında, Atatürk'ün dedesinin dağlara çıkmış bir eşkıya olduğunu dile getirmişti. Emekli öğretim üyesi ayrıca Atatürk'ün gittiği okulun sahibinin Mustafa Kemal için model insan olduğu ve Şemsi Efendi'nin de Yahudilikten dönme olduğunu dile getirdi. Atatürk'ün annesinin Atatürk'ün nasıl eğitim alması konusunda kararsızlık yaşadığını da vurgulayan Prof. Dr. Vamik, Zübeyir Hanım'ın Mustafa Kemal'in seküler mi yoksa dini eğitim veren okula gitmesi konusunda tereddüt yaşadığına dikkat çekti. Volkan, nihayetinde Atatürk'ün Şemsi Efendi okuluna yazıldığını ve bu müessesenin sahibini de kendisine hayatı boyunca model insan olarak aldığını vurguladı. Atatürk'ün çocukluk döneminden aldığı eğitime kadar birçok farklı yönlerini dile getiren Volkan, Mustafa Kemal'in Hitler'in tam karşıtı bir lider olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Volkan, annesi öldüğünde Atatürk'ün ağlamadığını ve bunun gerekçesini de Atatürk'ün, "Benim anam vatanımdır. Vatanım hayatta ve öyle de kalacak" dediğini söyledi.

Diğer konuşmacıların ardından kürsüye kısa bir konuşma için çağrılan Ülkü Adatepe'de Prof. Dr. Vamik Volkan'ın konuşmalarını eleştirdi. Adatepe, "Atatürk'ün anlatılacak o kadar özelliği bulunurken Volkan beyin anlattıkları karşısında kendimi Mustafa adlı filmi seyrediyor gibi hissettim" şeklinde eleştiri de bulundu. Sempozyum sonrasında New York'taki Türkevi'nde resepsiyonda konuştuğumuz Prof. Dr. Vamik'te kendisini savundu. Sempozyumda dile getirdiklerinin belgeli ve gerçek olduğunu belirterek, "Bunları ben kafamdan uydurmadım. Hepsi belgeli ve gerçek. Ben yalnızca bu büyük insanın her yönüyle tanınmasından yanayım" diye açıklamada bulundu.

İstanbul Üniversitesi Mezunlar Derneği'nin organize ettiği ve Türkiye'nin BM Daimi Temsilciliği himayesinde yapılan sempozyuma 1915 Ermeni olaylarında Türkiye'nin tezlerini savunmakla tanınan Prof. Dr. Justin McCarthy'de sunum yaptı. McCarthy, "Atatürk olmasıydı bugün Türk olmazdı" başlıklı konuşmasını Kafkaslardan, Balkanlar ve Karadeniz'in kuzeyinden Osmanlı'nın yıkılma döneminde Türklerin Anadolu'ya göç etmek zorunda kaldığına dikkat çekti. McCarthy daha sonra Kurtuluş savaşına kadar Anadolu'nun Franszılar, İtalyanlar, Ruslar, Yunanlar ve İngilizler tarafından paylaşılarak Türklere çok küçük bir toprak bırakıldığına vurgu yaptı.

Louisville Üniversitesi öğretim görevlisi Justin McCarthy, Osmanlı'nın tebasını hiçbir zaman Türk, Boşnak, Tatar diye milletine göre ayrım yapmadığına dikkat çekti. Ünlü öğretim görevlisi Osmanlı'nın yıkılma dönemlerinde Avusturya, Romanya, Yunan, Sırbistan gibi ülkelerde bulunan Türklerin göçe zorlandığını ve hatta öldürüldüklerini anlattı. Balkanlardan, Kafkaslardan gelen Müslümanların Anadolu'nun her bölgesine dağıtıldığına dikkat çeken McCarthy, Balkanlar'da bazı bölgelerde Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgelerin dahi zamanla orada azınlık hale dönüştürüldüğüne işaret etti. Atatürk'ün yaptıklarının mucize değil çok zeki ve akıllıca olduğunu aktaran McCarthy, Mustafa Kemal'in en büyük dayanak noktasının da Türk halkına olan güveninin olduğunu söyledi. McCarthy, "Eğer bugün Atatürk olmasaydı Türk de olmazdı" dedi. Atatürk'ün dinsiz olmadığını ve birçok resminde de dua ederken görülebileceğini aktaran McCarthy, "Atatürk bizler için bugüne kadar yaşamış en önemli insanlardan biridir ancak o da bir insandı, hepimiz gibi" dedi.

(CİHAN)



Bu haber 769 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,942 µs