Erdoğan: Geçmiş dönem YÖK yöneticileri 6,5 yıl bize acı çektirdi

23 Temmuz 2010 21:17 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'da Faruk Saraç Tasarım Meslek Yüksekokulu'nun açılışını yaptı.

Tarihte Fabrika-i Hümayun olarak hizmet veren binanın restorasyonu yapılarak eğitime kazandırılan okula 2010-2011 eğitim öğretim döneminde 400 öğrenci alınacak.

Başbakan Erdoğan törende yaptığı konuşmada, önceki dönemlerdeki YÖK yönetimlerinin üniversite kontenjanlarını artırmayarak kendisine acı çektirdiğini söyledi. Erdoğan, "Yaklaşık 6,5 yıl başbakan olarak çektim, yaşadım. Ülkem adıma bize ızdırap çektirdiler, acı çektirdiler. Çünkü siz adım atacaksınız. Çünkü siz adım atacaksınız. Çivi çakacaksınız, ülkenizde bu eserleri yükselteceksiniz, birileri sizin önünüzde bariyer oluşturuyor. Üniversiteye gidecek gençlerimizin önüne hep engeller çıkardılar." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Faruk Saraç Tasarım Meslek Yüksekokulu'nun Türkiye'deki mesleki eğitimin gelişmesi adına önemli bir adım olduğunu ifade etti. Sanatçı Saraç'ın adeta bitmiş tükenmiş bir eseri ayağa kaldırarak eğitime sunmasının alkışlanacak bir başarı olduğuna vurgu yapan Erdoğan, şöyle konuştu: "Böyle güzel bir okulu Bursa'ya ve Türkiye'ye kazandıran sanatçı dostumuza, kardeşimize huzurlarınızda ülkem ve milletim adıma şükranlarımı sunuyorum. Faruk Bey'in başarılı çalışmalarını takdirle izliyorum. Kendisini milli değerlerimizi, tarihi değerlerimizi, milli sanatlarımızı, modern bir anlayışla geleceğe taşıyor. Açılışını yaptığımız bu eser bir MYO'dan öte bir eğitim kurumu olarak tarihin ve geleceğin iç içe geçtiği, eğitimin gelişeceği, teori ile pratiğin buluştuğu, sanatın MYO öğrencileriyle buluştuğu son derece girift bir sanat eseri olarak karşımızda. Evet burada tarih var. Zira 1852'de burası kurulmuş. Türk ve yabancı devlet adamlarını giydirmiş Fabrika-i Hümayun. Burası İngilizce eğitim veren bir okul olacak. Burada sektörün ihtiyaç duyduğu kalifiye eleman yetiştirecek. Burada sanat var, Saraç'ın imzası var."

Okulda çocuk esirgeme yurtları ile engeliler için özel kontenjanlar ayrılmasından mutluluk duyduğunu aktaran Başbakan Erdoğan, eser için Saraç'a minnettar olduğuna vurgu yaptı.

"ÜLKEM ADIMA BİZE ISDIRAP ÇEKTİRDİLER"

Türkiye'nin mesleki eğitimde çok geri kaldığını ifade eden Erdoğan, bunda geçmiş YÖK yönetimlerinin büyük payı bulunduğunu söyledi. Ankara'da geçtiğimiz Salı önemli günü önemli bir projeyi başlattıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Çağı yakalayamayan müfredat, yetersiz teknoloji, altyapı eksikliği ve özel sektör kamu işbirliğinin yeterince sağlanamaması sebebiyle mesleki eğitim özel sektörün ihtiyacını karşılatman hep yetersiz kaldı. Değerli YÖK Başkanı'mın açıkladığı yeni açılan üniversiteler ve kontenjanlarla ilgili rakamlar çok manidardır. Bunun acısını yaklaşık 6,5 yıl başbakan olarak çektim, yaşadım. Ülkem adıma bize ızdırap çektirdiler, acı çektirdiler. Çünkü siz adım atacaksınız. Çünkü siz adım atacaksınız. Çivi çakacaksınız, ülkenizde bu eserleri yükselteceksiniz, birileri sizin önünüzde bariyer oluşturuyor. 10 gençten bir tanesini okula gönderiyorsunuz. Yav insaf. Şunun sayısını artırmamız lazım diyoruz. Diğerleri üniversiteye giremiyor, olmaz dediler. Şimdi nasıl oluyor? Şimdi nasıl oldu? Aynı YÖK. Ama sadece YÖK'ün aktörleri değişti. İstediğiniz kadar iyi senaryoyu hazırlayın. Eğer başarılı aktör yoksa o senaryo rezil olur. Belki senaryo eksik olur ama eğer aktör başarılı ise çok başarılı neticeler alırsınız. İşte ben bütün emeği geçenleri başarılı aktörleri huzurlarınızda alkışlıyorum, tebrik ediyorum."

"TABLOYU TERSİNE ÇEVİRİYORUZ"

Yapılan çalışmalarla tablonun tersine çevrildiğine vurgu yapan Başbakan Erdağan, "Şimdi inşallah bu tabloyu tersine çeviriyoruz. Yılda yaklaşık 200 bin kişi farklı bir müfredatla, modern tekniklerle, teknoloji ve altyapıya sahip okullarda eğitim görecek. Ardından da özel sektörde staj yapacak. Bu kursiyerlerden yüzde 90'ı da her yıl Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne bağlı kuruluşlar tarafından istihdam edilecek. Bu şekilde 5 yılda yaklaşık 1 milyon işsizin kalifiye eleman olarak iş bulması sağlanacak. Yani 'Ne iş olursa yaparım' dönemi geride kalmıştır. Onun için burası çok anlamlı. Onun için burası beni çok duygulandırdı. Devamlı hep İtalya diyoruz. Niye İtalya ya? İşte buyurun, benim ülkemden de tasarımcısı da çıkacak. İnşallah burada kumaşların dokunduğunu göreceksiniz. Bursa ipeğin merkezi, ama Türkiye'de Bursa'nın ipeğini kimse tanımaz, işte şimdi burası tanıtacak. Marka tanıtıyor artık dünyaya. İnşallah bunlar olacak."

"KARBON ELYAF ÇELİKTEN DAHA SAĞLAM"

Bursa'ya gelmeden önce Yalova'da Aksa tarafından yatırımı gerçekleştirilen karbon elyaf üretim tesisinin açılışını yaptığını aktaran Başbakan, "Çok enteresandır. Çeliğin yerini alan bir ürün karbon elyaf. Belki sizler de bilmiyorsunuz. Söyleyeyim, çünkü hepimizin bunu bilmesi lazım. Fatih Sultan Köprüsü'nün o hani hepimizin çelik halat bildiğimiz yerleri çelik değil, onlar karbon elyaf. Ne korozyon tehlikesi var? Daha hafif malzeme ve daha güçlü. Böyle bir malzemeyi üretiyor benim ülkemde Aksa. Orayı gezdik, o tesisi gördük, mutlu olduk. Çünkü benim ülkem, benim insanım bunları yapar, üretir. Çünkü bu millet tarihte bunu yaptı. Karadan bu kadırgalarını Taksim'den çıkardı Haliç'e indirdi. Ecdadımız bunu yaptı, torunları olarak biz de yapacağız." diye konuştu.

"KENDİ UÇAĞIMIZI YAPIYORUZ"

Türkiye'nin kendi uçağını, helikopterini, insansız hava aracını yaptığını ifade eden Erdoğan, "Ben sizlere hayal anlatmıyorum. Uçaklarımızı, helikopterlimizi, insansız hava araçlarımızı yapıyoruz ve yapacağız. Artık burada Türkiye'de yapılıyor. Kim yapıyor Ahmet, Mehmet, Hasan yapıyor. Daha iyisini yapacağız. Artık iş rayına girdi. İnşallah çeliğin yerini alan ürün küresel ekonomiye yön verecek kadar bir görev taşıyor. Türkiye dünyada bu sektöre sahip 9 ülke arasında. Gururlandım, o tesiste 84 mühendisimiz o ürünün gelişmesi için mesai harcıyor. Dünya artık karbon elyaf çağına girerken 'ne iş olsa yaparım' mantığıyla eski zihniyetle eski müfredatla, eski altyapıyla biz geleceği yakalayamayız. Uçakta da, hücum botlarda da, hatta tankların namluları şişmesin diye karbon elyaf kullanıyoruz. Demek ki çalışınca inanınca oluyor." şeklinde konuştu.

İşsizliğin milli bir mesele olduğunu her fırsatta söylediğini anlatan Erdoğan, bu konunun siyasilerce istismar edilmemesi gerektiğine vurgu yaptı. Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi: "Her birimizin ortak çabalarıyla gayretleriyle çözüm bulabiliriz. İşsizin umudunu istismar ederek dünyanın ülkenin gerçekleri hiçe sayılarak işsizlikle mücadele edilmez. İşsizlikle mücadele uzun soluklu, gerçekçi, yere sağlam basan projeler, kararlı uygulamalar ile çözülebilir. Hükümet olarak önemli mesafeler aldık. İşsizliği engellerim, sıfırlarım diyen babayiğit varsa çıksın o sihirli değneğini ortaya koysun onu uygulayalım. Eğer samimi iseler, bu ülkeyi seviyorlarsa çıkarsınlar koysunlar. Eğer bizde bunu uygulamazsak ondan sonra vatandaşa anlatsın."

"PARTİM İKİNCİ OLSUN İSTİFA EDERİM"

Başbakan sıfatıyla açılışa katıldığını aktaran Erdoğan, "Her zaman söylüyorum. Partimin ikinci sırada çıktığı yerde ben genel başkanlığı bırakırım. Bu kadar açık konuşuyorum. Samimi konuşuyorum. Diyorlar ki biz oraya geldiğimizde yaparız. Artık milletimiz bu tezgahı yutmuyor. Çünkü sizi zaten oraya getirmeyecek. Siz anahtarlar dağıttınız. Bu anahtarların neticeleri ortaya çıktı. Her şey ortada." ifadelerini kullandı.

Küresel kriz döneminde attıkları adımların meyvelerini aldıklarını dile getiren Erdoğan, Amerika'da işsizliğin yüzde 10'a dayandığını, Türkiye'de yüzde 12 olan oranın daha düşeceğini bildirdi. Erdoğan, "Ben 3- 4 puan düşeceğiz dedim 2 ay önce. Hepsi dalga geçmeye başladı. Şimdi 4 puana gidiyoruz. Mayıs, Haziran, Temmuz aylarını duyduğunuzda nasıl düşülmüş bunu göreceksiniz. Gerek küresel kriz sürecinde işsizlik üzerindeki baskıyı azaltmak gerekse uzun vadeli projeler üretmek noktasında attığımız adımların meyvesini alıyoruz." şeklinde konuştu.

Erdoğan konuşmanın ardından, 2010-2011 eğitim öğretim döneminde 400 öğrenci alacak okulu 'hayırlı olsun' temennisi ile hizmete açtı.

cihan

 

Bu haber 751 defa okundu.