Irak'ta umuda yer var mı?

0 0 0000 00:00 tsi


Başbakan Tayyip Erdoğan, kürsüde konuşurken Irak Başbakan yardımcısı Behram Salih'in uzatılan bir notu okuduktan sonra parmağı yukarı dikilmiş yumruğuyla etrafa sevinç bakışları atmasına ilk anda izleyiciler anlam veremedi. Sonra anlaşıldı: Haber ajanslarının erken saatlerde Bağdat'tan verdikleri haber doğruydu. El Kaide'nin Irak'taki lideri olarak tanınan Ürdün kökenli Ebu Musab El Zerkavi, Bakuba şehrinde ABD işgal kuvvetlerinin bir hava saldırısı sonucu öldürülmüştü.

Behram Salih, haberin doğrulanmasının ardından İkinci Türk-Arap Ekonomi Forumu'nu izleyen gazetecilere Zerkavi'nin öldürülmesiyle direnişin sona ermeyeceğini, ancak büyük darbe almış sayılacağını söyledi. Erdoğan, Salih ile baş başa görüşmeye geçmeden, Irak'tan ikinci önemli haber Türk diplomatlarına ulaştı. Nuri El Malik hükümetinin kuruluşundan bu yana boş olan üç önemli bakanlığa atanacak isimler üzerinde Iraklı gruplar uzlaşmıştı. Savunma Bakanlığı'na, daha önce Saddam Hüseyin döneminde Irak ordusunda generalliğe kadar yükselmiş, ancak Kuveyt işgalini eleştirdiği için ordudan atılıp hapsedilmiş Sünni kökenli Cesim el Mifraji getirilmişti. İçişleri Bakanlığı'na getirilen havacılık mühendisi Cevad el Bolani ve Milli Güvenlik Bakanlığı'na getirilen Şirvan el Vaili ise ılımlı Şii olarak tanınıyordu.

Bu isimlerin Ankara'da nasıl karşılandığını dün sorduğum üst düzey bir kaynak, bu konunun ikincil öneme sahip olduğunu, Türkiye için önemli olanın özellikle içişleri ve savunma bakanlıklarına Irak Meclisi'nce de onaylanan birer ismin atanması olduğunu vurguladı. Türkiye artık sınır güvenliği ve PKK ile ortak mücadelede Iraklı muhatap bulabilecek.

Irak bakanlar kurulunun 25 Aralık 2006'daki seçimler ardından nihayet dün tamamlanmış olması, Ankara'ya göre, Irak'ta siyasi istikrarın sağlanması yönünde bir adım. Nitekim Dışişleri kaynakları, 10 gün kadar önce Basra'da olağanüstü hal ilan edilmesini de işlerin kötüleştiği yönünde değil, Irak hükümetinin sonunda bir kararlılık gösterisinde bulunduğu yönünde, olumlu değerlendirmişti. Salih'in beraberine Irak petrol ve ticaret bakanları ile birlikte gelmesi, Türkiye ile ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirme isteğini gösteriyor. Irak'ta siyasi istikrar ve güvenliğin artması daha çok ticaret, daha çok yatırım demek olacak.

Kerkük sorunu Türkiye için de, Irak'taki gruplar için de, Irak'ın komşuları için de birinci derecede önemli bir sorun. Kendisi de aktif bir Kürt siyasetçi olan Behram Salih'in bir yandan ilişkilerin geliştirilmesinden söz ederken diğer yandan 'Kerkük, Kürdistan'ın başkentidir' görüşünde ısrar etmesi, bu alandaki bulutların henüz dağılmaktan uzak olduğunun işareti. Gerilimin iki ekseni var: Kerkük petrol gelirlerinin merkezi Irak hükümetine mi, Kürdistan Bölgesel Yönetimine mi ait olacağı ve 2007 sonunda yapılması öngörülen referandumun Irak'ın genelinde mi, Kerkük'te mi yapılacağı. Buna karşın Ankara, Irak'taki büyük resmin giderek netleşmeye başladığı ve komşuda istikrar için harcanacak gayretin boşa gitmeyeceği kanısında.

Gül-Bakoyanis buluşması

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanis ile yarın İstanbul'da buluşacak. Türk-Yunan Medya Forumu çerçevesinde gerçekleşecek buluşma, Bakoyanis'in Dışişleri Bakanı sıfatıyla, gayriresmi de olsa Türkiye'ye yapacağı ilk ziyaret olacak.

Buluşma, Yunanistan iç politikasında Türkiye'ye ilişkin gerilimlerin yüksek olduğu bir dönemde yapılıyor. Ege Denizi'nde iki ülke F-16'larının çarpışması, Kıbrıs ve AB konuları Yunan kamuoyunda Türk alerjisini yeniden yükseltiyor. Ancak, Türk ve Yunan diplomatları, buluşmada çatışma değil, birleşme noktalarını öne çıkarma kararına varmış. Yunanistan'la ilişkiler Türk kamuoyunun da, hükümetinin de, dolayısıyla Gül'ün de birinci önceliği değil. Ancak Bakoyanis iç politikada başını daha fazla belaya sokmadan ne açıklayabilecek? Bu, merak etmeye değer.

Bu haber 290 defa okundu.